BIRAKIN ÇOCUKLARI RİSK ALSIN…

Doç. Dr. İlkay NOYAN YALMAN
Doç. Dr. İlkay NOYAN YALMAN
BIRAKIN ÇOCUKLARI RİSK ALSIN…
22-09-2021

Okuduğum bir yazıda bir anaokulu öğretmeni diyor ki: “Şimdiki çocuklar 10 yıl önceki çocuklardan o kadar gerideler ki. Oyun kurma becerileri yok denecek kadar az, ben kurmasam oturup bakarlar, ağlarlar arkamdan. Öğrendikleri tek beceri izlemek. Bugün oyun kuramamak yarın iş kuramamaktır, ilişki kuramamak ve üretememektir.”

Kıymetli öğretmenimizin tespiti ne kadar de yerinde ve önemli. Çocuklar izlemeye programlı sanki. Önlerinde bir ekran, en fazla bir metre öteye bakıyorlar. Oysaki uzaklara, ufuklara, geleceğe bakmaları, hayal kurmaları gerekli değil mi? Kurdukları hayal kadar çabalayacaklardır. Doğanın nasıl yok olduğunu, yeşilin nasıl azaldığını, haksızlığın ve adaletsizliğin ne kadar yayıldığını, bilginin ne kadar önemli olduğunu ve daha da önemlisi kendisinin bu konularda ne işe yarayacağını görmesi gereklidir. Elindeki oyuncağını annesinin ya da babasının hangi şartlarda aldığını, bu oyuncağını diğer arkadaşlarıyla da paylaşabileceğini, bir daha kullanacağını düşünerek hor kullanmaması gerektiğini, kırıldığı zaman kendi çabalarıyla onarabileceğini hatta kendi oyuncağını kendi yapabileceğini düşünmesi gereklidir.

Bugün baktığımızda genel olarak çocukların yorulmaması, bıkmaması, keyif alması, mutlu olması, ağlamaması için ebeveynler türlü yöntemler geliştiriyorlar. Birçok işleri çocukları yerine ebeveynler üstleniyorlar. Neredeyse çocuklarının yerine okula bile gidecekler. Yeter ki yorulmasınlar bıkmasınlar. Herhangi bir olumsuzlukta sorumlunun kendi çocuğu olabileceğini düşünmeden, karşı tarafı suçlu görme düşüncesi çok yaygın. Hâlbuki hayat zorluklarla doludur ve bu zorluklardan ancak sorumluluk sahibi insanlar sağlam çıkabilirler. Elbette gerçeklerin farkında olan ve çocuklarını hayattaki zorluklarla baş edebilecek bir birey olarak yetiştirmeye çalışan anne babalar var. Ancak o çocuklarında bu kadar sorumsuzluk içerisinde işleri ne kadar da zor olacak. Belki de ileride “milletin enayisi ben miyim” diyecek ve o da sorumluluklarından vazgeçecek.  

Birçok konuşmada eğitim siteminin eksiklerinden ve öneminden bahsediliyor. Evet, teknik olarak ciddi hatalar olabilir. Ancak unutmamamız gereken; EĞİTİM AİLEDE BAŞLAR. Çocuklarımıza saygı, sevgi, dürüstlük, sorumluluk, paylaşma, gayret etme, sorumluluk alma gibi duyunca bile rahatladığımız bu özellikleri kazandırmak bu ülke için ve gelecek için yapılabilecek en iyi yatırımdır. Bugün gelişmiş ülkelerin yapısal özelliklerine bakıldığında öne çıkan en önemli özelliği sağlam bir eğitim sistemine sahip olmasıdır. Çocuklarına küçük yaşa kendi işini yapmalarını ve yaşayabileceği zorluklarla küçük yaşta tanışmalarını sağlayan anne babalar, geleceğinde risk alacak ve ülkesine değer katacak işler yapacak bir neslin de yetişmesini sağlamaktadır.

Bizim en büyük hazinemiz sağlıklı, iyi eğitimli ve risk alabilen çocuklarımız ve gençlerimizdir. Bu gençliğin yetişmesi de çocuk yaşta ve ailede başlar.

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?