Bir modadır tutturmuş gidiyoruz. Hemen hemen tüm aldıklarımızda modaya önem verir ve moda uğruna bazen çakma da olsa herkesin bildiği ve takip ettiklerini tercih eder hale geldik.
Nedendir bilmiyorum ama, ekonomisi ve yaşadığı mekân nasıl olursa olsun tüm bireylerde bu durum aynı şekilde tezahür etmeye devam ediyor.
Genç-yaşlı tüm kesimler tarafından ve uzun zaman geçirircesine kullanılan sosyal medya üzerinden de sirayet eden moda çılgınlığında gereksiz yere yapılan alışverişler de göze çarpıyor.
Gerek komşu ve gerekse arkadaş tarafından önerilen ürünleri almak için adeta birbirleriyle yarışan kişileri de gördüğümüz şu günlerde artan fiyatlar bile moda çılgınlığının önüne geçemiyor.
Piyasayı canlı tutmak adına çeşitli kurumlar ve kuruluşlarca uygulamaya konulan “Efsane Günler”, “Efsane Haftalar” ve “Efsane Ay” gibi abartılı kampanyalar ve sözde kalan “Ekstra” indirim veya sözde fırsatlar için AVM’lerin yolunu tutan bizler, moda uğruna bulunduğumuz yerdeki çiçekçi, simitçi, börekçi, pastane vb. gibi mağaza, küçük market ve bakkallardan alışveriş yapmayı bile unuttuk.
Artık vakit geçirmek için park ve bahçelere gitmek yerine AVM’den AVM’ye geçerek kapalı mekanlara kapanarak hayatımızı modaya göre şekillendirir olduk.
Halbuki; yöresel ürünleri alsak, bulunduğumuz yerdeki park ve bahçelere giderek aile bireylerimizle birlikte vakit geçirsek, onlarla piknik yapsak, mahalle ve köy bakkalımızdan alışveriş yapsak daha iyi olmaz mı?
Ayrıca, akraba ziyaretlerine önem versek, unutulan ve kaybolmaya yüz tutan akraba bağlarını çocuklarımıza anlatarak büyüklerimizin ellerini, küçüklerimizin yanaklarını öperek yeni bir moda başlatsak olmaz mı?
Olmaz mı dediğim şekilde davranan kişi ve ailelerimiz de yok değil. Zaten bu yazdıklarım ve ifade ettiklerim onların artması ve çoğalması için.
Bu hafta nereden nasıl taktıysam bu moda çılgınlığına ben de moda çılgınlığına yenildiğimi gördükçe hayıflanmıyor değilim.
Belki de iki yıldır Kazdağları’nın eteklerindeki memleketim Çanakkale’de yaşadığım şu günlerde bazı eksiklikleri veya yanlışları görüp sizlerle paylaşmak bana iyi geldi ve geliyor.
Bir yazımın daha sonuna gelirken siz değerli okuyucularıma öz benliğimizi unutmadan ve moda çılgınlığından da uzak kalarak hayatlarını en iyi şekilde yaşatmalarını, sağlık ve mutluluk içerisinde nice yıllar geçirmelerini diliyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle sizleri Allah’a emanet ediyorum.