Geçtiğimiz günlerde son o zamanların gündemi ile ilgili olarak Meral Akşenir´in MHP´ye dönme ihtimali ne kadar ise Muharrem İncenin parti kurma ihtimali o kadardır diye yazmıştım. Yanılmadığım ortaya çıktı. Benim bu cümleyi kurmam için fal bakmama ve kahin olmama gerek yoktu. Aklı olan hafızası balık hafızasından biraz fazla olan herkes bu durumu görebilir. Bugünkü şartlarda Meral Akşener istese de MHP veya Cumhur ittifakına geçmez, geçemez. Muharrem İncede çok istemesine rağmen parti kuramaz. Nitekim Ekrem İmamoğlu´nun Temel atmama töreni düzenlediği gibi İncede parti kurmama töreni düzenledi....
Şimdi gelelim şeytanın gizli olduğu bu tezimin ayrıntısına. MHP lideri Devlet Bahçeli iki yıl aradan sonra direkt İYİ partinin adını anarak Akşener´e "evine dön çağrısı yapmış, Erdoğan da mealen yakışır gibi destek cümlesi kurmuştu. Akşener Erdoğan´a seslenerek "ortağınla ilgilen bize sarmasın cümlesi ile kapıyı kapatmıştı. Bu çağrının başka türlü karşılık bulmasını beklemek saflık olur kanaatindeyim.
Bizim coğrafyada sıkça anlatılan bir hikaye vardır. İlk rahmetli Babamdan dinlemiştim. Köyün birinde adamın bir oğlu olmuş. Adam deli divane tek evlat gözünün içine bakıyor. Yemiyor yediriyor, giymiyor giydiriyor. Zamanla çocuk büyüyor serpiliyor bakmalara doyulmayan bir suret... Ama gelin görün ki sonuçta köylük yer. Konutların damları ardıç ağaçları üzerine toprakla kaplama. Zemin zaten arazi içinde toprak. Börtü böcek, yılan, çiyan hayatın parçası ... Günlerden bir gün çocuk uyurken bir yılan gelir soku verir. O zaman böyle acil müdahale, hastane yok tek evlat adamın elinden kayıp gider. Yılan bu, fıtratı böyle sokacak. Gelgör ki adamın ciğeri yanar, içi kavrulur. Yaptığını yılanın yanına bırakmayacaktır. Ardıç ağaçlarının arasına bir kase süt koyarak yılana tuzak kurar. Yılan gelip sütü içecekken küreği indirir. Yılan can havliyle kaçar ama kürek kuyruğunu keser... Aradan yıllar geçer. Hikaye bu ya yılan bir gün gelerek adama der ki; biz artık bu düşmanlığa bir son verelim, artık dost olalım. Adam o özlü sözü söyler, bende bu evlat acısı sende de bu kuyruk acısı oldukça biz dost olamayız. Der...
IYI Partinin kuruluş hikayesi tamda bu hikayenin bir benzeri aslında. Beş yıl geriye giderek olayları analiz edelim. Yıl 2015 Her beş yılda bir Türkiye ile ilgili rapor adı altın uygulanacak senaryolar yazmayı alışkanlık haline getiren ABD Savunma bakanlığı destekli Rand Corporation uzun vadeli çıkarları için Erdoğan´ın devrilmesine karar vermiş ve yol haritasını yayınlamıştı. Özeti Demokratik muhalefeti birleştirmek olan savı devreye sokmuştu. Eş zamanlı olarak FETÖ´nün ülkücü görünümlü kalemşörü Mümtazer Törnüke " Erdoğan siyasetini bitirecek tek güç MHP diye yazıyordu. O yıl Türkiye iki seçim peş peşe yaşadı. 7 Haziran seçimlerinde tek başına kimse çoğunluğu sağlayamayınca 1 Kasımda seçimler yenilendi. O aşamada bir taraftan FETÖ´nün diğer taraftan emperyal güçlerin oyununu gören MHP lideri Bahçeli o seçimde başta Akşener olmak üzere IYI Partinin kuruluşunda yer alan isimleri liste dışı bıraktı.
Bu durum tamda üst aklın isteği bir fırsattı. Liste dışı kalanlarla MHP´yi ele geçirme hareketi başladı. Liste dışı kalan Akşener ve arkadaşları Bahçeliyi ağır eleştiri bombardımanına tutarak partisinin aldığı karara aykırı bir şekilde Nisan 2017 deki Anayasa referandumunda Hayır kampanyası yürüttü. Rand Coporationa göre demokratik muhalefetin birleştirilmesi, CHP ve iyi partiye göre Millet ittifakı işte o anda kuruldu. Referandumda yenilgiye uğrayan isyancılar, MHP´yi olağan üstü genel kurula götürerek Bahçeliyi devirmek için isyan bayrağını çekti. Tüzük kongresini topladı. Genel kurul kararı çıkardı. Bahçeli bu kararı tanımadığını açıkladı. Başbakan Erdoğan devletin tavrını Bahçelinin yanında konuçlandırdı. Cumhur ittifakı da böyle kuruldu. Kolluk gücü, mahkeme derken MHP´yi ele geçirme operasyonundan da yenilgi ile çıkan Akşener ve arkadaşları Bahçeli ve Erdoğan´a duyduğu büyük öfke ile Ekim 2017 de IYI partiyi kurdu.
Akşener aldığı rüzgarla MHP´yi biz teslim alacağız ve ben Başbakan olacağı diyordu, hevesi kursağında kaldı. Bahçeli ve Erdoğan Akşenir´in hem genel başkan hem de Başbakan olma hayalini elinden aldı. Bu durum anlatılan hikayedeki gibi Akşener ve arkadaşlarının içinde büyük bir acı bıraktı. Erdoğan ve Bahçeliye duydukları büyük öfke ile onları devirmenin başka bir yolu olarak Ekim 2017 de IYI partiyi kurdu. Hal böyle olunca Akşener o acıyı unutup, ikisine de duyduğu o öfkeyi sindirip MHP veya Cumhur ittifakına geri dönmez. İstese bile o gün yanında olanlar yelkenine rüzgar pompalayanlar izin vermez. Ödünç vekil verdirenler, aksi taktirde Akşener´i devirme senaryosunu devreye koyar...
Gelelim İNCE´ye Kemal Kılıçtaroğlu´nun karşısına genel başkan adayı olarak çıktığı günden itibaren Muharrem incenin ince ince doğrandığı, yıpratıldığı etrafının boşaltıldığı doğrudur. Kendisine yapılan haksızlıklara karşı isyan etmesi de hakkıdır. Ancak; gelin görün ki Muharrem İnce ve arkadaşları ne kadar çok haklı olurlarsa olsunlar, ne kadar çok isterlerse istesinler, Özellikle son yerel seçimlerde sağladıkları muhalefet birlikteliği ile elde edilen başarıyı genel seçimlere tahvil ederek Erdoğan´ı devirmeye bu kadar yaklaştıklarını düşünenler onlara bir parti kurdurmazlar....Hele BIDEN abileri Erdoğan´ı devirmeyi vaat ettikten sonra, Onlara rağmen kurulacak partiyi de yaşatmazlar. Olmadı Baykal´a kurulan tuzağın başka bir versiyonu İnceye kurulur...
Muharrem İnce de bunu görüyor. Gördüğü içinde parti kurma değil kurmama toplantısı yaptı. Eline su şişeleri alarak çocuklara anlatır gibi anlattı. Ben ola ki parti kursam bile Milet ittifakından ayrılıp cumhur ittifakına geçmeyeceğim demek zorunda kaldı... Hareketinin adına da Bin günde Anadolu hareketi diyor. Bin gün 2023 de yapılacak seçimlere denk geliyor. Başka bir deyişle İncenin derdi parti kurmaktan çok CHP´nin Cumhurbaşkanı adayı olabilir miyim bunu zorlayabilir miyim diye yollara düşüyor. 4 eylülde bize gelecek bekleyip sonucu göreceğiz...