USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Bağırmak

27-01-2025

Bağırma eylemi esasında uzaktaki birine sesimizi duyurmak için yaptığımız bir hareket. Hiç düşündünüz mü aramızda bir adım mesafe olan birine neden bağırırız? Kavgaya gürültüye yatkın olduğumuz için mi? Hayır. Karşı tarafla aramızda görünmez bir duvar vardır, sesimizi duyuramayız. Bu yüzden ciğerimizi sökercesine bağırırız. Bazı insanlarla frekanslarımız farklıdır. Karşı tarafın kafa yapısı bizden farklıdır. Kafalarında yalnızca kendi doğrularından oluşan bir dünya vardır. Onların doğrularının aksini kabul etmezler. Hayata yüzeysel bakarlar. Ağzımızdan çıkan cümleleri kendilerine göre yorumlarlar. Bunun sonucunda sesimizi duyurup derdimizi anlatabilelim diye bağırırız. Ve işin acı tarafı karşı taraf sadece bağırdığımızı görür. İçimizdeki anlaşılma feryatlarını görmez. Karşımızdakiyle kavga etmek isteğiyle bağırıyormuşuz gibi yargılar, yaftalar. Sosyolojik bir varlık olan insan, insanların içinde anlaşılmayı bekliyor bir ömür. Ön yargılarla hayatı zorlaştırıyor insan. Fısıltıyı duyabilecek bir şekilde yaratılmadına rağmen çığlıkları duymamayı başarıyor.

       Dışarıya yansıttığımız öfkenin arkasında işitilme, fark edilme, anlaşılma isteği yatar. Birbirimizi duymayı, anlamayı , bir dakika olsun kendimizi karşımızdakinin yerine koymayı başarsak hayatımıza bağırmadan devam edebileceğiz aslında. İnsan, birbirinin sesini, hayatın gürültüsü içinde duyabilmeyi başarmalı. Zira bir yerde birileri sesini duyurabilmek için bağırıyorsa hâlâ bir şans var demektir. Bir şeyleri düzeltme isteği vardır onda. Bağırmayı bıraktı mı insan artık her şey bitti demektir. Mücadele buraya kadardır. Çığlığa sakince kulak vermeyi öğrendiğimizde meseleleri çözebileceğiz. İçinde yaşadığımız dünyada bunun mümkün olabileceğine dair inancımı kaybettim maalesef. Hayat, geçen her gün daha gürültülü hâle geliyor. Bu kadar gürültünün içinde insan, insana kulak tıkayacak. Herkes kabuğuna çekilecek.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?