Sivas Belediyesi'nin Gök Medrese ile Ulu Cami'yi bütünleştirmek amacıyla 2018 yılında başlattığı Kale Projesi'nde çalışmalar devam ediyor. Proje kapsamında, 3'üncü derecede arkeolojik sit alanı olan bölgeye yapılacak olan az katlı binalar, sosyal tesisler, butik oteller, ibadet yerleri, bedesten, arasta, el sanatları çarsısı, konaklar ve restoran yapılacak. Binaların yapımı öncesi ise Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdal Eser başkanlığındaki kazı çalışmaları sürüyor. Kazılarda çeşitli dönemlere ait çok sayıda tarihi eser gün yüzüne çıkarılıyor. Kazı çalışmaları kapsamında Belediye Başkanı Hilmi Bilgin'in talebi üzerine 1400 yılında Timur İmparatorluğu'nun saldırısında harap olan Sivas Kalesi'nin iç kale savunma duvarlarının gün yüzüne çıkarılması için de çalışma başlatıldı.
2 yıldır Sivas Kalesi etrafında belediyenin hazırladığı projenin hayata geçirilmesi için çalışmalar yürütüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Erdal Eser, "Bu projeye başkanımız Hilmi Bilgin'in çok özel bir ilgisi var. Kendilerinin isteği ile iç kale surlarının araştırılmasını da istedik. Şu anda toprak kalenin etrafında bulunan bazı savunma duvarına ait kalıntıları biraz açıp temel seviyesinde de olsa onların nereye kadar devam ettiğini görmeyi amaçlıyoruz. Daha sonrasında da restorasyonu gerçekleştireceğiz. Bu işlem şuan için ön bir hazırlık. Sivas'ta mevsim değişmeye başladı. Gelecek sene baharla birlikte bu duvarı aramaya ve araştırmaya başlamayı planlıyoruz. Çalışma mevsimin el verdiği ölçüde yağışlı olmadığı her gün devam edecek. Bu yılın sonuna kadar iyi yakaladığımız her hava ortamında çalışmaya devam edeceğiz. Şu anda planlanan şekilde çalışmalar devam ediyor" dedi.
'BİNA TEMELLERİNİ ARAŞTIRIYORUZ'
Yapılacak olan binaların temellerinde araştırmalar yaptıklarını söyleyen Prof. Dr. Eser, "Bina temellerinin araştırılması sırasında belli bir derinliğe kadar iniyoruz. Sondaj çukurları ekleyerek daha da derine ulaşarak bilgi kazanmaya çalışıyoruz. Bugüne kadar ciddi anlamda çok veri elde ettik. Şunu yavaş yavaş görmeye başladık ki ortaçağ içerisinde Sivas'ın kendi üretimi olan malzemeyi anlamaya ve algılamaya çalıştık. Dışarıdan gelen ithal malzemeler nedeniyle Sivas'ın bağlantıda olduğu merkezleri algılamaya başladık. Burada yer alan tarihlendirilmesi açısından bence Anadolu'daki Selçuklu dönemi sarayları içerisinde oldukça erken tarihlerden biri olan saraya ilişkin çok yoğun alçı ve çini malzeme yakalamaya başladık. Bunlar çalışmanın en zengin bulguları olarak ifade edebilirim" diye konuştu.
Editor : Haberpanelim