Hz. Peygamber (s.a.s.(, kendisini görmeye gelenleri karşılar, onları selamlar, gelenden önce elini ona uzatırdı. Birisi kulağına bir şey söylese adamın sözü bitmeden yüzünü çevirmez; tokalaşırken elini karşısındakinden önce çekmezdi. Kendisini görmeye gelen bir misafir önce selam verdikten sonra müsaade isterdi Hz. Peygamber de başkasını ziyaret ettiği zaman bu kurala dikkat ederdi. Hz. peygamber(s.a.s.), her işe besmele ile başlar; işlerini sağ eliyle yapmaya özen gösterirdi. Önce sağ ayakkabısını giyer, camiye girerken sağ ayağıyla adım atar; bir şey dağıtacak olsa önce sağında oturandan başlardı. (Mevlâna Şiblî, a.g.e. s.35-37)
MESNEVÎ’DEN BİR HİKAYE.
Bir deli, çocukların attığı taşlardan Meşhur Selçuklu Vezirlerinden Amîd’in sarayına sığınıyor. Fakat görüyor ki, Amîd, bir sedire kurulmuş, köleler, yelpazelerle sinekleri kovalamaktalar. Amîd, deliye: “ Sana kim izin verdi de geldin?” diye çıkışıyor. Deli: “Çocuklardan kaçmış, sana şikâyete gelmiştim, ama gördüm ki sen benden zebunsun, sineklerden bile kurtulamıyorsun!” diyor. ( Mevlâna Hz.Mesnevî ve Şerhi, Cilt 5, s 504)
HZ.PEYGAMBERİN(s.a.s.)MEDİNE’DE VERDİĞİ
İLK CUMA HUTBESİ:
İbn Cerir, Sa’id b. Abdurrahman’dan şöyle rivayet etmektedir: ‘ Hamd Allah’a olsun. Allah’a hamd eder, O’ndan yardım talep ederim. O’ndan mağfiret talep eder, O’ndan hidayet dilerim. O’na iman ediyor, O’nu inkâr etmiyorum. Allah’ı inkâr edene düşman olurum! Hiçbir ortağı olmayıp tek olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Muhammed O’nun kulu ve elçisidir. Allah, Muhammed’i, hidayet, İslâm ruhu, nasihat için peygamberler zincirinin kesildiği, ilmin azaldığı, insanların sapıttığı, zamanın kesildiği, kıyametin yaklaştığı, ölümün yaklaştığı bir dönemde göndermiştir. Kim Allah’a ve resûlüne itaat ederse doğru yapmış, kim onlara isyan ederse sapıtmış, haddi aşmış ve büyük bir delâletle sapıtmıştır… Allah’ın sizi alıkoyduğu şeylerden sakınınız. Nasihat olarak, zikir olarak bundan daha faziletlisi yoktur. Takva, Allah’tan korkarak amel eden kişi için ahreti kazanma hususunda büyük bir yardımdır. Kim Allah ile arasındaki bağı gizli olsun aşikâr olsun her durumda sağlam tutup bunu sırf Allah rızası için yaparsa bu onun için dünya hayatında güzel bir zikir; insanın amellere muhtaç olduğu ahiret hayatı için de bir azıktır… Allah kullarına karşı çok şefkatlidir. Allah sözünde doğru, verdiği sözünü hızlı bir şekilde yerine getiren, asla sözünden dönmeyen bir Zattır…Takva kişiyi Allah’ın azabından korur. Takva yüzleri nurlandırır, Rabbini razı eder, dereceleri yükseltir. O halde payınızı alın… Allah’ın size ihsanda bulunduğu gibi siz de iyilik yapın. Allah’ın düşmanlarına düşmanlık besleyin, hakkıyla Allah yolunda cihad edin. Sizi seçen ve size Müslüman ismini veren O’ dur. Güç ve kuvvet sadece Allah’ındır. Allah’ı çok zikredin. Güç, kuvvet sadece büyük olan Allah’ındır!’”(Hayatü’s Sahabe,s.214)
YÜZÜMÜZ AK OLSUN
İlâhî aşk ateşini yakalım,
Yüzümüz ak olsun Hak huzurunda,
Azgın nefsin kalesini yıkalım,
Yüzümüz ak olsun Hak huzurunda!
Sevgiyle yaklaşıp gönül alalım,
Her yana Tanrı selâmı salalım,
Amellerde huşû-ihlâs dolalım,
Yüzümüz ak olsun Hak huzurunda!
Yüce Kur’an emirlerin uyalım,
Günde beş vakit ezan seasi duyalım,
Peygamber sevgisin dosta yayalım,
Yüzümüz ak olsun Hak huzurunda!
İblis’ten-günahtan korkup kaçalım,
İnfâk için elimizi açalım,
Müminlere huzur-neşe saçalım,
Yüzümüz ak olsun Hak huzurunda!
OYTAN Muammer ne etsin, bîçare?
Bulalım dertlinin derdine çare,
Ancak bu yoldan kavuşuruz Yâre,
Yüzümüz ak olsun Hak huzurunda!