Başlıktaki sözü geçtiğimiz hafta HDP Eş genel başkanı Mithat Sancar Millet ittifakını oluşturan muhalefet partileri için sarf etti. Sancar Avrupa insan hakları mahkemesinin HDP eski genel başkanı Selahattin Demirtaş için verdiği karar sonnarasında yaptığı açıklamada vurguladı. Avrupa insan hakları mahkemesi Demirtaş ile ilgili olarak yargılamanın esasına da girerek hak ihlali kararı vermişti. Bu kararın hukuki ve siyasi boyutunu tartışmak istemiyorum. Zira neresinden ele alırsanız alın hukukilikten çok çifte standartlarla dolu siyasi bir karar olduğu aşikar.
Esas meselemiz ise bu kararın iç siyaseteki yansımaları... Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İktidar cephesi kararı tanımadıklarını açıklamadıktan sonra Muhalefetin ne tepki vereceği bekleniyordu. Tabi önceliklede HDP´nin ne yapacağı, açıklamalar ardı ardına geldi. Demirtaşı tutsak ilan eden HDP eş başkanları millet ittifakındaki ortaklarından yardım talep etmek amacı ile " cecur olun " çıkışını yaptı.. Aslında bu çağrı bana göre sadece İYİ parti için yapılmış çıkıştı. Kaldı ki millet ittifikanın diğer ortakları CHP ve SP yeterince cesur açıklamalar yaptı. CHP genel Başkanı Kılıçtaroğlu " bu kararı tıpış tıpış uygulayacaklar" yani Demirtaşı serbest bırakacaklar derken; Karamollaoğlu "biz ülke olarak imza attığımız bu karara uymak zorundayız" demişti.
Her zaman olduğu gibi perde arkasında ittifak perde önünde düşman görüntüsü çizen İYİ parti sözcülerinden beklenen açıklama gelmeyince Sancar bu çıkışı yaptı. İttifakın başından itibaren İYİ partinin açmazı HDP, kelimenin tam anlamı ile yukarı tükürse bıyık aşağı tükürse sakal sendurumu yaşıyor.
2018 Cumuhbaşkanlığı seçimlerinden itibaren HDP´nin millet itifakının bir parçası olduğunu bilmeyen yok. Bu konuda uzun süre sesiz kalan İYİ parti sözcüleri kamuoyu baskasının artması sonrasında genel başkanın ağzından araya mesafe koyacak görüntüsü veren bir açıklama yapmış, " HDP PKK´nın uzuntısıdır" beyanı gelmişti ama hepsi bu kadar. Sözde PKK´nın uzantısı gerçekte Millet ittifakının parçası olarak kalmaya devam etti.
İki yıldır gerçek gün gibi ortadayken İYİ parti bunu hep inkar etmeyi tercih etti. İYİ parti adına konuşanlara; Cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci tura kalsa idi HDP ile aynı adaya mı destek olacaktınız diyorsunuz "hayır canım olur mu öyle şey" diyorlar. 2019 Yerel seçimlerinde birlikte ittifak ayaptınız, büyük şehirleri böyle kazandınız diyoruz. Biz HDP ile ittifak yapmadık HDP seçmeni bizim desteklediğimiz adaya oy verdi diyorlar. Birlikte Anaya çalışması yapmışsınız, partinizin kurucularından birisi söylüyor diyorsunuz. Biz kimse ile Anayasa çalışması yapmadık diyorlar... CHP ve HDP ile ibirlikte milli çıkarları gözardı ederek Libya teskeresine hayır oyu verdiniz diyorsunuz, kem küm ediyorlar... Yani İYİ parti HDP için istemem yan cebime koy taktiği uyguluyor. Dahada sıkışırlarsa Bizi HDP ile yan yana göremezsiniz ama AKP yi görebilirsiniz diyorlar.
Evet dediğiniz gibi AK Parti HDP ile yanyada geldi. Herkesin gözü önünde cesurca bir araya geldi. Amaç kanın durması şehit cenazelerinin son bulması idi. Birinin bunu denemesi gerikiyordu AK Parti bu riski aldı. Ancak PKK´nın ipini elinde tutanlar Türkiyenin o sorunu çözmesi halinde Bölgede önlemenez bir güç haline geleceğini gördüğü için buna müsade etmedi. Ak Parti sonuca katlanma pahasına bunu denedi. Tırsmadı, çekinmedi, saklamadı bunu delikanlıca yaptı...
Şimdi sizinde aynı Cesurluk seviyesine çakmanız lazım... Şu iki açıklamadan birini korkmadan yapın. Ya genetik ve siyasi kodlarınızın yolundan gidin çıkın diyin ki; Biz asla HDP ile yan yana yol yürümeyeceğiz. Gizlidede olsa, imaladı olsa HDP´nin içinde olduğu hiç bir itifakta yer almayacağız deyin ve gereğini yapın.
Yada hırslarınızın ve patronlarınızın sözünü dinleyin; Biz Erdoğan´ı devirme uğruna HDP ile de yan yana hareket ederiz diyin ve gereğini yapın. Kısacası Sancarın deği gibi biraz CESUR OLUN. Yoksa bu gün size secur olun diyenler ilerleyen zaman içinde başka şeylerde diyecekler....