BOŞANMA VE ÇOCUK

Nevin KILIÇ
Nevin KILIÇ
BOŞANMA VE ÇOCUK
25-11-2024

Yazılı ve görsel basın başta olmak üzere etrafımıza baktığımızda içimizi acıtan bir görüntüyle karşılaşmamak yok denecek kadar az. Bu olaylardan biri de parçalanmış aileler, boşanmalar ve bedelini en ağır şekilde ödeyen çocuklar. Boşanma sebebi ne olursa olsun çocuklar en çok zarar görendir. Ne yazık ki cehaletin, kin ve nefretin esiri olan bazı anne ve babalar için pazarlık ve intikam aracı, icra konusu olan çocuklar. Çocuklar hiçbir zaman anne babanın ayrılmasını istemezler. Hep birlikte yaşamak isterler. Diğer tarafta aşırı şiddet olaylarının yaşandığı aile içi dramlar. Boşanmak bile kurtuluş olmayan aileler. Boşanıyor diye öldürülen kadınlar.  Neresinden tutsan elinde kalan acı dolu insanlar, çocuklar.

Üvey anne ve baba tarafından darp edilen, işkence gören, taciz ve tecavüz edilen hatta öldürülen çocuklarımız içimizi kanatır. Anne ve babanın anlaşamaması, kavga ve huzursuz ev ortamında yetişen çocukların psikolojilerinin bozuk olması zamanla o ruh haline alışmış ve kendi çocuklarına karşı da baskıcı bir o kadarda sorunlu anne ve baba ile dolu bir dünyamız var.

Bazı çocuklar bu durumu kendi lehine çevirirler. Anne ayrı babayı ayrı kullanırlar. Hatta öyle anlar olur ki anneyi babayla, babayı anneyle tehdit ederler.  İşi çıkara, maddiyata çevirenler dahi vardır.  Hangi taraf baskıcı ise baskıcı olmayan her dediğini yapan işine gelen tarafa yönelir. Diğer tarafı işine geldiği gibi kullanmaya çalışır.

Kadın gider başka biriyle evlenir, erkek gider başka biriyle evlenir. Yeni bir hayat kurar. Hayatlarını yaşarlar. Hatta dünyaya yeniden gelmiş dünyanın cennetindeymiş gibi hissederler. Fakat madalyonun diğer yüzünde ise, Kendi mutlulukları için zaman ilerledikçe neleri kaybettiğini görür. Mutlu olan çocuklarını kabul edip bağrına basan, öz çocuğu gibi sahiplenen insan çok az. Bazı aileleri görüyoruz o kadar çok problemliler ki bu insanların boşanmaları daha hayırlı diyebiliyoruz. Öyle bir ortamda büyümesindense maalesef anne ve babanın ayrılması çocuk için daha iyi diyebiliyorsunuz. Maalesef kendi rahatı, mutluluğu, zevki sefası için çocuğunu ezen yuvaya bırakan, sokağa atan, sahip çıkmayanlara da anne baba deniyor. Ömrünü evlatlarına adayanlara da anne baba deniyor.

Çok okuduk çok gördük ve hala görmeye devam ediyoruz yazılı ve görsel basında üvey annenin işkencelerini, üvey babanın yaptıklarını. Sokağa atılan, uyuşturucu bağımlısı olan, dilendirilen, hırsızlık yaptırılan, tinerci olup köprü altlarında yaşayan ve ölen öldürülen o kadar can. Bu canları bu hale getiren kim? Ne yazık ki onları dünyaya getiren kendi anne babası.  Onlar mı istedi doğmayı, onlar mı seçti sizi anne baba olarak. Çocuğun içine doğduğu evle başlıyor kaderi. Yaşam şekli.

Anne ve babası boşanmış çocukların, anne-babası birlikte olan çocuklara göre psikolojik sorunlar açısından daha fazla risk altında olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Anne babası boşanan çocukların, boşanma sonrasındaki çocukların, hayatları boyunca daha çok sorun yaşadıkları kendi evliliklerinin de daha yüksek oranda boşanmayla sonuçlandığı görülmektedir. Anne babayı örnek aldığından boşanma kolay gelir sorunlar karşısında. O ortamda yetişen çocuk bunu normalleştirip gelenek haline getirebilir. Çocuklar için en zor olan anne ve babanın çocuğu taraf tutmaya, arabuluculuk yapmaya, birbirlerinden haber alma aracı olarak kullanılmalarıdır. Bazı bencil anne baba çocuk üzerinden kavgalarına devam ederek, Anne, baba tarafına, yakın akraba ve arkadaşlarıyla hatta babasına çocuğunu göstermeyerek babadan ve ailesinden öç almaya çalışırlar. Oysaki arada kalan ezilen zavallı çocuklardır. Bazı anne babalar ise ya aşırı ilgili ya da ilgisiz davranırlar. Bu da çocuğu yalnızlaştırır. Güvensizleştirir. Hatta çocuk her şeyden kendini sorumlu tutar. Sonuç ise madde bağımlısı, psikolojisi bozuk, kendine hatta hiç kimseye güveni olmayan ya çok içine kapanık ya da kavgacı bir birey…

 

Toplumsal, kültürel ve teknolojik değişmeler ve bunların aileye yansıması, ailenin bu değişime ayak uyduramaması, kentleşme hızına bağlı olarak boşanmalar artmıştır.  Evlenme çağına gelen gençleri etkilemiş kötü örnek olmuştur. Mantık gözetmeden. Kendi yaşam biçimini dikkate almadan yapılan evliliklerde boşanmayla sonuçlanmaktadır. Kişiler arası örf, adet, gelenek, görenek, ırk, din, dil, eğitim, ekonomik durum gibi etkenlerin etkisi yok demek mümkün değil. Anne baba ve genellikle yakın çevrenin onayı olmadan yapılan evliliklerin engellerle karşılaşmasından dolayı boşanmayla sonuçlanması da bir gerçektir. Bana göre zinanın suç olmaması, Toplumda cinsel yasakların zaman içinde azalması, evlenmeden önce kişilerin yasak cinsel ilişkilerde kolaylık, evlenmeden hamile kaldığı için evlenmek zorunda kalınması, tecavüz ve aile zoru ile evlenmelerin artması, son zamanlarda moda olan anlaşmalı evlilikler boşanmanın artışında önemli rol oynamaktadır. Artık karar sizlerin. Evliliğe ya da boşanmaya karar verirken, adım atarken iyi düşünün…

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?