Bir kez gönül yıktın ise Bu kıldığın namaz değil... (Yunus Emre)
Sevgili dostum bu muhabbetimizde kalp kırmanın kutsal mabedimiz olan kâbeyi yıkmakla eşdeğer olduğuna değineceğim.
Çok ağır bir ifade değil mi?
Bir tarafta halk dilinde Allah´ın evi diye tabir ettiğimiz kâbe diğer bir tarafta dokunamadığımız, göremediğimiz bir kalp (gönül)...
Nasıl bir tutulabilir?
O halde kainatın efendisinin şu kelamına dikkat kesilelim; Kâbe!) Sen ne kadar güzelsin ve kokun da ne güzel! Sen ne yücesin, senin hürmetin de ne büyük!
Ama bu canı bu tende tutan Allâh´a yemin ederim ki, bir mü´minin Allah katındaki kıymeti, senin kıymetinden daha büyüktür.
Mü´minin malının ve kanının hürmeti de böyledir.? (İbn-i Mâce)
Şimdi kırdığın kalpler için pişman oldun degil mi? Haklısın! Nerden bilecektin bir müminin değerinin kutsal mabedden daha ağır basacağını!
O vakit şimdi tevbe vakti! Artık helallik isteme zamanı gelmedi mi? Şu son sözüm yazımı özetleyecektir sevgili dostum; ÖLÜM VAR...