Ekonominin Faturası İşçiye Ödetiliyor

NESLİHAN KOÇ

Karasu yayımladığım mesajında, “1 Mayıs, fikir ve alın teriyle geçinen işçi ve emekçilerin işsizliğe, yoksulluğa ve güvencesiz çalıştırılmaya karşı onurlu ve insanca bir yaşam için haklarını ve mücadelelerini dile getirdikleri, birlik ve dayanışma gündür. Ülkemizin ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetin ilanından sonra başlattığı ekonomik, toplumsal ve kültürel hamlelerle genç Türkiye Cumhuriyeti’ni güçlendirmiş, ülkemizi bölgesinde ve dünyada güçlü ve saygın bir konuma getirmiştir. Ulu Önderimiz, “Her fabrika bir kaledir” sözüyle sanayiye, üretime ve emeğe verdiği değeri ifade etmiştir. Buna karşın, ülkemizde uzun yıllardır uygulanan insan ve emek merkezli olmayan, yanlış ekonomi politikaları nedeniyle emek dünyası çok büyük hak kayıplarıyla karşı karşıya kalmıştır. Kamuda gösteriş, lüks düşkünlüğü ve israf, iktidar partisiyle özdeşleşmiş ve bunun sonucu olarak ekonomik krizler her geçen gün derinleşmiştir. Krizlerle eşitsizlik ve emek sömürüsü artmış, gelir dağılımı bozulmuş, halkın ekmeği küçülmüş, adalet ortadan kalkmıştır. Ülkemizin birikimi, ekonomimizin can damarı olan ve milyonlarca kişinin ekmek kapısı niteliğindeki fabrikalar, limanlar, madenler ve tersaneler gözden çıkarılmış ve özelleştirme adı altında yok pahasına satılmıştır.” dedi.

DAR GELİRLİDEN FEDAKARLIK İSTENİYOR

Ekonomik krizlerin faturasının, “tasarruf” adı altında işçi ve emekçilere ödetilmek istendiğini belirten Karasu, “Her defasında çalışandan, yoksul ve dar gelirli vatandaşlardan fedakarlık istenmiştir. Bilgi, tecrübe ve liyakat rafa kaldırılmış, işçi sağlığı ve güvenliğini yok sayan anlayış hakim kılınmış, “taşeronluk” adı altında modern kölelik sistemi getirilmiş, emekçilere iş güvencesinden yoksun, örgütsüz, düşük ücretle çalışma koşulları dayatılmıştır. Binlerce işçi ve emekçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiş, hayatın her alanındaki eşitsizlik, artan yoksulluk iktidarın politikalarının acı sonuçları olmuştur. Tüm bu olumsuz bu tabloya rağmen, değişimin gücüyle girdiğimiz son seçimlerin sonuçları ülkemizin demokrasiden, özgürlükten ve emeğin yüce değerinden yana olan tüm kesimlerin birlik ve dayanışmasını ortaya koymuştur. Umuda, huzura ve güvenle bakacağımız yarınlara duyduğumuz özlemle kararlılıkla yürüdüğümüz bu yol güzel bir geleceğe kapı aralayacak; demokrasinin ve adaletsizliklerin önündeki duvarı hep birlikte yıkmamızı sağlayacaktır. Bu 1 Mayıs’tan yükselecek ses, emeğiyle geçinen tüm emekçilerin ve çalışanlara daha iyi çalışma koşullarının sağlandığı, teşeronluğun ve adaletsiz çalışma koşullarının ortadan kaldırıldığı, herkesin eğitimine, onuruna yaraşır bir işin sağlandığı ve buna uygun ücretin aldığı, iş kazalarının yaşanmadığı, halkın gerçek sorunlarına odaklı bir ülke talebinin daha yüksek sesle dile getirileceği bir dönemin başlamasına vesile olacaktır.  Bu duygu ve düşüncelerle aydınlık ve adil bir dünya umuduyla 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyor, ülkemizin dört bir yanında ekmek kavgası verirken hayatlarını kaybeden işçi ve emekçilerimizi rahmetle anıyorum.” diye konuştu.