Demet KARAKUŞ
Prof. Dr. Ümit Özdağ programda yaptığı açıklamada; “Pkk ve YPG bu bölgelerde varlıklarını koruma, silahlı kabiliyetlerini ve yeteneklerini artırma ve zamanı geldiği zaman nasıl üslerimizi bastılarsa Türkiye’yi basmaya hazırlanmaktadırlar.Önümüzdeki günlerde ifade ettiğim gibi pkk’nın Kuzey Irak’ta Hakkari Dağ Komando Tugayı’na ait birliklerimizin üssüne yapmış olduğu saldırının gerçek kapsamı ortaya çıkacaktır. Arkasındaki güç, verilen teknik destek de ortaya çıkacaktır. Bu konuda bize ulaşan bazı ham bilgilerin netleşmesini ve yetkililer tarafından Türk kamuoyuyla paylaşılmasını bekliyoruz. Bu son gelişme de göstermiştir ki pkk ile operasyonel ve taktik düzeyde mücadele edilmekte fakat stratejik bir mücadele verilmemektedir. Her geçen gün pkk’nın ve ypg’nin lehine işlemektedir. Çünkü Irak ve Suriye’de PKK/YPG– ABD ittifakı netleşmiş durumdadır. Pkk ve ypg bu bölgelerde varlıklarını koruma, silahlı kabiliyetlerini ve yeteneklerini artırma ve zamanı geldiği zaman nasıl üslerimizi bastılarsa Türkiye’yi basmaya hazırlanmaktadırlar. Bunu yıllardan beri stratejik göç mühendisliği ile toplumsal dokusu bozulan ülkemizin karşı karşıya olduğu ağır tehdidin ne olduğunu anlatırken yüzlerce kez ifade ettik. Görmemezlikten, duymamazlıktan gelinmeye çalışıldı. Pkk ile artık stratejik mücadele dönemine girmesi kaçınılmaz olmuştur. Eğer içinden geçtiğimiz aşamada gerekli hazırlıklar yapıldıktan sonra pkk’yla stratejik mücadeleye girmez isek ne yazık ki böyle bir mücadeleyi Türkiye içerisinde yapmak zorunda kalırız. İnisiyatif böyle bir süreçte Türkiye’nin değil PKK’nın elinde olur. Türkiye kuşatılmış vaziyette. İçeride kurumsal yapısı ağır tahrip olmuş vaziyette. Terörle mücadelede deneyimli kadroları, liyakatli değil yandaşlığı ön plana çıkartan hükümet politikalarından dolayı emekliye sevk edilmiş durumda’’ dedi.
AZERBAYCAN’A AİT TÜRK TOPRAKLARINI TEKRAR İŞGAL ETME HAZIRLIKLARINA BAŞLAMIŞ DURUMDALAR
Özdağ, “Yapılması gereken stratejik mücadele kapsamında 1996 – 1997 yıllarında olduğu gibi gerekirse Suriye’yi tehdit ederek ve Suriye savaşını göze alarak PKK terörünü sonlandırma sürecini tetiklediğimiz ve Öcalan’ı yakalama sürecini tetiklediğimiz gibi bir dönemi başlatmak zorundayız. Bugün terörle mücadelenin parlak kadrolarını, deneyimli kadrolarını emekliye sevk edenler hayatlarında terörün t’sini bilmeyen, milli güvenliğin m’sini bilmeyenler bunu bilmelidirler ki yarın bu kadroların da Türkiye’nin, Türk milletinin çok ihtiyacı olabilir. Yapılması gereken stratejik mücadele kapsamında 1996 – 1997 yıllarında olduğu gibi gerekirse Suriye’yi tehdit ederek ve Suriye savaşını göze alarak pkk terörünü sonlandırma sürecini tetiklediğimiz ve Öcalan’ı yakalama sürecini tetiklediğimiz gibi bir dönemi başlatmak zorundayız. Türkiye’nin etrafında kurulmakta kurt kapanını ancak şimdi ve buradan kırarak başarabiliriz. Çünkü bir taraftan PKK/YPG bize saldırırken diğer taraftan Kafkaslarda Ermenistan’ın Batı desteği ile Azerbaycan’a saldırma çalışmalarının tekrar başladığını Zafer Partisi olarak endişe ile izliyoruz. Batı, Azerbaycan ve Türkiye’nin Kafkaslar’da Ermenistan’a karşı kazanmış olduğu galibiyeti hazmedemedi. Kaybettikleri Azerbaycan’a ait Türk topraklarını tekrar işgal etme hazırlıklarına başlamış durumdalar. Türkiye’nin Orda Doğu’da PKK tarafından kontrol ve oyalanma sürecinde kuzeyde de böyle bir gelişmeye hazır olmalı ve gerekirse hem Orta Doğu hem Kafkas cephesinde bir mücadeleyi göğüslemeyi ve taşımayı, bunun hesabını yapmayı şimdiden gerçekleştirmelidir.’’ şeklinde konuştu.
Editor : Haber Merkezi