Mekke’nin 25 km. güney doğusunda, ova görünümünde ,düz bir alanın adıdır Arafat. Adem ile Havva Validemiz, Cebrail (a.s.)’ın yol göstermesiyle ilk kez Arafat Dağında buluşmuşlardır ve affedilmeleri için Allah’a yakarmışlardır. Adem, Arafat ovasının ortasında bulunan ve bugün Cebel-i Rahme diye anılan tepe üzerinde iken Allah Teala’dan rahmet ve mağfiret dilemiş, duası kabul olmuştur. (Bahattin Akyön, a.g.e. s.271, 306).Bu sebeple bu dağa “Rahmet Dağı” denilir.
Haccın rükünlerinden, farzlarından biri olan Arafat Vakfesi burada yapılır. Arafatın tamamı, vakfe mahallidir. Arafat’ta Vakfe yapılmadan Hac tamamlanmış olmaz. Peygamberimiz (s.a.s), “Hac Arafattır !” buyurmuştur.
Rivayet edilen hadislere göre “ üzerinde kul hakkı bulunanlar hariç” Arafat’ta bulunan ümmet affedildi.
Peygamber Efendimiz, Veda Hutbesini Arafat’taki, Cebel-i Rahme’nin eteğinde yüz yirmi bin ashabına irat etmişlerdir. Hutbenin sonunda, ashabına, “ Ey insanlar ! Sizlere dini tebliğ ettim mi ?” diye sormuş; ümmeti de “ Evet şahidiz, sen Allah’ın dinini bize tebliğ ettin ! “ demişlerdir.. Bunun üzerine Resulallah (s.a.s.) ellerini semaya kaldırarak şöyle dua etmiştir:
“Şahit ol Ya Rab!
Şahit ol Ya Rab!
Şahit ol Ya Rab!”