Bizim üzerimizde gözü olanlar, bizim bu coğrafyada bir daha eskisi gibi güçlü olmamızı istemeyenler, İslam coğrafyasının hamisi olmamıza müsaade etmeyenler yüz yıldır sürekli bizi birbirimize sürtüyor. Biliyorlar ki ne kadar çok sürtünürsek o kadar çok aşınırız, ne kadar aşınırsak o kadar yıpranır, güçsüz kalırız ve sonuçta da teslim oluruz. İşte bu sebepten yıllardır ne kadar yumuşak karnımız var ise orayı kaşıyıp bizi birbirimizle çatıştırmanın yolunu arıyorlar. Alevi-Sünni, Sağcı-solcu, Kürt-Türk, Dindar-laik her türlü denediler. Lakin istedikleri oranda hiçbir zaman başaramadılar. Bugünlerde potansiyel çatışma alanı Suriyeli sığınmacılar. Büyük bir iştahla şimdilerde orasını kaşıyorlar...
Üslubunu tasvip etmesem de İçişleri Bakanının o büyük öfkeyle isyan etmesi, beşinci kol faaliyeti yürüten siyasi partilerin ve terör örgütlerinin topyekûn konuyu sıcak tutması bu yüzden. İstiyorlar ki tarih boyunca tüm mazlumları gözeten, koruyan, İspanya'dan Yahudileri, Iraktan Kürtleri himaye eden, dünyanın neresinde olursa olsun soydaşlarını sahipsiz bırakmayan Türkiye, ölümden kaçarak kendisine sığınan Suriyeliler ile çatışma noktasına gelsin. 11 yıldır yaptığı iyilik heba olsun, Dünyanın gözünde rezil olsun...
Kimse demiyor ki sığınmacılar sorun değil, ülkelerine geri dönmesinler. Hiç kimse ebedi burada kalsınlar istemiyor. İktidarı STK'sı, gazetecisi, vatandaşı herkes artık misafirliğin sona ermesini ve sığınmacıların sağlıklı bir şekilde geri dönmesini istiyor. Aynı zamanda yine herkes bunların tamamının geri dönmeyeceğini ve zorla göndermenin mümkün olmadığını da biliyor.
Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum ve seçimlerin yaklaşması yukarıda saydığım odakların bu meseleyi yalan yanlış argümanlarla kaşımaları için fırsat veriyor. Muhalefet cephesinde iş açık artırmaya döndü. Birisi çıkıp diyor ki “biz iki yıl içinde hepsini geri göndereceğiz”, aynı ittifaktan bir diğerinin sözcüsü “biz altı ayda göndereceğiz”. Yine aynı birlikteliğin bir başka partisi “göndermeniz mümkün değil.” Ne olduğu belli olmayan birileri ise sadece argüman olarak bu konuyu gündemde tutuyor. İşin daha da ciddileşmesini sağlayan ise onların bu söylemini hatırı sayılır bir kitle satın alıp peşinden gidiyor.
Şimdi sizlerle bu siyasal hareketlerin ve onlara sufle veren odakların Suriyeliler üzerinden algı oluşturmak için en sık kullandığı yalanları sıralamak istiyorum...
1) “Suriyeliler Devletten maaş alıyor.” Yalan, gerçekle alakası yok. Suriyeli sığınmacılara Türk Devleti maaş vermiyor. Sadece AB’nin fonlaması ile Kızılay kart üzerinden kişi başı 150 lira ihtiyaçlı olanlarına veriliyor.
2) “Suriyeli gençler istediği üniversiteye sınavsız giriyor” Bu da bir başka yalan, Suriyeli öğrenciler de diğer yabancılar gibi yabancı öğrenci sınavlarına tabiler. Eğer başarılı olurlar ise Türkiye'deki üniversitelere yerleşebiliyorlar.
3 ) Devlet Suriyeli öğrencilerin tamamına burs veriyor. Bu da doğru değil. Vakıflar Genel Müdürlüğü Akraba Topluluklar öğrencileri kapsamında gerek gördüğüne burs hakkı tanıyor.
4) “Suriyeli sığınmacılar hastanelerde sıra beklemiyor.” Külliyen yalan. Değil sıra beklemek birkaç merhametli sağlık personeli dışındakiler insan yerine dahi koymuyor. Eğer evrakları tam değilse acilde dahi tedavi hizmeti alamıyorlar.
5) “Suriyeliler Ticarethane açtıklarında vergi vermiyor” Gerçekle alakası yok. Onlar da Türkler ve başkaları gibi Türk vergi mevzuatına tabi olarak dükkân açabiliyor ve vergisini veriyor.
6 “Suriyeliler memur yapılıyor.” Mümkün değil. Devlet memuru olmanın şartları belli. Yapılan sadece şu, Milli Eğitimde Suriyeli öğrencilere tercümanlık yapması için 2500 Suriyeli öğretmen Unicef fonları ile istihdam ediliyor.
7) “Suriyeliler Elektrik ve Doğal Gaz parası ödemiyor” Söz konusu şirketler değil bedava vermek canlarını çıkarır.
8) “Suriyeliler seçimde oy kullanacak” Oy kullanmanın birinci şartı vatandaş olmak. Büyük çoğunluğu Türkmenlerden olmak üzere kaç kişinin vatandaşlık aldığı belli..
9 ) “Suriyelileri geri göndermek için Devlet bizim paramızla Suriye'de onlara ev yapıyor.” Doğru. Türk Devleti Suriyeli sığınmacıları geri göndermek için orada briket evler inşa ediyor. Ancak parasını başta Katar olmak üzere uluslararası bazı fonlar finanse ediyor...
Kısaca buna benzer her gün biri sürü yalanla algı oluşturarak Bizimle bize sığınanları karşı karşıya getirmenin derdindeler. Eğer devlet aklı devreye girmez, siyasi ahlak çalışmaz ve bizler kim olduğumuzu unutur tahriklere kapılırsak durum ciddi ve sonucu facia olur. Lütfen sağduyu... Yüzdük kuyruğuna geldik bize yakışır şekilde başladık, yakışır şekilde sonuçlandıralım...