Haber MERKEZİ
DEVA Partisi İl Başkanı Serdar İnce, parti binasında Eski Sanayi Sitesi ile ilgili basın açıklaması düzenledi. Başkan İnce, “Bildiğiniz üzere son 1 aydır eski sanayii bölgesinde ana bulvar üzerinde bulunan, belediyemiz tarafından yaptırılan iş merkezi inşaatlarındaki imara aykırılıkları dile getirmeye çalışıyoruz.Başta İmar Kanunda zorunlu olan otoparklar ve insan can sağlığını 1. dereceden ilgilendiren Yangın yönetmeliği olmak üzere birçok aykırılığın şehre ve insanımıza vereceği zarar ve sıkıntıları dile getirmeye çalıştık. Konunun muhatabı olan Belediye Başkanımız Hilmi Bilginbey ve Ahmet Kuzu bey olmak üzere ilgililerine durumu anlatmaya çalıştık. Belediye Başkanımızın teknik insan olmaması sebebi ile teknik ekibinin yanıltacağını düşünerek, kendisine olayın vahametini anlatmak için çok gayret gösterdik. Daha hafriyatlar başlamadan başladığımız mücadele bugün bulunduğumuz duruma kadar gelmiştir. Belediye başkanımız ve konunun muhatapları ile ne yazık ki iletişim kurulamamıştır. Gelinen noktada şehirde yaşanan bu imara aykırılıklar ne yazık ki konunun direk muhatapları olan Kent Konseyi gibi sivil toplum örgütlerince dile getirilmemiş, düzeltilmesi için gayret sarf edilmemiştir.” dedi.
Sivas’ın çevre illere göre her geçen gün küçülen göç veren bir şehir haline geldiğini bunun sebebinin sorunların halı altına saklanıp milli ve dini değerleri kullanarak halka geçici mutluluklar yaşatan iktidar olduğunu ifade eden İnce, “Bugün yaklaşık 4 aydır verdiğimiz sessiz mücadele, konunun muhatapları tarafından gözardı edilmiştir, halkın karşısında bizi zor durumda bırakacağını bilmemize rağmen ilgili bölgeler için ruhsat iptali ve proje tadilatı talebi ile dava açmış bulunmaktayız. Biz bu davayı ölümü gösterilerek sıtmaya razı edilen, araçlarını sokağa atacak arsa sahipleri için açıyoruz. Biz bu davayı maddi külfetler ödeyerek oradan mülk alıp, aracını sokağa atacak hak sahipleri için açıyoruz. Biz bu davayı Eski sanayinin kalan 70 dönümünde hak sahibi olan, ama görmezden gelinen hak sahipleri için açıyoruz. Biz bu davayı her gün o ana caddede yaşanacak trafik sıkışıklığına rağmen, işine gitmeye çalışan işveren ve çalışanlar için açıyoruz. Biz bu davayı her gün sabah ve akşam o caddeden okula gidip gelmeye çalışan öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz için açıyoruz. Biz bu davayı siyasi iradenin baskı yaparak imar hukuksuzluğuna rağmen projelere imza atmak zorunda kalan teknik meslektaşlarımız için açıyoruz. Biz bu davayı gelecek 50 yıl boyunca o caddede sıkıntı yaşayacak Sivas halkı için açıyoruz. Bir şehrin, bir ülkenin gelişmesi, o şehrin insanının neme lazım demediği zaman olacağını biliyoruz. Bu yüzden şehirde yaşanan her türlü olumsuzluğa ve haksızlığa, basınından hukukçusuna, mimarından mühendisine, küçük esnafından büyük esnafına, çalışanından iş verenine, büyük bir sorumlulukla bu konulara sahip çıktığı zaman çözüleceğini biliyoruz. Hata yaptıklarını bildikleri halde bu konuya sessiz kalanlar en büyük vebali taşımaktadırlar.” dedi.
İnce konuşmasında şu ifadelere yer vererek, Belediye Başkanı Hilmi Bilgin’e sorular yöneltti:
“İmar kanuna göre zorunlu olan otoparkları, 31 mart 2021 tarihli ruhsat alınması şartı ile muaftır maddesini dayanak göstererek, maliyetten tasarruf etmek amaçlı görmezden gelerek yapmadınız mı? Halbuki sizler ruhsatları bu maddeden 1 yıl sonra almaya başladınız. Bundan daha vahim olmak üzere can sağlığını direkt ilgilendiren yangın yönetmeliğine göre yapılması gereken yangın merdivenlerini hangi düşünce ve kaygılar ile projelerde uygulamadı, kimler bu kadar önemli bir husus unuttu ya da görmezden geldi? Sorun fark edildiğinde yapılan kanunsuzluğu gidermek için yangın merdiveni yapmak yerine, günü kurtarmak amaçlı yangın spring projeleri hazırlatılarak ruhsat kesildiği halde personelinize baskı yaparak ruhsat dosyasına kimler niçin koydu? EKAP ihale sisteminde yüklü olamayan bu projeler için bir açıklamanız olacak mı ? İhale kanuna göre de suç işlemiş olmuyor musunuz? Alel acele hazırlatılan bu projelerin de, yangın merdivenleri yapılmadığı için kaçış mesafesini kurtarmadığı bilindiği halde, neden bu konu sümen altı edildi. Teknik personelinize bu konuda idareden ne tür baskılar geldi? Buradan soruyorum. Bundan 5-10 sene sonra olası bir yangında yaşanacak bir can kaybının sorumlusu kimler olacak. Maden kazalarından, yaşadığımız deprem felaketlerinden hiç mi ibret almıyoruz? Teknik personellerin tüm uyarılarına rağmen, yönetmeliğe uymayan idarenin inadı kaç maden işçisinin ölümüne sebep olmuştur. Yarın bu alanda yaşanacak bir yangın felaketinin faturası hangi teknik personellere kesilecektir. Yaşanan her olaydan sonra koparılan yaygaralar, yerini suçlu aramaya dönerek ilk bu projeleri imzalayan teknik personele, yapı denetim şirketlerine, çalışanlarına kullanım izin belgesi veren belediye personele kesilmektedir. Yıllar sonra yaşanacak olaylarda hayatları kararacak bu insanlar sizler için bir şey ifade etmiyor mu? Olası bir yangın felaketinde aranacak suçlular içinde sanmıyorum ki sizler bu listede olasınız. Yaklaşık 700 metre bulvar boyunca yapılan iş merkezinde yaşanan insan yoğunluğunun sonucu olarak ana bulvara park etmiş araçların arasından, işine geç kalan çalışanın, dersine geç kalan öğrencinin, hastaneye yetişmeye çalışan bir ambulansın , suç mahalline yetişmeye çalışan bir polis aracının görev alanına yetişmediği bir ortamda bunun sorumluluğu sizlerin umurunda olmayacak mı ? Her yasal hak, helal değildir. Kanun maddeleri ile arsa satışları sonrasında ada bazlı %20 emsal artışı vererek bir kesime rant kazandırabilirsiniz, hukuken bir sorun yoktur. Ama helal değildir. İmarda şehrin en ücra köşesinde ufak bir imar yanlışında şahin kesilip en ağır cezaları keserken, kendi yaptığınız imar hatalarını görmezden geldiğiniz de hukuken bir sorun olmayabilir. Ama helal değildir. Her gün bir meslek örgütüne geçici mutluluklar yaşatmak adına çeşitli pahalı hediyeler göndererek, çiçekler göndererek geçici mutluluklar yaşatabilirsiniz, hukuk önünde kanunidir ama helal değildir. Tüm halkı mutlu etmek adına ihtiyaçlı, ihtiyaçsız herkese ayakkabılar dağıtarak geçici mutluluklar yaşatabilirsiniz, hukuk önünde kanunidir Ama helal değildir. Yaz aylarında konserler vererek halka geçici mutluluklar yaşatabilirsiniz, ama diğer taraftan asli göreviniz olan şehrin temiz su ihtiyacını unutur şehri susuz bırakırsanız hukuk önünde kanunidir. Ama helal değildir. İlgili belediye komisyonlarına liyakatli, teknik insanları değil, sadakatli insanlar koyarsanız hukuk önünde kanunidir. Ama helal değildir. Şehrin gelecek 50 yılına damga vuracak bu alanda yol yakın iken ivedi şekilde kanuni ve helal şekilde projeleri tadil ederek, otoparkları oluşturmak, insan can güvenliğini sağlayacak yangın önlemlerini almak sizlerin hem kanuni hem de vicdani görevidir, Biliyoruz ki girdiğimiz yol çetin ve meşakkatli ama siyasetin hem kanuni hem de helal olmasının genel bir sorumluluk olması için elimizden geleni yapacağımızı ve konunun Sivas halkı adına takipçisi olacağımızı buradan beyan ediyoruz. “
Editor : Haberpanelim