Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan habere göre İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerini gece boyunca bombaladı.
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinde İsrail'in bir evi bombalaması sonucu en az 4 sivilin öldüğü, Han Yunus'un doğusundaki Beni Suheyla beldesinde de keskin nişancıların açtığı ateşle 2 sivilin öldürüldüğü belirtildi.
Haberde, Gazze'nin güneyindeki Refah kentinde Tel Sultan Mahallesi'ne düzenlenen saldırılarda en az 3 kişinin öldüğü, çok sayıda kişinin yaralandığı aktarıldı.
İsrail savaş uçaklarının, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı'nda Ebu Neda ailesine ait evi bombaladığı ifade edilen haberde, hava saldırısıyla enkaza dönüşen evde 7 kişinin öldüğü, çok sayıda kişinin yaralandığı belirtildi.
Gazze'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı'nda da bir eve düzenlenen hava saldırısında 3 Filistinlinin yaşamını yitirdiği, çok sayıda kişinin yaralandığına dikkat çekilen haberde, Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya bölgesinde de bir evin hedef alınması sonucu 2 sivilin hayatını kaybettiği kaydedildi.
İsrail ordusunun kuzeydeki Gazze kentinin Sabra ve Zeytun mahallelerini de topçu atışlarıyla hedef aldığı ifade edildi.
Hastane kaynaklarınan alınan bilgiye göre İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin çoğunu çocuk ve kadınlar oluşturuyor.
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 16 bin 314’ü çocuk, 10 bin 980’i kadın olmak üzere 39 bin 929 Filistinli öldü, 92 bin 240 kişi yaralandı.
Enkaz altında hala binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
Can kaybı 40 bine dayandı
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 313 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi.
Açıklamada, İsrail ordusunun son 24 saatte Gazze'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılarda 2 katliam gerçekleştirdiği, bu saldırılarda 36 Filistinlinin daha hayatını kaybettiği, 54 Filistinlinin de yaralandığı belirtildi.
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 39 bin 965'e, yaralı sayısının da 92 bin 294'e yükseldiği kaydedildi.
Açıklamada ayrıca hâlâ enkaz altında ve yol kenarlarında ölülerin bulunduğu ancak İsrail güçlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı vurgulandı.
İsrail askerlerinin Batı Şeria'ya yönelik baskınında 5 Filistinli yaşamını yitirdi
İsrail askerleri, sabah saatlerinde Batı Şeria'nın Tubas kentine baskın düzenleyerek bir evi kuşattı.
Buldozerler ve insansız hava araçlarıyla (İHA) desteklenen İsrail askerleri, kuşatma altındaki eve ateş açtı, omuzdan ateşlemeli füze attı.
Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan habere göre İsrail askerlerinin Tubas kentine baskınında açtığı ateş sonucu Filistinli Fayiz Ebu Amir hayatını kaybetti.
İsrail askerleri, Tubas kenti yakınlarındaki Tamun beldesine de İHA ile düzenlediği saldırıda 4 Filistinliyi öldürdü ve cenazelere el koydu.
Filistin'den İsrail'in saldırılarına tepki
Filistin Dışişleri Bakanlığı da söz konusu baskına ve saldırılara dair yazılı açıklama yaptı.
İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'da yürüttüğü kanlı saldırıların tehlikeleri konusunda uyarıda bulunulan açıklamada, İsrail askerlerinin baskınlarında can kaybı ve yaralı sayısında ciddi artış olduğu vurgulandı.
Açıklamada, Tel Aviv'in, Gazze Şeridi'ndeki "soykırım savaşıyla" birlikte baskınlar, altyapıyı hedef alan sistematik sabotajlarla işgal altındaki Batı Şeria'da infiale yol açmaya çalıştığı belirtildi.
İsrail'de iktidardaki sağın, "önceden imzalanan anlaşmaları ve uluslararası himayede varılan tüm mutabakatları hiçe saymaya, Filistin vatanını parçalamaya, demografik ve coğrafi birliğini baltalamaya ve izole kantonlara dönüştürmeye devam ettiği" aktarıldı.
Filistin Esirler Cemiyeti ile Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyetinden yapılan ortak açıklamada ise İsrail ordusunun gece ve sabah saatlerinde Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerine düzenlediği baskınlarda en az 12 Filistinliyi gözaltına aldığı kaydedildi.
Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 7 Ekim 2023'ten bu yana gözaltına alınan Filistinlilerin sayısının yaklaşık 10 bin 100 olduğu ifade edildi.
Açıklamada ayrıca, bu verilerin Gazze Şeridi'nde "sayıları binlerle ifade edilen" alıkonulmaları içermediği aktarıldı.
Gazze'de 7 Ekim'den bu yana doğan bebeklerden 115'i İsrail saldırılarında öldü
Gazze'de 10 ayı aşkın süredir saldırılarını sürdüren İsrail ordusu, sivil, kadın ve çocuk ayrımı yapmadan katliama devam ediyor.
İsrail ordusunun dün Gazze'nin orta kesiminde yer alan Deyr el-Belah'ta bir eve düzenlediği saldırıda Filistinli anne Cumane Arife ve 4 gün önce doğan ikiz bebekleri Aysel ve Aser hayatını kaybetti.
Aynı saldırıda kayınvalidesini de kaybeden baba Muhammed el-Kumsan ise eşi ve 4 günlük ikizlerinin öldürüldüğü haberini bebeklerine doğum belgesini almak için dışarda olduğu sırada aldı.
UNICEF: Gazze'deki çocuklar yaşadıkları dehşet karşısında uyuyamıyor
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Orta Doğu ve Kuzey Afrika İletişim Sorumlusu Salim Oweis, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Deyir Balah, Han Yunus ve Gazze'nin kuzeyini ziyaret ettiğini, Gazze'ye giriş yaptığındaki manzaranın bir film sahnesi gibi çok çarpıcı olduğunu belirtti.
"Yıkımın, acının ve yerinden edilmenin derinliği çok büyük." diyen Oweis, "Ekranlardan gördüklerimiz, gerçekliğin sadece bir parçası. Ancak orada bulunduğunuzda yaşanan ekstrem durumu hissedebiliyorsunuz. Bütün sokakların yerle bir olduğunu, Gazze'deki hemen hemen herkesin yerinden edildiğini görebilirsiniz. Çocukların acısını hissedebilir ve deneyimleyebilirsiniz. Yani durum gerçekten vahim. Şu anda birçok çocuk ve aile için gerçekten dayanılmaz." ifadelerini kullandı.
Oweis, şu ifadeleri kullandı:
"Gazze'deki birçok çocuk gördüklerini düşündükleri ve korktukları için uyuyamıyor. Çocuklar için başa çıkılması gereken çok şey var. Bence bu durum uluslararası toplumun harekete geçmesi ve çocuklara öncelik vermesi için bir çağrı. Bu şiddetin ve çatışmanın sona ermesi ve çocuklara bir şans verilmesinin zamanı geldi. Eğer böyle devam ederse, korkarım ki gelecek çok kasvetli olacak. Öğrenmeleri, geleceklerini inşa etmeleri ve hatta oynamaları için güvenli bir yer yok. İçinde bulundukları durum gerçekten korkunç ve dehşet verici. Bu yüzden onlara geleceği geri vermeliyiz ve bu bizim sorumluluğumuz."
AA
Editor : Anadolu Ajansı