Yaklaşık 40 yıldır Türk devletine musallat olan pkk terör örgütü; çoluk çocuk, yaşlı genç, asker sivil, polis memur demeden onlarca Türk vatandaşını katletti. Arka perdede emperyalistlerin maşası olan terör unsurları Kürt toplumunun temsilcisi olduğu iddiasıyla hareket ederek terör faaliyetlerini sürdürdü.
Aslında herkes çok iyi biliyor ki pkk denilen terör şebekesi paravan bir kuruluş olmakla birlikte emperyalistlerin dünya üzerindeki emellerine hizmet eden fason bir kuruluştan öte değil. Ancak yaklaşık 40 yıllık süreçte Türk devletine türlü zararlar vermekten de geri durmadı.
Yüzyıllardır dünyayı yönetmek isteyenlerin çeşitli coğrafyalarda yürüttüğü politikaların bir ayağı olan pkk başlangıcında dağlarda sürdürdüğü terör faaliyetlerine bir süre sonra siyasi arenada da sürdürmek istedi. Pkk destekçilerinin geçmişte kurduğu siyasi parti görünümlü terör yuvaları siyasi argümanlarını genişleterek bugün varlığını Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde sürdürmeye devam ediyor.
Geldiğimiz noktada ise kravatlı teröristler Türk Devleti’nin meclisinde alenen terör ve terörist propagandası yapmaktan geri duymuyor. Sözde vatansever, milli ve yerli vekillerin bu duruma itiraz etmesi beklenirken aksine hem iktidar hem de muhalefet cenahından terör ve terörist güzellemelerine şahit oluyoruz.
Binlerce yıldır şehitlerin kanıyla sulanan bu topraklarda böyle acı bir tablo yaşanmamıştır herhalde. İşin en acı tarafı ise milliyetçi bir partinin genel başkanı tarafından bebek katili terörist başı bir vatansızın millet iradesinin sahibi olan meclise davet edilmesiydi.
Türkiye’nin son 15 yıllık siyasi tarihine baktığımızda sözde liderlerin siyasi arenada yaptıkları çarklar ve geri vitesler ayan beyan ortada. Her seçim dönemi siyasi rakiplerini terör üzerinden eleştirenlerin bugün teröristleri meşrulaştırır nitelikteki açıklamalarını izah edecek cümle kurmakta zorlanıyorum.
Anayasa tartışmalarının sürdüğü bugünlerde teröristlerin bu denli meşrulaştırılması başta şehitlerin kemiklerini sızlatırken Türk halkına da ihanet niteliğindedir.
Gelinen süreçte terör karşıtlığı söylemlerle meydanlarda boy gösterenler, terör uzantısı siyasi partilerin kapatılmasını haykıranlar bugün ne oldu da terörist başını Türk meclisine davet eder oldu?
Peki ya Kürtlere devlet sözü verenlerin amaçları nedir? Türkiye Cumhuriyeti bu sınırlar içinde yaşayan, devlete, bayrağa bağlı olan herkesin devleti değil mi zaten?
Normalleşme, uzlaşı, barış adı altında yapılan girişimlerin geçmiş yıllarda ne tür sorunlara neden olduğuna milletçe şahit olduk.
İlk önce terörist başını devletin kanalında konuşturdular, ardından terörist başının tecridini kaldırmayı gündeme getirdiler. Şimdide utanmadan terörist başını meclise davet ediyorlar.
Babasız kalan onca çocuktan, beysiz kalan yüzlerce hatundan, oğulsuz kalan binlerce anadan utanmayacak mısınız?
Terörün ve teröristin siyasileştirildiği, siyasi bir malzeme haline getirildiği bu tablo Türk tarihine bir kara leke olarak geçmiştir. Terörist başını meclise davet edenler geçtiğimiz günlerde geberen bir diğer terörist başını da gebermeseydi meclise davet edecek cesareti kendilerinde bulacaklardı galiba.
Siyasetin ve siyasetçinin bu denli yozlaştığı çirkinleştiği bir döneme gelmek bizler için üzücü. Kendi siyasi emellerini ve istikballerini kutlu Türk Devletinin önünde koyanlar tarih sayfasında yer alacaktır hiç şüphesizdir.
Fahri Erdinç 1 hafta önce