Durumlara göre insanlar, yaşamlarında sürekli değişkenlik gösterir. Kimi zaman güzel yönlerde olan bu değişkenlikler, kimi zaman da insan yaşamında olumsuzluklarla sonuçlanır. Daha çok günümüz için geçerli olan bir durumdur. İnsanlar işin içinden çıkamayınca, koşulları hayatın şartlarına göre değiştirmeye çalışmaktadırlar. Böylece günü kurtarmış, hayatın kötü şartlarından da sıyrılmış olacaklarını düşünmektedirler. Oysa ki işin içine çıkar girince, bütün durumları kendi isteklerine göre değiştirmeye ve yönlendirmeye çalışırlar. Sanki, bu yolla kendilerini kurtarmış olacaklar. Aslında böyle olduğunu zannederler. Halbuki, hayatları karma karışık ve kaos olur.
Özellikle de çıkarların çeliştiği zamanlarda, kişilikleri değişen bazı kişiler, hayat içindeki rollerini de değiştirirler. Örneğin herhangi bir yere seçilmek için, normal yollardan hareket etmesi gerekirken, türlü türlü dalavereler ve ayak oyunları ile istediği yere seçilmenin ve önde olmanın yollarını ararlar. Yalakalık diz boyu olur.
O an düşünürsünüz, bu insanlarda hiç mi dürüstlük kalmamış diye. Fakat dürüstlüğün yerini, değişen zamana ve işe göre, yapılacak işin mahiyeti ve gerçekleşme durumu yer alır. Yani işim olsun da nasıl olursa olsun. Çıkara göre davranılır.
Bu durum sadece seçimlerde değil hayatın her safhasında geçerli olduğu için, bazı insanlar da yaşamlarını ona göre kurgularlar.
Yine örnek verecek olursak, dürüst olmayan yollarla kariyer sahibi olmak ya da hile yoluyla hakkı olmadan, yani hak kazanmadan bir yerlerde iş sahibi olmak veya işe girmek bu örnekler arasındadır.
Peki, bir insan hayatı boyunca neden bu kadar çok değişkenlik gösterebilir. Çünkü, insanlar günümüzde normal yollarla bir iş yapamaz hale geldi. İşin kötü tarafı da bu tarz durumların çoğalması. Böylece gerçekten işi yapacak olan ile yapamayacak olan kişilerin yer değiştirmesi, kötü sonuçlar doğurdu. İşi yapan kişinin işe alınması yerine, torpili olan kişinin işe alınması, ülke geleceğini tehlikeye atmaktadır. Bu durum Her konuda da üç aşağı beş yukarı aynı sayılır.
Toplumda sevilen, sayılan, saygı duyulan kişilerin, işlerini başarılı ve başkasını kandırmadan, işini dürüst bir şekilde yapması, o ülkede halkı ilgilendiren pek çok güzel ve yararlı işlerin de yapılacağı ve aynı zamanda da aile içinde huzurun da olacağı anlamına gelir. Çünkü, vicdan olarak rahat bir nefes alacaktır. Belki zor olan yolu seçecektir insanoğlu ama, en azından kimseyi kandırmamış olacaktır.
Şartlara göre değişmek, çıkara göre değil, topluma yararlı ve iyi yönde olmalıdır. Hem kendine hem de çevresine faydalı olmalı ve kimseye zarar vermemelidir.
İnsanlar olumlu yönde değişmeli. Bu değişikliği, okuyarak, bilgi sahibi olarak ve kültür düzeyini yükselterek yapabilir. Dürüstlük yoluyla para kazanıp, bu parayı doğru yollarda nasıl harcanacağını öğrenerek yapmak ve yoksulun yanında olmak ise ayrı bir mutluluk verir insana. Yani kişi, güzel davranışlar ve bilgiler ışığında iyiyi güzeli öğrenip, doğruyu hayata uygulayarak değişmeli.
Şartlara göre değişmek, kötü çıkarlarımıza göre değil, toplum yararına göre olmalıdır.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
