NESLİHAN KOÇ
Elektrikli araçlarla ilgili sosyal medyada dolaşan bazı yangın ve patlama haberleriyle ilgili otomotiv sektörünün tecrübeli ismi Oto Ateş’in firma yetkililerinden Alperen Ateş Gazetemize açıklamalarda bulundu. Alperen Ateş, son iki senedir mini elektrikli araç satış ve bakımı alanında hizmet verdikleri bilgisini vererek, “1978’den bu yana otomotiv sektöründeyiz. Çağımızın gerekliliği artık elektrik. Sektörde bu şekilde de devam ediyoruz” diye konuştu.
Petrol fiyatlarındaki artışlardan dolayı elektrikli araçlara rağbetin arttığını söyleyen Ateş, “Bu da bizim işlerimizi bir nebze iyileştiriyor. Vatandaşlarımızın işi görülüyor. Park sorunu yok, yakıt sorunu yok, vergi sorunu yok. Bu gibi avantajlar vatandaşları cezbediyor” dedi.
Alperen Ateş, elektrikli bisikletler hariç diğer mini elektrikli araçlarda herhangi bir ehliyetin sürüş için yeterli olduğunu ancak plaka ve ruhsat zorunluluğunun yerine getirilmesi gerektiğini aktardı.
Sosyal medyada elektrikli araçlarla ilgili yanma ve patlama haberlerine değinen Ateş şunları kaydetti:“Yani bu durum şöyle aslında bir marka söz gelimi 1 milyon araç üretimi yapıyor. İçerisinden bir tanesi yanmış. Bu sanki elektrikli araçların tamamındaymış gibi bir algı yapılıyor. Şu an dünyada yüzde 70 oranında elektrikli araca geçilmiş durumda. Amerika’da geçen sene en çok kaza yapan araçların ‘Tesla’ olduğu tespit edilmiş. Niye çünkü piyasada en fazla bu araçlar dolaşıyor. Yani bu tarz yanma ya da arızalanma durumu sanayiye gidin benzinli araçları veya dizel araçları ya da LPG’li araçları görebilirsiniz. Ayrıca LPG’nin ilk çıktığı zamanlarda da bir çok yanma, patlama haberleri medyaya yansıdı. Geldiğimiz noktada araçların büyük çoğunluğunda LPG var. Yanma olayının gazla, benzinle, bataryayla alakası yok. Hepsi yanıcı malzeme. Yaşanan arızanın veya yanma, patlama gibi olayların bir çok sebebi olabilir.”
Elektrikli araçlarda kışın bir menzil azalmasının yaşandığını belirten firma yetkilisi Ateş, “Yani batarya soğuktan bir miktar etkileniyor. Ancak baktığımız zaman diğer yakıtlar da kışın 2 katı tüketim oluyor. Aradaki fark da diğer yakıtların kolayca doldurulabilmesi. Elektrikli araçların şarjının dolması daha zor olduğu için bu insanların gözünde büyüyor. Yakıt tüketimi açısından aslında arada bir fark yok” dedi.
Elekrikli araçların ekonomik olduğuna dikkat çeken Alperen Ateş şöyle devam etti:
“Motor bakımı yok, yağ bakımı yok. Yani sanayi bakımı yok. Fren balata değişimi 200-300 bin kilometrelerde yapılıyor. 25 bin kilometrede sadece polen-filtre bakımı oluyor. Mini elektriklilerde onlar da yok. Şimdilik elektrikli araçlara dönüş yapılıyor. Artık fosil yakıtlar azalıyor, dünya ekonomisinde daralma var. Haliyle elektrikli araçlar daha ekonomik oluyor. Yani daha iyisi gelene kadar şu an en ekonomiği elektrikli araçlar. Pil teknolojisi de gelişmeye devam ediyor. Çok ilerledi. İngiltere’de durup şarj etme olayı da yok. Geliştirilen yol sistemi ile araç ilerlerken asfaltta şarj oluyor. Bizim bunlara ne zaman ulaşacağımız belli değil. Yeni üretilen pillerde 5 dakika şarj olma özelliği var. 100 sene ömrü olan piller var. Tabi bu da ekonomik açıdan bir maliyet artışı olduğu için tercih edilebilir durumda değil. Ancak ilerleyen zamanlarda normalleşecek bu fiyatlar.”
