GÖSTERİŞ – ABARTI VE GÖRGÜSÜZLÜK

Nevin KILIÇ
Nevin KILIÇ
GÖSTERİŞ – ABARTI VE GÖRGÜSÜZLÜK
09-12-2024

 Son yıllarda insanlar arası bir gösteriş ve abartılı işler yapılmaya başlandı ki şaşırıp kalıyoruz. Bu abartı ve gösterişler gelenek göreneklerimizde örf ve adetlerimizde olmayan sonradan birilerinin yaptığı bir şeyle yaygınlaşan bir durumdur. İnsanları maddi ve manevi sıkıntıya sokmaktan yıpratmaktan başka faydası olmadığı kesindir. Ne yazık ki insanların tek kaygısı fotoğraf çekmek dostuna düşmanına karşı gösteriş yapmak, yarış etmektir. Adeta hava atarak görgüsüzlüğün, sonradan görmeliğin tavan yaptığı sosyal medya paylaşımlarını görmekteyiz. Böyle yapmak insanı ne elit yapar nede modern. Düpedüz görgüsüzlüktür.

Hayatımızda gelişen her an için organizasyon düzenleyerek aşırı, gerekli gereksiz harcamalar yapılarak sırf gösteriş yapmak, fotoğraf çekip paylaşmak bütün insanlara duyurmak için yapılan işler hayrete düşürüyor. Düğünler, nikahlar, kadınlar arası günler, doğum dünleri, evlilik yıldönümü, tanışma günleri, partiler, nişan, nişan bohçaları, cinsiyet partileri, diş çıkarma, cenaze ve yemekleri derken her gün bir farklı bir kutlama amaçlı bir olay yaratılıyor.  Üzüntülü hali bile reklama çevirmeyi başarıyorlar. Büyük organizasyonlar yemekler düzenleniyor, fotoğraf video çekilerek sosyal medyanın her türünde paylaşılıyor. Her insanın kapasitesine göre takipçisi ve çevresi oluşuyor.

Herkes birbirini görerek kendince bir şeyler türetiyor. Diğerinde daha farklı daha iyi daha şatafatlı yapma derdine düşüyor. Bu öyle bir yarış ki insanı maddi manevi yıkıyor. Uykusuz bırakıyor. Psikolojisini bozuyor.  İnsanlar gelip yiyor, içiyor, fotoğraf çekiyor, birazda yüzüne karşı yağlama yapıyor.  Birkaç gün sonra eleştiriliyor. Dedikodu malzemesi oluyor eksikler söyleniyor hatta dalga bile geçiliyor.  O kadar para, harcanan zaman, emek boşa çıkıyor. 

Sonunda ellerine geçen yüklü faturalar. Yorgunluk ve belli bir zaman sonra unutulacak sararacak fotoğraflar.

Ev sahiplerinin cenazelerde yemek verme yarışını da anlamış değilim. Bizim adette cenaze evine komşular yemek getirir. Hatta her gün bir ya da birkaç komşu birleşerek sırayla cenaze evine yemek getirir. Cenaze sahibi acısıyla ne kendine ne gelenlere yemek hazırlama derdine düşmez. Günümüzde bazı kesimlerde cenaze evlerinde yemek ziyafeti veriliyor. Ev sahipleri sofralar hazırlıyor. Gelenlere evlerine, iş yerlerine götürmeleri için yemek paketi hazırlıyor. Böyle yapmayanları eleştirip kınar olmuşlar. Ne ara değişti bizim adetlerimiz.

İnsanlar ne yaparsa yapsınlar mutlaka eleştirecek bir şey bulunur. Kimseyi memnun edemezsiniz. Karşıdaki kişi daha iyisini yapmış diyerek kıyaslama yapılır. Her defasında bir üst seviyeye çıkarmaya çalışırlar.

Hayat öyle kısa ve değerli ki gösteriş yapmaya, kimseyi kıskanmaya, memnun etme çabasına girmeye değmiyor. Herkes işine geldiği yerde duruyor. Bu nedenle borçlanmaya, kendini yormaya, emeğini ziyan etmeye hiç değmiyor.

Biz atalarımızdan gördüğümüzü yapalım. Özümüze dönelim. Gelen misafirlerimizin imkânımız doğrultusunda ikramlarını yapalım. Güler yüzlü hoş görülü hoş sohbetle ağırlayalım. Kimseyi gösteriş yaparak, abartarak ezmeyelim. Sen ne yaparsan gelen insan bir fazlasını yapmaya çalışacak. Kendini imkanlarını zorlayacak. Kimseyi borçlu hissettirip ezmeyelim.

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?