Seçim için geri sayım başladı. Siyasiler meydanlarda, ekranlarda, çarşıda, pazarda boy boy kendilerini göstermeye ve oy toplamak için bol keseden vaatler vermeye başladırlar. Zaten kıt ve neredeyse tükenmiş olan kaynaklarla verilen bu vaatleri yönetime geldiklerine nasıl ve neyin karşılığı olarak vereceklerini de yaşayıp göreceğiz artık. Şu an tek düşündükleri kendilerini iktidara taşımak, diğer meseleler teferruat. Ama unutulmamalı ki; asıl kazanç halkın yüzünün gülmesinin ve geleceğe umutla bakabilmesinin sağlanabilmesidir. Bunu amaç edinerek yola çıkan tüm adaylara muvaffakiyetler dileriz.
Ağır bir yara aldığımız şu günlerde depremin etkisiyle daha da bozulan ekonominin üzerine birde toplumsal bir yıkım yaşamamız işleri daha da zorlaştırmıştır. Bu zor günleri atlatmak, tüm Türkiye’nin üzerine yıkılan binlerce ton enkazı kaldırmak, kötüye giden ekonomiyi iyiye döndürmek, halkın yüzünü güldürmek açıktır ki hiç te kolay olmayacaktır. Ülkeyi yönetmeye talip olanların sorunları küçümsemeden, görmezden gelmeden, samimi ve şeffaf biçimde nasıl çözeceklerini açıklayarak, bunun için kimlerin ne kadar fedakârlık yapması gerektiğini izah ederek vatandaşın güvenini kazanması gerekmektedir. İnsanlara pembe hayaller değil, ülkenin feraha ermesi için birlikte çalışmanın sorumluluğu açıklanmalıdır. Çünkü bu süreç millet ve devlet el ele atlatılacak bir süreçtir. Seçimden sonra kazanan kim olursa olsun bu ağır tabloyla mücadele etmeye hazır olmalı, vatandaştan beklenen sorumluluklar hatırlatılmalı, geleceğe güven ve inanç inşa etmelidir.
Osmanlıdan beri her milletten, her dinden birçok vatandaşın yaşadığı bu topraklarda yıllar önce olduğu gibi bugün de beklenen, halkı ayrıştırmadan herkese eşit şartlarda hak ve özgürlüklerin sunulması, adil gelir dağılımı, huzur ve barış içerisinde yaşanmasıdır. Ne yazık ki siyasi gelişmelere bakıldığında seçim sürecinin olabildiğince kişiselleştirildiği, bir hizmet yarışı değil, güç yarışına dönüştüğü endişeyle izlenmektedir. İşini gereği gibi yapacak olanlar değil, yakınındakilere en fazla faydayı yaratacak olanlar seçilmeye aday olmaktadırlar. Şu unutulmamalıdır ki, hepimiz aynı gemideyiz, bu işin kazananı da kaybedeni de vatandaş olacaktır.
Yönetime talip olanlar şunu bilmeli ve göz ardı etmemeli: Vatandaş yorgun, yaralı, geleceğe ümidi azalmış durumda. Ülkesini seven ve memleket menfaatini her şeyin önünde tutan halk huzur istiyor, adalet istiyor, özgürlük istiyor, güvenlik istiyor, geleceğe inanmak istiyor, devletinin yanında olduğunu hissetmek istiyor. Bunlar zaten her vatandaşın doğal hakkıdır. Artık daha çok zengin olmanın değil, kazandığını huzur içinde yemenin derdinde olmalıdır insanlar. Her vatandaşın hakkı; çalışmak, kazanmak, kazandığını huzur içinde harcamak, geleceğe umutla bakmak, devletine vergisini vermek ve devletinin de onun yanında olduğunu bilmektir.
Seçimler devletimize, milletimize ve tüm dünyaya hayırlı olsun. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet var olsun, payidar olsun.