İDEOLOCYA ÖRGÜSÜ

Adnan YILMAZ
Adnan YILMAZ
İDEOLOCYA ÖRGÜSÜ
24-01-2023

Sekizinci Fasıl:

DEVLET VE İDARE MEFKÛREMİZ

Başyüce Ve  Yüceler Kurultayı:

Bütün kuvvet birbirine denk, her temsil kutbu aynı kök  ve ideolocya ya bağlı olarak, “Başyüce”ile “Yüceler Kurultayı” arasındadır. "Yüceler Kurultayı” vicdan; ve “Başyüce”irade... Böylece, hak ve hakikatin muhtaç olduğu birbirini murakabe ve muhasebe edici iki ana merkez doğmuş olur;  Her beş senede bir “Başyüce” seçimi …

Hükümet ise, evvelâ "Başyüce”ye, sonra o yoldan “Yüceler Kurultayı”na karşı mesul olarak, “Başyüce” tarafından ve “Yüceler Kurultayı” kadrosu dışından teşkil edilir. Başyüce; "Başyüce”nin kendi öz lisanından başka her edâsı ve işi, “ben milletimin, görünürde en ahlâklı, en bilgili ve en akıllı ferdiyim!” diye ilân edecektir. Başyüce”nın emri, kat’îdir."Başyüce”nin bir emriyle hükümet değişir.
Yüceler Kurultayı, aksiyoncu güzidelerden örülüdür.” Büyük Doğu” ülküsünde, cemiyet iradesini temsil adına, dünyanın her yerinde örnekleri bilinen millet meclisleri yerine, bir “Yüceler Kurultayı” vardır.  

“Yüceler Kurultayı” milletin;dinde, fikirde,sanatta, ilimde, siyasette, müspet bilgilerde, ticarette, askerlikte, idarede, işte, özetle insan kafasının arayıcı hamlelerini ve idrak çilelerini plânlaştıran her sahada, eser, keşif, görüş, terkip ve dâva sahibi (aksiyon)cu güzidelerinden örülüdür.” Yüceler Kurultayı”nın mânası, milleti, en ileri düşünenlerinin ve en iyi yapanların kadrosunda özleştirmektir. 

"Yüceler Kurultayı”nın cephe duvarında şu levha ve şu ölçü pırıldar: 
“Hâkimiyet Hakkındır”.. Başyücelik Hükümeti: Bir Başvekil ve onbir vekilden mürekkeptir.  "Vekil" tâbiri, doğrudan doğruya “Başyüce”ye izafetledir. Her biri üçer müsteşarlığa bölümlü olan vekâletler, memur olduğu vazife bütününün, birkaç vekâlet çapında en karışık ve en dolgun iş manzumesini belirtir. Örnek vermek gerekirse; 

Maarif Vekâleti: "İlim ve Güzel Sanatlar”, “Halk Terbiyesi ve Evleri” “Umumî Öğretim” isimli üç müsteşarlığa bölümlük gibi..Bütün vekâletlerin otuzüç müsteşarı da hükümet bütününde aynı şeydir.

Siyaset yolundan gelecek olan vekillere nazaran meslek yolundan gelecek müsteşarlarda da,vekillere eş bir terkip ve telif ruhu aranacaktır.

Hükümetin 11 Davası

"Başyücelik Hükümeti"nin ruhunu dayadığı büyük iman ve dünya görüşü plâtforması

Üzerinde ve sayısız ve mücerred dâva arsında, basit hükümet programlarının

Somut uygulama hedefleri bakımından başlıca 11 dâvası vardır.

-Ruh ve Ahlak Davası:

-İlim ve İrfan Davası:

-Köy ve Köylü Davası;

-Şehir ve Umran Davası:

-Ordu Davası:

-İç İnzibat Davası:

-Dış Münasebetler davası:

-Bütün Neşir Vasıtalarını Murakebe ve Himaye Davası:

-Nüfusu Çoğaltma, Güzelleştirme ve Sağlamlaştırma Davası:

-Milli Servet

-ve İktisat Davası! 

Yüce Din Dairesi, Hükümet reisiyle bir hizada ve hükümet üstü seviyede "Başyüce" tarafından seçilecek olan "Yüce Din Dairesi" Reisi, Başyüce nezdinde ana kaynağın ilim ve vicdan sesini belirtir ve bir çelişme halinde Başyüceye karşı "Yüceler Kurultay"ını hakem tutar ve hiçbir tesir dinlemez.

Halk Divanı, Büyük Doğu" ülküsünün "Başyücelik Hükümeti"nde, halk kendisini devletin, devlet de halkın kölesi bilecektir
Başyücelik Akademyası, Doğru”nun, “iyi”nin, “güzel”in arayıcılığı yolunda üç sınıf insan ve bu üç sınıf insanın kümelendiği üç ruh ve akıl zümresi,“Başyücelik Devleti”nde, tam bir himaye, sahabet ve kefalet altındadır. 

İlim adamları zümresi, fen adamları zümresi, sanat adamları zümresi...

Başyücelikte İş Ölçüsü:” Başyücelik Devleti"nde, maddî ve manevî her ne şekilde olursa olsun, (PARAZİT) tufeyli; başkalarının kazança ve emeğine musallat tek fert bulunmaması gayedir.
Tufeylîlerin başında, dilenciler, bütün işsizler ve mesleksizler, her türlü verimsizler, kaçaklar ve ahlâk dışı tertiplerle kazanç sağlamaya bakanlar vardır.

Başyücelikte Ceza Ölçüsü, asla yapılmaması gereken hareketlerin sırf yapılamaz olmasını temin için konmuş kat'î mânialardır. 

Baş Yücelikte Umumi Manzara, bazı örnekler;

MÂBET: saflarında her meslekten mareşal rütbelilerin dizildiği, vecd ve aşk merkezi...

MEKTEP: Nereden gelip nereye gittiğini ve ne olmuşken ne olduğunu ve ne olacağını
ve başkalarının da bu maceralarını bilen cemiyette, insan kafasının meçhuller ilminden devşirdiği topyekün bilgi unsurlarını, en ileri ve tezadsız ideolocya kaynağının ahlâk, terbiye ve usul gergefinde nakışlayıp, yedisinden yetmişine kadar her ferde giydiren, aziz tezgâh...

POLİTİKA: Evvelâ kendisini, sonra bütün Doğu âlemini kurtarmayı, Batıyı bütün müsbet bilgileri ve âletleriyle benimseyip mahrüm olduğu ruh plânına ulaştırmayı, en sonra da
topyekün Batıyla hesaplaşmayı hedef tutan, inceler incesi ve uzun vâdeli plân...

KAFA: Ruhçu, ahlâkçı, cemiyetçi, milliyetçi, şahsiyetçi, keyfiyetçi, nizamcı, müdahaleci, sermaye ve mülkiyette tedbirci...

RUH: İslâm; ve onun etrafında herşey.

Başyücelik Emirleri:

Kanun, Ana ölçümüzün çerçevelediği zorlayıcı sebepler dışında kasıtla adam öldüren, en kısa bir muhakeme neticesinde, suçu sabit olur olmaz derhal idam edilecektir

Başyücelik Emirleri: Zevk ve Terbiye"Yüceler Kurultayı”dan geçip madde
madde kanunlaşmak üzere, terbiye, zevk, muaşeret ve güzellik mevzuunda, bütün bu hususlar en derin bir idrak, irfan, örf ve âdet müeyyidesi altına girinceye kadar en sert zabıta ve ictimaî müdahale tedbirleri alınacaktır.

Bugünden itibaren vatan sınırları içinde KUMAR, İÇKİ VE ZEHİR zina ve fuhuş, her tezahür şekliyle mutlak olarak yasaktır.

Faiz bizim cemiyetimizde her şekliyle mutlak olarak yasaktır. Külhanbeylik efelik ve benzeri tabirlerin belirttiği hal, zorbalık tavrıdır.

Vatan Dışı: Temizlenmesi gereken başlıca hain ve Zulmetli unsurlar, Dönmeler ve Yahudilerdir.

Sinema: Bundan böyle sinema, yerli ve ecnebi bütün nevileriyle, kat’î devlet denetlemesi altınageçecektir. 

Dans Dans yasaktır. Heykel, Bizde heykel yoktur.Matbuat, Bundan böyle matbuat, bilinen mânada hür değildir. Bu yasağa, kitap, gazete, mecmua, bröşür, afiş vesaire olarak matbuat çerçevesinin belirttiği ne kadar yayın vasıtası varsa hepsi birden dâhildir.

Yine BASIN: Büyük Doğu nizamında (sansür) mânevîdir ve kişinin kendi kendisine tatbik etmesi gereken bir zabıtadır.

Radyo: Büyük Doğu dâvasının en tesirli silâhlarından biridir. Milyonlara seslenen radyo, Büyük Doğu ölçüler manzumesinde iki şubelidir: Biri eğitici, öbürü eğlendirici... Birbirinden ayrı iki posta hâlinde faaliyet gösterecek olan bu şubelerden eğitici olanı, bütün gün vazifeli olacak ve her biri yine ayrı bölümler halinde başlıca iki dal üzerinde çalışacaktır. Birinci dal, din, ikinci dal da umumî kültür.

Üniversite: Büyük Doğu âleminin Üniversitesine ait ana prensiplerin başında, Üniversite bağımsızlığının kaldırılması  vardır. 

Sermaye ve Patron: Büyük Doğu İdealinin nakışlandırdığı cemiyette sermaye mü’mindir; yani patron mümin…

Fabrika: Büyük Doğu idealinde minarelerle fabrika bacaları, tek ve çift hasebiyle aynı dizide ve yan yanadır. Montaj sanayi Büyük Doğu ideolocyası gözünde( teknoloji) fahişeliğinin en sefil ve en rezil şekildir.

Dokuzuncu Fasıl:

TEMEL PRENSİPLER

Ruhçuluk

Eşya ve hadiseleri, madde gözüyle görülemez ve ölçülemez müfessirlere bağlama anlayışıdır.

İşte ruhçuluk…

Keyfiyetçilik 

Ruh ve maddeyi birbiri içinde erginleştiren keyfiyetçiliğimizin, ruh ve madde kutupları arasında attığı büyük âhenk köprüsü, sâf ilim, saf fikir ve her şeyde saf ve hakikiyi gösteren bayraklarla donatılmıştır.

Şahsiyetçilik: Biz de bir sınıfa bağlıyız. Fakat her sınıfı içine alan bir sınıfa her zümreyi bütün dertleri ve ıstıraplarıyla kucaklayan ve kendinden başka her nefsi düşünen Hak ve hakikatimizi dayadığımız ıstırap da, her acının üstünde, soyut idrak ıstırabı. 

Ahlakçılık: “Kimin malını aldımsa, işte malım, gelsin alsın; kimin sırtına vurdumsa, işte sırtım, gelsin vursun!" diyen Allah Sevgilisinin ahlâkı... Buna muhtacız. Çölde, devesine, kölesiyle nöbetleşe binen Reisler Reisinin ahlâkı... Buna muhtacız. 

Milliyetçilik : Bizim milliyetçiliğimiz; İslam’a bağlı Türk ruhunun, bu mutlak kadro içinde Türk duygu ve düşünce hususiyetlerinin milliyetçiliği!.. 

Sermaye ve Mülkiyette Tedbircilik: yeni sistem, ezelî ve edebî İslam’dan başka hiç bir şey değildir. 

Cemiyetçilik : “Hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünyaya, hemen ölecekmiş gibi öbür dünyaya çalışınız!"ölçüsü, zira ferdin yeryüzü plânında fanî olduğu dünya kendisi, ebedî olduğu dünya da cemiyetidir. 

Nizamcılık: Nizamın bir gaye değil, vasıta olduğunu tesbit eden aklımız, nizamcılık dâvasını ruhumuza tercüme ettirince, derin kâinat nizamı altında, bu dâvayı ince tasavvufî anlayış  evreleyecektir. Nizam ve nizamcılık, ruhun aynasıdır; ona bakmadan ne biz kendimizi görebiliriz, ne  de o… 

Müdahalecilik: Bizim müdahaleciliğimiz, iman borcunu sopa, kasatura ve tokmakla ödenmeye dâvet etmeyen Allah’ın şart koştuğu kalbî itikat, yâni gerçek hürriyet şartındaki sırrın dünyaya tatbiki işidir.

 

DEVAMI YARIN

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?