Bir önceki yazımda Sivas´ta medfun Türkiye Selçuklu Sultanı I. İzzeddin Keykavus´u anlatmaya çalışmış, hayat hikayesini ve yaşadığı döneme dair bilgileri paylaşmış vefatının ardından Sivas´ta yaptırmış olduğu Darüşşifaya defnedildiğini belirtmiştim. Bu hafta itibari ile Sivas Darüşşifasına dair elde edilen bilgileri paylaşmaya çalışacağım.
Taç kapısı üzerindeki yapım kitabesinde; ?Emre bi imareti hazihiddarüssıhha, lirızaillahiteala, essultanel-galibü bi emrillah, izzüddünyaveddin, rüknülislamvelmüslimin, sültanülbervelbahr, tecü ali selçuk, keyküvus bin keyhusrev, bürhanıemirülmü´minin fi tarih senti erba´ati aşer ve sittemi´e?
?Allahın emri ile galip olan, din ve dünyanın azizi, kara ve denizin sultanı ve Selçuk hanedanının tacı, fethin babası, müminlerin emirinin temsilcisi Keyhüsrev oğlu Keykavus yüce Allahın rızası için Hicri 614 (Miladi 1217) senesinde bu darüssıhhanın yapılmasını emretti.? cümlesi ile kucaklayan Şifahane, Türkiye Selçuklu Sultanı I. İzzeddin Keykavus tarafından 614/1217 tarihinde yaptırılmıştır.
Binayı yapan mimar hakkında herhangi bir bilgi bulunmamakla beraber, Türbe duvarında Merendli Ahmet ismi okunmakta ki, bu da Şifahaneye daha sonra eklenen türbenin mimarının adıdır.
Dârüşşifâ Anadolu´da yapılan en büyük şifahanedir, büyüklüğü, mimarisi ve vakfiyesinin günümüze ulaşmasından dolayı hakkında en çok araştırma yapılan eserler arasındadır
Batı yönündeki büyük taç kapıdan geniş dehlize, oradan da dikdörtgen şeklindeki üstü açık avluya geçiş yapılır. Girişin hemen iki yanında sağlı sollu odalar ve bunlara bitişik karşılıklı iki eyvan vardır. Girişin tam karşısında doğu yönünde de, sivri kemerli geniş bir eyvan ve bunun da her iki yanında birer oda bulunmaktadır.
Avlunun kuzey ve güney yönünde de bulunan eyvanlarla birlikte 19 oda mevcuttur. Güney yönündeki eyvan Sultan İzzeddin Keykavus ve yakınlarının türbesidir.
Şifahane kesme taş ve tuğladan karışık olarak inşa edilmiştir. Evkaf kaydından Dârüşşifânın bir çeşmesinin olduğunu, fakat bakımsızlıktan kullanılamaz hale geldiğini öğreniyoruz.
Darüşşifanın doğu yönündeki ana eyvanın cephesinde iki köşe tablasında yuvarlak kabartma birer insan başı ve dört köşelerinde birer sekiz köşeli yıldız bulunmaktadır.
Sağ taraftaki hilal içinde bulunan örgülü saçlarıyla bir kadın başıdır. Soldaki ise tacından etrafa güneş ışınları gibi şualar çıkan bir erkek başıdır.
Kadın figürünü kuşatan sülüsle yazılmış kitabe´de:
Sûretü` el_kamer / Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah
?Allah´tan başka ilah yoktur, Hz. Muhammed, Allah´ın Resulüdür. Kamer suresi? yazmaktadır.
Erkek figürünü kuşatan sülüsle yazılmış kitabe´de:
Sûretü`şems / Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah
?Allah´tan başka ilah yoktur, Hz. Muhammed, Allah´ın Resulüdür. Şems suresi? yazmaktadır.
Bu sembolik motiflerin kötü ruhlardan korunmak için bir tılsım olarak konduğu, güneşin aydınlığı ve kuvveti, ayın ise tabiat kuvvetlerini sembolize ettiği ifade edilmektedir. Bunun yanı sıra Orta Asya´da ortaya çıkarılan arkeolojik eserlerde, Atalarımızın islam öncesinden bu güne, farklı form ve şekillerde bu sembolleri (Ay ? Yıldız) kullandıklarını görüyoruz.
Yine Türklerin geçmişten bu güne kullandığı sembollerden ikisi taç kapı kemerinin iki tarafındaki köşe tablalarına işlenmiştir. Bu gün her ikisi de büyük oranda tahrip olmuştur ancak, solda bir boğa, sağda ise yürüyen bir aslan figürleri olduğu seçilmektedir. Aslan güneş ışınlarına benzeyen yeleleri ile güneşi, boğa ise hilal şeklindeki boynuzu ile ayı temsil etmektedir. Aynı zamanda Boğa figürü sağlık ve sıhhati, Aslan´ın ise egemenlik ve hakimiyet sembolü olarak kullanıldığı düşünülmektedir.
Bir sonraki yazımızda, Darüşşifanın Türbe kısmı ile ilgili bilgiler vermeye çalışacağım, görüşmek umudu ile?
Kaynakça:
Rıdvan Nafiz / İsmail Hakkı ? Sivas Şehri
N. Burhan Bilget ? I. İzzeddin Keykâvus Darüşşifası
Hakkı Önkal ? Anadolu Selçuklu Türbeleri,
Şerare Yetkin ? Anadolu´da Türk Çini Sanatı´nın Gelişmesi
Salim Koca ? Sultan I. İzzeddin Keykavus
Sedat Çetintaş ? Sivas Darüşşifası