Nasıl başlasam? Nasıl yazsam? Nasıl ifade etsem bilemedim.
Öte yandan; sevinsem mi? Üzülsem mi? Anlayamadım.
Ne oluyor bana? Ne oluyor bize? Ne oluyor benim vatandaşıma? Ne oluyor benim köylüme? Ne oluyor benim insanıma?
Herkesin morali bozuk... Herkes dertli... Herkes sıkıntıda. Herkesin "ayar"ları kaçık...
Allah, Allah... Ters giden bir şeyler mi var?
Neden benim köylüm, esnafım, memurum, çiftçim, doktorum, mühendisim, öğretmenim, öğrencim velhasıl çalışanım ve son olarak yıllar sonra emekli olmuş vatandaşım çevresinden kaçar? Neden artık bireysel davranır? Neden?
Allah, Allah... Yoksa doğru düşünemez, doğru davranamaz hale mi geldik? Yoksa tam kelimesiyle "ayar"larımız mı bozuldu?
Eskilerin tabiriyle ajansları da takip eden kalmadı sanki. Ben dahil herkesin elinde bir telefon... Hemi de akıllısından...
Cidden "ayar" kalmamış her birimizde. Sohbet dersek hak getire. Herkes ayrı telden çalıyor.
İyi güzel de.. Ne olacak bu işin sonu?
TÜİK denen kurum ise bir felaket... Rakamları ters düz edip bir şekilde düşük çıkarıyor her şeyin fiyatını...
Yoksa bu TÜİK'in de mi "ayarı" kaçık? Yoksa bu TÜİK dekiler de mi doğru düşünemez, doğru davranamaz hale geldi?
Allah, Allah... Yoksa ben rüya mı görüyorum?
Telefonuma bir son dakika ajans haberi geldi. En düşük emekli maaşı 12 bin 500 ₺ olacak. Hayretler içerisindeyim.
TÜİK mi yalan söylüyor? Yoksa ajanslar da mı "ayar"dan çıktı da yanlış haber veriyor?
Hani, TÜİK'in rakamlarına göre; SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin maaşları yüzde 24,73, memur ve memur emeklilerinin maaşları ise yüzde 19,31 artacaktı?
Allah, Allah... Yok, yok... Galiba ayakta uyuyorum. Ondan dolayı da "ayarım" kaçık.
En iyisi TV'de haber kanallarını açmak... Sırayla ve itinayla tüm haber kanallarına bakıyorum. Hepsinde de "kırmızı" son dakika haberiyle verilmiş. En düşük emekli maaşı 12 bin 500 ₺.
Haberi kamuoyu ile paylaşanlar ile haberi kamuoyuna duyurmak için çabalayanlar çok mutlu. En düşük emekli maaşı 12 bin 500 ₺ oluyor.
Allah, Allah... Emekli bu maaşla nasıl geçinecek? Nasıl ev kirası ödeyecek? Nasıl alışveriş yapacak? Nasıl çocuk okutacak? Hiç ama hiç buna değinen, sorgulayan yok?
Velhasıl herkes açıklanan rakamın peşinde. "Ayar"ımız kaçık, başka bir söylemle doğru düşünemez ve doğru davranamaz durumdayız.
Sonuç itibariyle; sizi bilmem ama benim de "ayarım" bozuk. Ben de doğru düşünemez ve doğru davranamaz durumdayım.
Ondan dolayı en düşük emekliye belirlenen rakamların çok üstünde artış yapılacak olmasına rağmen; bir anda acaba ben niye daha az alacağım düşüncesine kapılıyorum.
"Ayarım" giderek daha da bozuluyor. Bakalım bu zam konusu nasıl sonuçlanacak ve belki de bizler için de bir "ayar"lama yapılacak mı?
Bir anda cep telefonu olmak istiyorum. Neden mi? Çünkü onun "fabrika ayarlarına" dönebilme şansı var.
Allah, Allah... Biz de mi "fabrika ayarlarına" dönebilsek?
Bir yazımın daha sonuna gelirken; siz değerli okurlarıma "ayarlarınız bozulmadan" sağlıklı ve mutlu günler dileyerek Allah'a emanet ediyorum.