Güya milyonları aç kalmış bir milletin Bayramını gördük geçtiğimiz hafta. Kelimenin tam anlamı ile açların bayramı böyle olur dedirtti. İnsanlar manyak gibi alış veriş yaptı, çılgın gibi seyahat etti. 9 Günlük Kurban bayramı tatilinde kredi kartlarından 60 milyar liralık harcama yapıldı. Rentacarlarda kiralık araba kalmadı. Ayvalık’tan Erdemliye kadar Ege ve Akdeniz deki sahil kasabalarının, ilçelerin, illerinin Belediye başkanları isyan edercesine "ne olur artık gelmeyin" diye insanlara çağrı yaptı. Plajlarda, otellerde adım atacak yer kalmadı. Havaalanlarında, otogarlarda Tren garlarında karaborsa dahil bilet bulunamadı.
Gereksiz denen köprülerde, garanti edilen araç geçişleri sağlanamadı zarar ediyor denen oto yollarda trafik yürüme hızında ilerleyebildi. Hayvan pazarlarında alıcıda satıcıda memnundu. Kurban kesenler Suriye ve Afganlı göçmenler olmasa kurban payı verecek kimseyi bulamadı. Vekaleten kurban kesen Diyanet, Kızılay ve bazı dernekler taleplere yetişemedi. Lokantalar, kafeler ağzına kadar doldu. Mesire alanlarında iğne atsan yere düşmedi. Sivas'ın Nüfusu milyonu aştı. Pide fırınları dahi dışardan gelenlerin siparişlerini yetiştirebilmek için sabahtan akşama kadar katmer çörek yaptı. Bayram tatilinin hemen her günü insanlar düğün dernek kurdu. Uzun süredir suskun olan müzisyenler bu düğünlerde festivallerde sahne aldı.
Tüm bunlar olurken gözlerim Meral ablayı aradı. Öyle ya milliyetçiliği ile ön plana çıkarak siyaset yapan genel Başkan Akşener Bayram günü gerçekleştirilen Kıbrıs zaferinin kutlamalarına katılmamıştı. Oysaki Cumhuriyet döneminde kazanılan en büyük zaferin kutlamasına katılmayan, Kıbrıs gibi en milli konuyu kulak ardı eden meral ablanın bayram öncesinde olduğu gibi gerçek gündem esnaf, gerçek gündem vatandaşın sorunları sloganı ile yine yollara düşmesini bekledim. Belki dedim, belki hayvan pazarlarına uğrar, belki otogarlara veya hava alanlarına geder, belki esnafları ziyaret ederek kapılarında kuyruk olmuş vatandaşlarla sohbet eder. Bunların hiç birini yapmazsa bile fırsat bu fırsat diyerek tatil yapmak için sahil şehirlerine gider. Belki otellerdeki, plajlardaki insanlarla konuşur ve Sayın Erdoğan insanlar aç diye çağrı yapar diye bekledim ama göremedim. Belki gözlemliyordur Çarşamba günü gurup kürsüsüne bir otelciyi veya bir esnafı çıkarak ağlatır. "Aç kaldık kimse bize kurban payı dahi vermedi" dedirttir diye düşündüm. Sonra aklıma meclisinde tatil olduğu geldi ve burkuldum. Yani Meral abladan bu Bayramda beklediğimi bulamadım.
Şemdi CHP Parti sözcüsü Faik Öztırak'ın olağan basın toplantılarına umut bağlamış durumdayım. Öztrak kameraların karşısına çıkar ve bu hayat pahalılığına bir isyan eder diye bekliyorum. Sahillerdeki fiyatları hatırlatarak, " Bodrumda, Kuşadası’nda, Marmaris’te, insanlar bir suya 50 lira, bir ayrana 100 lira, bir lahmacuna 150 lira verdi. Böyle olur mu? İnsanlar hayat pahalılığı altın eziliyor. Biz dostlarımızla iktidara geldiğimizde bu pahalılığa son vereceğiz. İnsanlar artık o sahillerde su yerine Arpa suyu, Ayran yerine Aslan sütü içecek. Bunları CHP'li belediyeler tatilcilere ücretsiz dağıtacak." demesini bekliyorum. Millet aç kardeşim bunların bir sözcüsü sahibi olması lazım...
