
Ramazan-ı şerif geldi iklimi ile gönüllere meltem oldu ve gitmeye hazırlanıyor. Ramazan-ı şerif çok şey için gelir. Adeta arınma iklimi, yenilenme, tedavi olma ayı gibidir ve bu tedaviyi tüm aylara yaymak gerekir ki hastalıklarımız Şafi olan Rabbimizin ihsanıyla şifa bulsun.
Râ’d suresi 28. Ayet-i kerimede Rabbimiz “Kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.” Buyurmaktadır. Hastalıklarımız kalplerimizde. Kalplerimize yönelip temizlendikçe mutmain bir kalp ihsan edilmiş olacak biiznillah.
Peygamber Efendimiz (sav) buyururlar ki; Şunu iyi bilin ki, insan vücudunda küçücük bir et parçası vardır. Eğer bu et parçası iyi olursa, bütün vücut iyi olur. Eğer o bozulursa, bütün vücut bozulur. İşte bu et parçası kalptir.” (Buhârî, Îmân 39, Büyû’ 2; Müslim, Müsâkat 107, 108. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Büyû’ 3; Tirmizî, Büyû’ 1; Nesâî, Büyû’ 2, Kudât 11; İbni Mâce, Fiten 14)
Kalbimizin madden biyolojik sağlığına dikkat ettiğimiz gibi manevi sağlığının da farkında olmalıyız. Hadis-i şerifte buyrulduğu üzere kalp iyi olursa insanda iyi olur. Hem maddi hem manevi açıdan iki taraftanda kalbin iyi, sağlıklı olması tüm vücudu sağlıklı kılan bir özelliktir. Manevi iyilik haline bakarsak iyi olan kalbin ahlakıda iyidir, fıtrat üzeredir. Kalbin hastalanması, hastalıkları nedir? Bu soruya cevap vermeden evvel kalp nedir bu sorunun cevabını aramalıyız. Kalp Rabbimizin kulu ile tecelligâhıdır. Rabbimizin kullarına ilahi mesajı olan vahiy kalbe inmiştir. Kalplerimizden bize muhataptır. Yunus Emre “Gönül çalabın tahtı” dizeleriyle kalplerin Rabbimizle olan yakınlığını ifade eder. Eğer kalbimiz fıtrat ayarında ise ilahi mesajları anlar, aklederek aksiyona döker. Fıtrat ayarından kaymış manevi hastalıklara kapı açmışsa içeriye dolan haşerat kalbi yer, insanı içeriden çürütür.
Nedir kalbin hastalıkları? Allah’ın âyinesine gölge olamayacak, rızasının dışındaki her şey. Şeytanın, nefsin yerleştirdiği her şey... Elimizde olan irade terbiyesi, neyi yerleştirip neyden istiğfar edeceğimiz. Kibir, kin, adavet, öfke, hırs, açgözlülük, gıybet, haset...
Ramazan-ı şerif’in kalbi olan Kadir gecesinde kalplere seslenen Kur’an-ı Kerim inmiştir. Kur’an-ı Kerim kalplerimize seslenir, Ramazan-ı Şerif’te bize kalplerimize yönelmemizi, arınmamızı, fıtrat ayarlarına dönmemizi hatırlatır, Kur’an-ı Kerim eczanesiyle tedavi etmeye gelir. Ramazan-ı şerif için başı rahmet, ortası mağfiret, sonu kurtuluş denilir. Hadis-i şerifte buyrulduğu gibi eğer kalbimiz iyi olursa kurtuluşa erenlerden oluruz biiznillah. Henüz güneş batıdan doğmamışken, son nefesi vermemişken, Ramazan-ı şerif gitmemişken kalplerimize yönelelim. Ramazan-ı şerifin son on gününde itikafa girerek, tefekkür ederek, istiğfar ederek, muhasebemizi yaparak, kalbimizdeki haşeratı temizleyip yeni filizler ekip yeni kararlar alıp tüm aylara yansıyacak ümit ile, Kur’an-ı kerim ile hemhâl olarak Kur’an ayı olarak nitelendirdiğimiz bu güzide ayın kalbimize geldiğini hissedelim inşallah. Fecr suresi 28. Ayette “Sen O’ndan razı, O da senden razı olarak Rabbine dön!” buyrulduğu gibi güzel ahlakı kuşanabilmek, kalbi temizleyebilmek, razı olunan kul olma yolunda Ramazan-ı şerif çok güzel fırsat. Kim bilir kaç Ramazan-ı şerif kaldı göreceğimiz. Ân’ın kıymetini ve bereketini yaşayabilmek çok mühim. İnşallah bu kıymeti idrak edenlerden oluruz.
Ramazan-ı şerif işte birazda bize kalbimizi hatırlatmaya gelir, Kendini bilen Rabbini bilir misalince kalbini nefsini bilmek duasıyla Ramazan-ı şerifiniz hayırlarla dolsun ve bizi arındırmaya vesile olsun.