Gazi Üniversitesi EÄŸitim Fakültesi EÄŸitim Bilimleri ÖÄŸretim Üyesi ve Dijital Bağımlılıkla Mücadele DerneÄŸi BaÅŸkanı Prof. Dr. Tuncay Dilci dijital bağımlılığın çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri hakkında açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Dilci, dijital yaÅŸamın yoÄŸunluÄŸuna iliÅŸkin 'söylem çözümlemesi' tekniÄŸiyle yaptıkları çalışmayla, çocuklarda dijital bağımlılık ve dış yaÅŸamdan kopuk olmanın olumsuz izlerine rastladıklarını belirtti.
Prof. Dr. Dilci, "Son zamanlarda dijital yaÅŸamın yoÄŸunluÄŸuna iliÅŸkin söylem çözümlemesi tekniÄŸiyle belirlediÄŸimiz odak grup üzerinde bir çalışma yaptık. Bu çalışmadan elde ettiÄŸimiz sonuçlara bakıldığında, doÄŸayla buluÅŸamayan çocuklarda stres ve enerji yükünün yoÄŸun olduÄŸu sonucuna ulaÅŸtık. Dijital bağımlılık, çocukların özellikle apartman dışarısına çıkamaması ve doÄŸal ortamı çok iyi yaşıyor ya da deneyimliyor olmamasından kaynaklanıyor" dedi.
'KENDÄ°NÄ° Ä°FADE ETMEDE SIKINTI YAÅžADIKLARINI GÖRÜYORUZ'
Dijital bağımlılığın çocuklarda çeÅŸitli alışkanlıkları da beraberinde getirdiÄŸini belirten Prof. Dr. Dilci, "Tourette Sendromu dediÄŸimiz halk arasındaki deyimiyle 'tik' olarak gördüÄŸümüz, dijital ekranlarla sürekli muhatap olmanın getirdiÄŸi refleksif bir hareket artık gençlerde ve çocuklarda yaygınlaÅŸmakta. Gördükleri her türlü ekranı büyütme çabası içerisine girdikleri görülmüÅŸtür. Bu yapılan refleks davranışı bir davranış bozukluÄŸu olarak karşımıza çıkıyor. Ailelerin de, ekran karşısına yoÄŸun maruz olan gençlerde giderek dijital bağımlılığı normalleÅŸtirdikleri ve artık yaÅŸamın bir parçası gibi algıladıkları görülüyor. DiÄŸer bir söz konusu sonuç ise dijital mecralara yoÄŸun temas halinde olan çocuklarda dil seçenekleri ve dil becerileri noktasında limbik sistemdeki söz varlığı azalmakta. Bu durum çocukların yaratıcı düÅŸünme becerilerine olumsuz etki etmektedir. Kendini ifade etme ve iletiÅŸim kurma noktasında sıkıntı yaÅŸadıklarını görüyoruz. Dijital mecralardaki yoÄŸun yapay zeka etkileÅŸimine baÄŸlı konularda çocukların birtakım vicdani ve duygusal tatmin eÅŸiÄŸi noktasında sıkıntı yaÅŸadıklarını görüyoruz. Bunun gelecek adına bir sorun ve bu tatminsizliÄŸin hırçınlığa veya dürtüsel bir bozukluÄŸa, hatta ÅŸiddete evrilmesi söz konusudur. Dijital mecralarda insanlarla iletiÅŸim halindeyken sürekli tehdide maruz kalmaları da dışarıdaki insanlara karşı bir kaygı ve korku oluÅŸturmasından kaynaklı olarak ailelerin çocuklarının sokaÄŸa çıkmasına olumsuz yaklaşımlarına yol açıyor. Normal arkadaÅŸ edinimleri gibi konularda toplumsal bir paranoyaya dönüÅŸen bir tabloyla karşı karşıyayız. Toplumsal paranoyadan kastımız, artık insanlar çevresindeki hiç kimseye güvenmiyor. Bu dijital sanalizmin getirmiÅŸ olduÄŸu temas alışkanlığı dışarıdaki gerçek hayatı olumsuz etkilediÄŸi için, yüz yüze iletiÅŸim kurmakta zorlanma söz konusu oluyor" diye konuÅŸtu. (DHA)
Editor : Haberpanelim
