İhracat ve ithalat bir ekonominin büyümesi ve kalkınmasında en önemli kavramların başında gelmektedir. Kaynakların etkin ve verimli kullanılması, ülke gelirinin artırılması ve büyümenin sağlanması konularında ihracat ve ithalat önemlidir. En basit tanımlamayla bir ülke üretemediğini ya da pahalıya ürettiğini dışarıdan ithal etmeli, ucuza ve bol ürettiğini dışarıya ihraç etmelidir. Ancak günümüzde ihracat ve ithalatı belirleyen etkenler tabi ki bu kadar basit değildir. Ekonomik sebeplerin yanı sıra siyasi, coğrafik ya da küresel dengelere bağlı olarak değişmektedir. Ülkelerin dış ticaret politikaları hem ekonomilerini hem de uluslararası alanda pozisyonlarını güçlendirmede önemli bir araçtır. Bugün dünyadaki güçlü ekonomiler dış ticaret politikalarını da iyi yöneten ülkelerdir.
Ülkemizde 1980’den sonra dışa açık sanayileşme ve büyüme dönemine geçilmiş, özellikle 2000’li yılların başından itibaren dış ticarette önemli gelişmeler yaşanmıştır. Ancak son dönemde Covid 19’un da etkisiyle döviz fiyatlarındaki önlenemeyen artış ithalatı olumsuz etkilerken, ihracatı avantajlı duruma getirmiştir. Üretilen ürünler yüksek döviz fiyatlarıyla satılmakta ve ülke ekonomisine kazanç sağlanmaktadır. Diğer yandan üretimin gerçekleşmesi için gerekli olan aramalı ve hammaddenin yurt dışından temin edilmesi zorunluluğu ihracattan sağlanan bu avantajın etkisini azaltmaktadır. İhracatın ekonomiye katkısını artırmak ve milli geliri desteklemek için aramalı ve hammaddede dışarıya olan bağımlılığın azaltılması şarttır. Bunun içinde yerli ve milli yatırım ve üretimin devlet tarafından desteklenmesi, teşvik edilmesi gereklidir.
KOSGEB başta olmak üzere çeşitli devlet birimlerinin yerli yatırımlara ve üretimlere önemli destekleri mevcuttur. Örneğin, KOSGEB yurt dışından ülkemize ithal edilen ara mallarını yurt içindeki imkânlarla üretebilen girişimcilere 5 milyon TL. üst limit ile destek sağlamaktadır. Ayrıca Covid 19 döneminde KOSGEB aracılığıyla dezenfektan, koruyucu elbise, koruyucu gözlük, maske, eldiven gibi ürünlerin yerli üretimine işletme başına 6 milyon TL'ye kadar destek verilmektedir. Bu teşvikler yerli üretimin önemini ortaya koyan örneklerdir.
Hal böyleyken, yurt dışındaki rakipleriyle mücadele ederek ihracatını artırmaya çalışan işletmelerimiz kendi kazançlarını artırırken ülke ekonomisine de destek olmanın çabası içerisindedir. Çünkü ihracatçı bilir ki; ülke ekonomisi ne kadar güçlü olursa kendisi de yurt dışında o kadar güçlü ve itibarlı olacaktır. Bu da onun ticaret hacmini ve kazancını artıracaktır. Elbette rekabetin en önemli unsurlarından biri de fiyattır. Ancak ekonomide yaşanan dalgalanmalara bağlı olarak ortaya çıkan dengesizlikler maliyetleri artırmakta, bu da fiyatlara yansımaktadır. İşte tam da bu noktada aramalı ve hammadde de yerli üretimin önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır. İthal etmek yerine ülkedeki yerli kaynakların kullanılarak üretimin yapılması milli ekonomiyi güçlendirecek ve ihracatçılarımızın rekabet gücünü destekleyecektir. Bir yandan ülkeden döviz çıkışı engellenecek, öte yandan karlılığı yüksek ihracatla yeni döviz gelirleri sağlanacaktır. Ayrıca yüksek döviz maliyetine dayalı üretim yerine, yerli aramalı ve hammadde desteğiyle yapılan üretim sayesinde fiyat yüksekliğinin önüne geçilecek, gelir düzeyi artarken enflasyonun da azalması sağlanacaktır. Yani hem ulusal hem de uluslararası gelişme ve istikrar artırılmış olacaktır.
Ancak şunu da belirtmek gereklidir. Ekonomik büyümek gereklidir ama sürdürülebilir olması şarttır. Bunun içinde üretimde doğru kaynak kullanımı ve verimlilik esastır. İktisat literatüründe ithal ikameci politika olarak bilinen yerli ve milli üretim, karlılığı artırmak ve dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla ithalatın yerine geçecektir. Böylece hem ülke içerisindeki kaynaklar üretime kazandırılmış olacak, hem de döviz harcaması azaltılmış olacaktır. Ülkemizin doğal kaynak ve hammadde açısından zengin olduğunu biliyoruz. Hem doğal kaynaklarımızı, hem devlet kaynaklarımızı, hem de öz kaynaklarımızı doğru ve verimli kanallara yönlendirdiğimiz sürece dışa bağımlılığımızı azaltır, büyümemizi sürdürülebilir kılabiliriz.