Uğur YİĞİT
Proje ile ilgili açıklamalarda bulunan Dr. Öğr. Üyesi Pakize Cantürk Kılıçkaya, günümüzdeki ilaç moleküllerinin çoğunluğunu kimyasal sentez yolu ile elde edilen ilaçlar oluşturduğunu, bu yüzden de tedavi sürecinde bu yapıların toksisite veya ilaç direncine neden olduğunu, bu nedenle canlıya uyumlu moleküllerin ilaç olarak kullanılmasının bizlere avantaj sağlayacağı biyoterapötikler geliştirmeyi hedeflediklerini ifade etti.
Bakteriyel Topoizomeraz I Hedefli Terapo?tik DNA Aptameri Gelis?tirilmesi başlığı altında yeni nesil antibiyotik geliştirmeyi amaçladıklarını belirten Kılıçkaya, ?Bu hedefimizi gerçekleştirmek için, biyolojik veri tabanlarındaki bilginin biyoinformatik arac?lar ile analiz edilmesiyle şu an tedavide kullanımda olan ve aptamer adı verilen yeni etkin maddelerin gelis?tirilmesini sağlayacağız.? dedi.
Proje hakkında bilgi veren Kılıçkaya sözlerini şöyle sürdürdü:
?Projemizde tasarladığımız aptamer molekülleri du?nyada ve u?lkemizde hızla ilerlemekte olan biyofarmasötik diyebileceğimiz yani kökenini canlıdan alan teknolojik ürünlerdir. Bu özellikleri gereği de daha aktif ve daha zararsız olmaları sayesinde ar-ge çalışmaları tüm dünyada hız kazanmıştır. Dünyada FDA onayı ile kullanıma geçen ve kullanıma geçmeyi bekleyen birçok biyofarmasötik ürün gibi, aptamer molekülleri de ilaç kapsamında öne çıkmıştır. Biyofarmaso?tik grupları içerisinde gu?nu?mu?zde piyasada FDA tarafından onaylanmıs? tek bir terapo?tik aptamer bulunmaktadır ve yeni moleku?llerin gelis?tirilmesi o?nem arz etmektedir.?
Projede hedeflenen topoizomeraz enzimleri bakteriden insana birçok canlı grubunun bulunduğunu söyleyen Kılıçkaya, ?Canlılar DNA´larını ve canlılıklarını sağlam ve devamlı tutabilmek için topoizomeraz enzimlerine ihtiyaç duyarlar. Bakteri DNA´ sına yönelik bir saldırı yaptığınızda, örneğin bu ihtiyaç duydukları topoizomeraz enzimlerini inaktive ettiğinizde hücrelerinde bir saldırı olmuşçasına bir stres oluşturmuş olursunuz. Aptamer molekülleri sayesinde yeterli düzeyde bir stres oluşturduğunuzda ise bu durum bakterinin doğrudan ölümüne yol açar. Bu strateji aslında, hem kanser hem de antibiyotik ilac?ların etki mekanizmasında kullanılmaktadır. Eğer bu şekilde insan topoizomerazlarını hedeflerseniz bu da bir antikanser özellikte bir molekül olacaktır. Diğer projelerimizde de buna örnek olarak insan topoizomerazlarını hedeflediğimiz çalışmalarımız sürmektedir.? ifadelerini kullandı.
Kılıçkaya, ?Dünyada birçok enfeksiyon hastalığın tedavisi kısıtlı olup antibiyotik ilac? direncinin gelis?mesi de tedavi sürecini zorlaştırmaktadır. Dünya Sağlık Organizasyonu (World Health Organization WHO)´na göre enfeksiyon hastalıkları nedeniyle her yıl milyonlarca insan hayatını kaybetmektedir. Projemizin bu noktada önemli bir artısı vardır; gelis?tirilecek yapı tamamen yeni bir etkin madde olarak, hatalı antibiyotik kullanımı sonucu olus?an ilac? direnci nedeniyle su?per bakterilerin gelis?mesine karşı da bir alternatif çözüm oluşturabilir. Hatta bu durum, du?nyada ve u?lkemizde biyoteknolojik tabanlı tedavilere o?ncelikli ve acil olarak ihtiyac? duyuldug?unun go?stergesidir.? dedi.
Editor : Haberpanelim