OKUNTU

Sabri KARAKAYA
Sabri KARAKAYA
OKUNTU
25-08-2024

Okulların açılmasına az bir süre kala düğün ve cemiyetlerde de büyük bir hareketlilik yaşanmaya başlandı.

 

Bahar ve yaz aylarında genellikle hafta sonları düzenlenen düğün ve cemiyetler, son günlerde hafta içi de yapılır hale geldi.

 

Hal böyle olunca da salonlarda akşam vaktine kadar sünnet ve hatim, akşamları ise düğün cemiyetleri tertipleniyor.

 

Köylerimizde ise; düğün ve cemiyetler genellikle köy meydanında gerçekleştirilmekte ve davetliler halen "Okuntu" adı verilen havlu, çorap, başörtü, kumaş, gömlek, mendil ve şeker gibi hediyelerle çağrılmaktadır.

 

Ben de, bu haftaki köşe yazımda eski bir Türk geleneği olan bu "Okuntu" hakkında makale yazarak değerlendirmede bulunmak istedim.

 

Yöreden yöreye farklılık gösterse de düğün ve cemiyetlerin ilk aşamasında eş-dost ve yakın akrabaya bazı yerlerde "Oku", bazı yerlerde ise "Okuntu" adı verilen davetler yapılmaya devam etmektedir.

 

Mümkün olduğunca geniş bir kesimin çağrılması amaçlanan bu "Okuntu"larda verilen hediyeler de yakınlık derecesine göre değişmektedir.

 

Kasaba ve şehirlerde basılı davetiyelerle çağrılan düğün ve cemiyetler için, köylerde "Okuntu" geleneği sürdürülürken; davetiye dağıtımı da yapılmaktadır.

 

Hele düğüne davet etmek için; hem kız, hem erkek tarafı da aynı köyden olursa, bazen "Okuntu"lar da karışmakta ve bu nedenle kız tarafınca ayrı, erkek tarafınca ayrı hediye verilerek hangi tarafın davet ettiği belli edilmektedir.

 

"Okuntu"nun cinsi ve değerinin tespit edilmesinde dikkat edilen bir husus da, hediye verilecek kişilerin aileye yakınlık derecesi ve davetlilerin sosyo-ekonomik konumudur.

 

"Okuntu"lar çoğunlukla havludur ve birinci dereceden yakınlara, bazı komşu veya dostlara iki-üç metrelik basmalar, elbiselik kumaşlar, gömlekler de "Okuntu" olarak verilmektedir. 

 

Ayrıca; "Okuntu"nun maddi miktarının belirlenmesinde verilecek kişi ya da kişilerin düğün ve cemiyet sahibine önceden göndermiş olduğu "Okuntu"lar da değerlendirmeye alınmaktadır. 

 

Burada dikkat edilen en önemli husus da, "Okuntu"nun bizzat düğün ve cemiyet sahipleri tarafından çağrılan kişi veya kişilere elden götürülerek teslim edilmesidir.

 

Sivas, Erzincan, Tekirdağ, Edirne, Kırklareli ve Çanakkale'de görevim gereği bulunmuş biri olarak, bir düğün davetiyesi yerine geçen "Okuntu"nun bugün de Anadolu'nun birçok yerinde devam ettiğini söyleyebilirim.

 

"Okuntu"larda verilen kumaşlarının hazırlanması da çok yardım ve emek gerektirmektedir. Kumaşlar genellikle toplar halinde alındığından tek tek ölçülerek kesilmesi lazımdır. Kumaş toplarının bir ya da iki tanesi düğün sahibince şalvar dikimi için uygun parçalar halinde ayrılmaktadır. Daha yakın ya da öncelikli olanlara ise daha fazla şalvarlıklar kesilmekte, kişinin yaşı dikkate alınarak çiçekli veya çiçeksiz kumaşlar da tercih edilmektedir.

 

Öte yandan; düğün veya cemiyet sahibinin, kendi eltileri ile "Okuntu" olarak alınan kumaşlardan aynı renkten şalvarlar diktirmesi ve bu şekilde akrabalığın gösterilmesi de eski bir gelenektir.

 

"Okuntu"larda dikkat edilen başka bir husus da, tüm "Okuntu" üstlerine veya poşetlerine karışmaması için isimlerin yazılması, çağrılmada unutulanlar için de isimsiz fazlaca poşetin hazırlanarak görüldüğünde verilmesidir.

 

Velhasıl; güzel bir gelenek ve görenek olan bu "Okuntu", çoğu yerde yerini basılı davetiyeye bırakırken; davetiyenin hükümdarlığı da dijital haberleşme kanalları nedeniyle çok yakında zamanda yok olacak gibi görünüyor.

 

Sonuç olarak dijitalleşme nedeniyle yok olmaya yüz tutan bu tarz örf, gelenek ve adetlerimizin unutulmamasını hatırlatarak; siz değerli okurlarıma sağlıklı ve mutlu günler dileyerek Allah'a emanet ediyorum.

 

Kalın sağlıcakla...

 

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?