Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni dönemin ilk AK Parti Grup toplantısında konuştu. Erdoğan, muhalefetin son seçimlerde milletten gereken mesajı alması gerektiğini ifade etti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gerekirse 16 masa kurarım sözlerine ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
“Milletimiz özellikle muhalefetin zihniyetinde ve siyaset pratiğinde köklü bir değişim istediğini göstermiştir. seçmeden yükselen her itiraza, her eleştiriye kulak tıkayan, tıpış tıpış oy vereceksiniz diye sürekli aday dağıtan halkın taleplerini, beklentilerini, isteklerini görmezden gelen vatandaşın kendilerine oy vermeye mecbur olduğu zannına kapılan hasılı milli iradeyi ve milletin tercihlerini yok sayan kibirli zihniyet bir kez daha duvara toslamıştır. Başta da CHP olmak üzere muhalefetin sandıktan çıkan mesajları doğru okuyup gereğini yerine getirmekten başka bir seçeneği yoktur. Muhalefet ya milli iradeyle barışarak ya da marjinalleşecektir. CHP Genel Başkanı değil 16 masa 160 masada kursa sandıkta milletin tokadını yemekten kurtulamaz. Biz bu tespitlerimizi söylerken asla kendi çıkarlarımızı düşünmüyoruz. Değişim meselesi dillendirirken meseleye dar kalıplardan bakmıyoruz. Çünkü bir iktidar partisi için. En ideal muhalefet Türkiye'de olandır. Ama biz rakiplerimizin zayıflığından medet uman bir parti değiliz. Biz karşısındakilerin çapsızlığına bel bağlayan bir harekette değiliz. Bilakis biz bunlardan şikayet eden siyaset arenasında kendi cüssesine ufkuna uygun rakip arayan bir kadroyuz. Muhalefetle ilgili değişim çağrılarımıza şahsi ikbalimizi değil ülkemizin huzurunu, esenliğini ve geleceğini dikkate alıyoruz. Türkiye büyüsün istiyoruz. Demokrasi güçlensin istiyoruz. Her alanda standartlarımız yükselsin istiyoruz. İnsanımız hak ettiği hizmetlere daha kısa sürede kavuşsun istiyoruz Ülkemiz iktidarında olduğu gibi muhalefetiyle de dünyada göz doldursun örnek alınsın, örnek gösterilsin istiyoruz. Cumhuriyetimizin yüzüncü yaşına muhalefet yapmak pratiğini de kökler değiştirmiş bir ülke olarak girelim istiyoruz. Diğer türlü hedeflerine doğru koşar adım giderken Türkiye'nin bir ayağı aksamaya maalesef devam edecektir. Diğer türlü millet varlığımıza yönelik tehdit ve tehlikeleri savuşturmamız zorlaşacaktır. Tüm bu meydan okumaların üstesinden gelebilmemiz bizim gayretlerimizi yanında muhalefetin daha vizyoner, daha kuşatıcı, daha milli bir şekilde siyaset yapmasına bağlıdır. “
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu arasında yaşanan gelişmelere ilişkin ise şunlar kaydetti:
“Baba, oğul arasındaki taht mücadelelerin bizim açımızdan hiçbir kıymeti yoktur. Birisi baba olmuş, birisi oğul olmuş bizene. Bizim nazarımızda zaten su alan gemi, dümenine o gelmiş, bu gitmiş, hiçbir anlamı ve önemi yoktur. Asıl mesele muhalefetin millete parmak sallamaktan vazgeçmesidir.. Asıl mesele muhalefetin milli iradeyle yetmiş üç yıllık kavgasını bitirmesidir. asıl mesele sahte gündemler yerine ülkenin sorunlarına odaklanmasıdır. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu yönde atılacak her hüsnüniyeti, her adımı desteklemeye hazır olduğumuzu tekrar ifade etmek istiyorum.”
Türkiye yüzyılıyla aynı zamanda ülkemizin önüne yeni bir siyaset vizyonu koyduklarını söyleyen Erdoğan, “Hayırda ve hizmette yarışırken millet merkezli bir anlayışla hareket edelim diyoruz. Siyasi mücadelesini yürütürken hep birlikte Türkiye eksenine bağlı kalalım diyoruz. İktidarıyla ve muhalefeti söz konusu vatanın bekası, ülkenin güvenliği, milletimizin birlik ve dirliği devletimizin çıkarları olunca farklılıklarımızı bir tarafa bırakıp ortak paydada buluşabilmeliyiz. 21 yıllık iktidarlarımız döneminde bu büyük mutabakatı sağlama yönünde sayısız adım attık” dedi.
Muhalefetin 28 Mayıs’tan sonra öz eleştiri yapmak yerine seçim faturasını millete çıkardıklarını ifade eden Erdoğan, “Her seçim sonrasında bize oy verenlerle birlikte siyasi tercihi farklı yönde tezahür eden vatandaşlarımıza da el uzattık. Kampanya dönemlerinde de maruz kaldığımız onca hakarete, haksızlığa, hukuksuzluğa, yalana, siyasi rekabete sığmayan bel altı vuruşa rağmen gönül kapılarımızı tüm vatandaşlarımıza sonuna kadar açtık. Ancak özellikle siyaseti bir ikbal kapısı olarak gören çevrelerin anlamsız direnişiyle karşılaştık. İdeolojik önyargılarından bir türlü sıyrılamadılar. Geçmişin yüklerini sırtlarından bir türlü atamadılar. Meselelere Türkiye merceğinden bir türlü bakamadılar. Milletin sandıkta verdiği mesajları bir türlü doğru okuyamadılar. Türk siyasetinin nereye evrildiğini bir türlü göremediler. Ülkemiz de ve bölgemizde yaşanan gelişmeleri doğru analiz edemediler. Küçük olsun benim olsun mantığını bir türlü terk edemediler. Birkaç haftalık göz boyama şovlarından sonra eski söylemlerine, eski siyaset yapış tarzlarına tekrar geri döndüler Bugüne kadarki tecrübelerimizin bize öğrettiği şudur. Sahne önündekiler değişse de perde gerisindekiler hep aynı kaldı. Şahısların değişmesi asla ve asla bir zihniyet değişimine yol açmadı. Halka tepeden bakan faşist zihniyet, kabuk değiştirerek varlığını korumayı başardı. Üzülerek görüyoruz 28 Mayıs'tan sonra aynısı tekerrür etti. Samimi bir öz eleştiri vermek yerine seçim yenilgisinin faturası yine millete çıkartılıyor suç hata ve kabahat yine vatandaşta aranıyor. Depremzede kardeşlerimize yönelik hakaretlerin ardı arkası kesilmiyor. Oy vermediler diye kırsalda yaşayan vatandaşlarımız aşağılanıyor. Bize partimize, bakanlarımıza ve merkez bankası başkanımıza saldırmak suretiyle yaşanan hezimetin üstü kapatılmak isteniyor. Kimi kalemşörler ağızlarını her açtıklarında nefret kusmaya, millete ayar vermeye, sağa sola tehditler savurmaya devam ediyor. Problemin asıl kaynağının teşkil eden fakir zihniyetin sorgulanmasına asla izin verilmiyor. Fakat son tartışmaların daha öncekilerden bazı önemli farklı var. Bu fark muhalefetin besleyip büyüttüğü canavarla ilk defa kendisinin de yüzleşmek mecburiyetinde kalmasıdır. Bize karşı pervasızca kullandıkları trol orduları ile tetikçi kalemler bugün zehirli dillerini ve eleştiri oklarını sahiplerine çevirmiştir. Basın özgürlüğü altında sırtlarını sıvazladıkları ahlak fukaraları hedef tahtasına bu sefer muhalefeti yerleştirmiştir. AK Parti'nin ve Cumhur İttifakı'nı karıştırmak için kullandıkları aparat varsa hepsi bugün muhalefete yönelmiştir. Masadan kısa süreli kalktığında ittifak ortaklarına yaptıklarının aynısına bugün bizzat kendileri muhatap oluyor. FETÖ'cülerle iş birliği yaparak siyaset tarlasına rüzgar ekmişlerdi. Bugün bu tarladan kendileri fırtına biçiyor. Bakınız biz bu konuda tüm samimiyetimizle muhalefeti yıllardır uyardık. Muhalefetin yaşadıklarının göz önünde bulundurarak hatasını anlamasını diliyoruz. Siyasi artık centilmence yürütülmesi temenni ediyoruz” diye konuştu.
(İHA)
Editor : Haberpanelim