Bir şehirdeki Belediyecilik anlayışı o şehrin dününü, bugününü, yarınını birinci derecede etkileyen önemli bir meseledir. Belediyecilikte dönemler itibariyle değişen yönetimler, önceden başlamış yatırımları devam ettirmekle yükümlüdür. Çünkü belediyecilik hizmetleri bir bayrak yarışıdır. Önceki dönemden devraldığı şehir alt ve üst yapısını daha ileriye götürmenin hesabını yaparlar. Bu sebeple belediyecilik hizmetlerinde şahsi görüş ya da menfaat değil, şehrin menfaati, geleceği ve kalkınması öncelikli hedef kabul edilmelidir. Büyük maliyetli alt yapı hizmetleri başta olmak üzere çalışmalar şehrin tarihine, kültürüne, doğasına zarar verilmeden, gelecek 100 yıllarda düşünülerek, öncelikli ihtiyaçların doğru kaynak kullanımıyla yapılmalıdır. Bu ülkenin sağlıklı kalkınmasının da anahtarıdır.
Bu girizgâhla birlikte geçtiğimiz hafta Sivas Cumhuriyet Üniversitesinde düzenlenen “Şehir ve Kimlik” sempozyumdan bazı gözlemleri sizinle paylaşmak istedim. Sempozyuma il dışından gelen katılımcılarla yaptığımız sohbetlerde şehrimize çok olumlu ve beğeni dolu yorumlar yapmaları beni bir Sivaslı ve Cumhuriyet Üniversitesi personeli olarak çok mutlu etti. Özellikle şehrimizin temiz, güvenli, binaların ve yolların bakımlı, aydınlatmanın yeterli, ulaşımın rahat, insanların iyi giyimli ve güler yüzlü olduğu, Sivas mutfağının lezzeti ve çeşidi, tarihi eserlerin bakımı ve çevre düzenlemesi, üniversite kampüsünün doğal ve sosyal görünümü gibi daha birçok konuda memnuniyetlerini bildirdiler. Öte yandan bir Cumhuriyet şehri olan Sivas’ın önyargıların ve uzaktan bilinenin aksine çok aydın ve medeni bir şehir olduğuna şahit olduklarını belirttiler. Yaklaşık yüz kişi kadar olan katılımcılarla birlikte olduğumuz sosyal programlarda bu görüşlerin aksini belirteni duymadım.
Burada öncelikle Sivas Belediye Başkanımıza ve ekibine, bugüne kadar Sivas’a hizmet etmiş tüm idarecilerimize teşekkür etmek isterim. Yazının başında da dediğim gibi belediyecilik hizmetleri bir şehrin dışa açılan kapısıdır, vitrinidir. Şehrin sosyal ve ekonomik hayatı bu görüntüye göre şekillenir. Sivas kendi ölçeğinde gerçekten yaşanabilir ve huzurlu bir şehirdir. Son dönemlerde Valiliğimiz ve Belediyemiz tarafından projelendirilen tarihi eserlerin çevresindeki binaların yıkılması ve eserlerin ortaya çıkarılması çalışmaları takdir edilmesi ve devamının sağlanması gereken çalışmalardır. Kongre Binası, Gökmedrese, Sivas Kalesi, Taşhan, Sanayi Mektebi gibi kıymetli eserlerimizin etrafındaki gereksiz binaların yıkılarak eserlerin ortaya çıkarılması, şehre yeni nefes olmaktadır. Sempozyumda konuşma yapan Belediye Başkanımız Sayın Hilmi Bilgin’in belediye hizmetlerinden bahsederken, yıllardır herkesi rahatsız eden Tarihi Kent Meydanının ruhunu baltalayan aynalı çarşı sorunu konusunda çalışmalar başlatacaklarını söylemesi, Sivas’ın menfaatine ve ruhunu yaşatmak adına yapılan faaliyetlerin devamlılığını gösteren güzel bir örnek oldu bizim için.
Hal böyleyken, Sivas’ın sahip olduğu potansiyelleri ortaya çıkarmak ve korumak şehrin kalkınma ve büyümesinde önemli rol oynamaktadır. Bunu sağlamak amacıyla Valiliğimizin, Belediyemizin ve diğer yerel yönetim birimlerinin Sivas’ın tarihi dokusu, doğal güzellikleri ve kültürel zenginlikleri gibi kıymetlerini ortaya çıkaracak çalışmalar yapması önemlidir. Öte yandan Sivas bir “tarım şehri”, bir “sanayi şehri” ya da bir “turizm şehri” olabilme potansiyeli açısından değerlendirildiğinde, turizm olanaklarının fazlalığı ve katma değerinin yüksek olması Sivas ekonomisi açısından bir avantaj olarak kabul edilebilir.
Sivas’ın bir turizm şehri olabilmesi için yatırımlar yüzyıllar, hatta binyıllar öncesinden başlamış zaten. Bize düşen bu yatırımları korumak, sahip çıkmak ve tanıtımını yapmaktır. Her zaman yeni şeyler yapmak fayda yaratmayabilir, bazen de olanı korumak, korumak içinde yıkmak ve hatta yok etmek faydalı olabilir.