Geçen haftaki yazımda Sultan I. İzzeddin Keykavus´un Konya´da bir Cami ve Türbe yaptırılması yönünde bir emir verdiği bahsini açmış, Caminin inşaatının Alaeddin Keykubad tarafından tamamlandığını ve türbenin ise yarım kaldığını belirtmiştim. Bir nebze olsun akıllarda kalan soru işaretlerini gidermek adına konu ile ilgili kısa bir değerlendirme yapalım.
Konya´da Alaeddin Camisi´nin avlusunda tamamlanmamış, Tipik Selçuklu kümbetlerinde de görüldüğü üzere kare tabanlı sekizgen gövdeli iki kattan teşkil bir kümbet vardır. Bu yarım kalan türbe ile ilgili yapılan bilimsel araştırmalarda, zengereklerin birden kesilmesi, duvarların bittiği yerin üzerinde herhangi bir dolgu veya harç izine tesadüf edilmemesi ve yarım kalan duvarların sonradan yıkıldığına dairde herhangi bir emareye rastlanılmamış olması. Herhangi bir mezar ve sanduka izinin bulunmaması kümbetin, henüz bunları yerleştirecek duruma gelmeden yarım bırakıldığını desteklemektedir. Bunu birazda kardeşler arasındaki iktidar kavgasında aramak daha doğru olacak gibi.
Alaeddin Camisinde bulunan iki kitabeden; ?Bu mescid ve temiz türbenin yapılmasını, sultanların galibi, din ve dünyanın azizi, sevgilisi, fetih babası Kılıçarslan oğlu şehit Keyhüsrev oğlu mü´minler beyinin yardımcısı olan Keykavus, mütevellisi ve atabeyi Ayaz´a 616 yılında emretti.? şeklinde günümüze çevrilen kitabeden, cami ve türbe inşaatına 1219 yılında başlandığı anlaşılmakta. Diğer kitabede ise; ?Tanrı adıyla, selam onun elçisi üzerine olsun, bu tanrı evi sultanların en büyüğü Mes´ud oğlu Kılıçarslan oğlu kutlu şehit Keyhüsrev oğlu, din ve dünyanın yücesi, müminler beyinin yardımcısı, Keykubat´ın atabeyi ve caminin mütevellisi tanrının rahmetine muhtaç fakir kul olan Ayaz´ın eliyle 616 senesinde tamamlandı.? yazmakta olup 1220 yılında bitirildiğini öğreniyoruz.
Kitabelerden yola çıkarak şunu diyebilir miyiz, ?I. İzzeddin Keykavus, 1219 yılında Atabey Ayaz´a kendisi için bu kümbeti yaptırtmaya başlamış, ancak inşaat bitmeden öldüğü için yarım bırakılmış ve tahta geçen kardeşi Alaeddin Keykubad´da 1220 yılında sadece mescidi tamamlatmıştır?. Alaeddin Keykubad, 1219 ? 1236 yılları arasında hüküm sürmüştür, kendisi gibi, kendisini izleyen II. Keyhüsrev, IV. Rükneddin Kılıçarslan ve III. Keyhüsrev de Alaeddin Camii avlusundaki 1190 yılında yapılan, 2. Kılıçarslan kümbetinde gömülüdürler.
Sultan I. İzzeddin Keykavus´un (1210-1219) kardeşleri Alaeddin Keykubad ve Celaleddin Keyferidun´le olan taht mücadelesinden ve Sultanın vefatından daha önceki yazılarımda bahsetmiştim. Kardeşlerinden Celaleddin Keyferidun Koyulhisar´da, Alaeddin Keykubat ise Kizerpit Kalesinde tutsaktı.
Sultanın vefatı üzerine, oğlu da olmadığından, ümera Alaeddin Keykubad´ın tahta çıkmasını destekleyince, kardeşi I. İzzeddin Keykavus´un yüzüğü ve mendili tutsak Keykubad´a götürülmüş ve Sivas´a dönülmüştür. Kardeşinin ölüsü kendisine gösterilip tahta oturtulmuş, 3 gün tutulan yasın ardından bahşişler dağıtılarak Konya´ya doğru yola çıkılmıştır.
Alaeddin Keykubad, kardeşinin vasiyetinden, ilkini yerine getirmiş cami inşaatını tamamlatmış olup, geçmişte kardeşi ile yaşanan olayları unutmamış olacak ki, I. İzzeddin Keykavus´un yapılmasını emrettiği kümbeti tamamlatmayıp, onu Sivas´taki şifahanesine defnettirmiştir.
Tüm bunlardan anlaşılan o ki, 1217 tarihinde yapılan Darüşşifada bu alan eyvan olarak düzenlenmiş, 1219 yılında Keykavus´un vefatı ile önü kapatılarak türbe haline getirilmiştir. Karşı eyvanın simetriği olan eyvanın Türbe olarak düzenlenince, çatısı kaldırılarak yerine tuğladan bir külah yapılmıştır. Sultan I. İzzeddin Keykavus Şifahanenin yapımından itibaren kendisi için bir türbe yaptıracak olsaydı bu alanı kare veya kareye çok yakın olarak planlatır, ayrıca da cenazelik katını hazırlatıp, Konya´da bir türbe yapılmasını emretmezdi.
Şunu da atlamamak gerek, kaynaklarda ?Viranşehir´de vefat eden Sultanın cenazesini Sivas´a getiriyorlar, kardeşi ve halefi Sultan Alaeddin Keykubad merhumun vasiyeti gereğince muhterem naşı darüşşifadaki türbesine gömdürüyor? denilmektedir ki, Sultan hastalığının ağırlaşması nedeniyle daha önce Konya´da yapımına başlanan türbenin tamamlanamayacağını tahmin etmiş, burada bir türbe yeri hazırlanmasını emretmiş olabilir. Yine Selçuknamelerde geçen; hastalığının artması etkisiyle söylediği dörtlüğün, Konya´daki kümbet kapısına değil de buradaki sandukasına yazılmasından, Keykavus Sivas´a gömülmesini sözlü olarak vasiyet etmiş olmalıdır.
Darüşşifanın Fatih devrinde harap olduğu ve vakıf gelirlerinin darüşşifa için kullanılmadığı bilinmektedir. 1768 de ise bir fermanla Şifaiye Medresesi adı verilmiş ve bir tıp medresesi olarak birinci Cihan Harbine kadar bu vazifeyi görmüştür. Birinci Cihan Harbinde askerî ambar olarak kullanılmıştır.
1 Muharrem 614/ 30 Mart 1217 tarihli Arapça Sivas Darüşşifası vakfiyesi 19 Zilkade 1286/20 Şubat 1870 yılında devrin Evkaf nazırı Mehmet Hurşit Paşa´nın telhisiyle vakıf defterine kaydedilen bir sureti günümüze kadar gelmiştir.
Sivas Darüşşifası Vakfiyesi ilk defa Muallim Cevdet ve Süheyl Ünver tarafından Evkaf mahzeninde bularak ortaya çıkarılmıştır. Muallim Cevdet tarafından 1938 yılında Türkçesiyle birlikte yayımladığı özeti, bu konudaki bütün eserlere kaynaklık sağlamıştır.
Vakıflar Genel Müdürlüğü arşivinde 584 numaralı defterin 288-291 sayfaları arasında yer almaktadır. Vakfiyenin 1946 yılında vakıflar idaresince yapılan tercümesi kontrolden geçirilip, Refet Yinanç´ın çalışmalarından yararlanılarak Ali Haydar Bayat tarafından yayımlanmıştır. Tercüme kısmı vakıflar arşivinde 1205 numaralı defterin 365-376 sayfaları arasındadır. Vakfiye günümüze ulaşan tek Darüşşifa vakfiyesi ve tek Sultan vakfiyesidir.
Birkaç haftadır, kısa bir özet halinde anlatmaya çalıştığım, I. İzzeddin Keykavus ve Sivas Darüşşifası bahsini şimdilik kapatalım. Sözümüz Sivas tarihi ile ilgili oldukça mutlaka ileriki yazılarımızda zaman zaman yine dile getireceğim. Haftaya görüşmek umudu ile?
Kaynakça:
Orhan Cezmi Tuncer ? Sivas I. İzzeedin Keykavus Şifahanesi Üzerine Üç Not
Oral M. Zeki ? Konya´da Alaüddin Camisi ve Türbeleri?
Albert Gabriel ? Monuments Turcs D´Anatolie
N. Burhan Bilget ? I. İzzeddin Keykâvus Darüşşifası
Hakkı Önkal ? Anadolu Selçuklu Türbeleri,
Salim Koca ? Sultan I. İzzeddin Keykavus
Sedat Çetintaş ? Sivas Darüşşifası