Ramazan ayının habercisi, af, mağfiret ve kurtuluş gecesi Berat Kandili‘ni idrak etmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Berat Kandilinizi tebrik ediyor, bu gecenin ülkemize ve tüm İslâm âlemine hayır, bereket ve huzur getirmesini Cenâb-ı Hak’tan niyâz ediyorum.
Kurtuluş, af ve arınma anlamlarına gelen Berat, Müslümanlara kulluk bilinci ve hesap verme şuuruyla; hata, suç ve yanlışlardan kaçınmayı, günahlardan arınmayı; affedilmenin yanında affedici olmayı da, bağışlanma isteğinin yanında bağışlayabilme şuurunu da kazandırır.
Berat Gecesi; Kamerî ayların sekizincisi olan Şaban ’ın on dördüncü gününü on beşinci gününe bağlayan gecedir. Müslümanlarca mağfiret ve kurtuluş gecesi sayılır. Mü’minler bu gecede ibadet ve taâtla meşgul olarak bir yıllık ömürlerinin muhase­besini yaparak, mükemmel bir insan, olgun bir Müslüman vasfı kazanmak için gelecek günlerine ve hayat işlerine daha düzenli bir istikamet vermek imkânını bulurlar. Yeryüzündeki bütün Müslümanların iştiyakla bekledikleri mübarek gecelerden biridir Berat Gecesi. Bu gecede her kulun bir senelik ameli, harekâtı, tefrik ve tespit edilir. Ecellerin defteri, rızıkların taksimi de bu gecededir. Bu gece, rahmet-i İlâhiyenin ve gök kapılarının açıldığı mübarek gecelerden biridir.
Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir kutsî hadiste şöyle buyurmuştur: “Şaban ayının on beşinci gününü oruçlu geçirin. Gecesinde ise ibadete kalkın. Çünkü o gece güneş batınca Allah Teala keyfiyetini bilemediğimiz bir halde en yakın semaya tecelli ederek fecir doğuncaya kadar: ‘Bağışlanma dileyen yok mu, onu bağışlayayım! Rızık isteyen yok mu, ona rızık vereyim! Musibete uğrayan yok mu, ona afiyet vereyim…’ buyurur.” ( İbn Mâce, İkâmetü’s-Salavât, 191.)