USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

ÇIRAK

13-09-2022

Bir atasözü “çıraklığını yapmadığın işin ustalığını yapamazsın” der. Çünkü meslekler insanlık tarihinin başlangıcından itibaren çıraklık yöntemi ile öğrenilir. Eskiden her atölyede, her zanaatkârın yanında bir çırak görürdük. Hatta bizim nesil yaz aylarında okulların tatil olması ile birlikte mutlaka bir esnafın yanında çırak olarak çalışır, hem meslek öğrenir hem de okul harçlığını çıkarırdı. Son yıllarda bunu göremez olduk. Sebebi çok belki ama en önemlisi hiç kuşku yok ki ülkemizde tüm sistemlerin üzerinden silindir gibi geçen 28 Şubat Post Modern darbesi.

Bin yıl sürecek diye planlanan ve uygulamaya sokulan süreçte eğitim kesintisiz olarak sekiz yıla çıkarılmış, meslek liselerinin önüne katsayı engeli konmuştu. Bu uygulama ile meslek liseleri, kapısına kilit vuracak hale geldi. Gelişen ekonomik koşullar, saçma sapan iletişim araçlarının özendirdiği hayat tarzı çocukları çırak olmaktan uzaklaştırdı. Aileler de çocuğunun ilgisi olsun olmasın mutlaka okumasını zorladı. Böyle olunca ülkenin kocaman ara eleman sıkıntısı oluştu. Aradan geçen zaman içinde büyük büyük holdingler bu yanlışlığın farkına vardı. “Meslek Lisesi Memleket Meselesi” diye reklam verecek hale geldi ama günümüze kadar çocukları ne meslek liselerine ne de atölyelerde çıkar olmaya yönlendirmek kolay olmadı.

Bir tarafta diplomalı işsizler ordusu, diğer tarafta fellik fellik kalifiye eleman arayan işletmeler ve tamamen göçmenlere, sığınmacılara bağımlı hale gelen sanayi, tarım ve hayvancılık sektörü bardağı taşıran damla oldu. Bir önceki Millî Eğitim Bakanı bu konunun çözümü için bolca kafa patlatmış, çalıştaylar düzenlemiş, rapor üstüne rapor hazırlatmıştı. Yerine gelen Mahmut Özer önemli adımı attı. Mevzuatta gerekli düzenlemeler yapıldı. Mesleki eğitimin önü açıldı, avantajlı hale getirildi, yetmedi çıraklık dönemini yeniden başlatan uygulamalar hayata geçti.

2022 yılı itibari ile öğrenciler ortaokuldan sonra 12 yıl kesintisiz okula gitmeye zorlanmayacak. Ortaokuldan sonra öğrenci isterse Organize Sanayi Bölgelerinde hayata geçirilen Meslekî Eğitim Merkezlerine gidebilecek.  Kestirmeden hayata atılmak isteyenler atölyelerin yolunu tutarak devlet desteği ile çıraklığa başlayabilecek. Üstelik çıraklığa başlamak eğitim hayatını da sonlandırmayacak. Ortaokuldan sonra herhangi bir liseye gitmeyerek bir esnafın, zanaatkârın yanında çırak olmayı seçen öğrenciler haftada bir gün okula giderek lise eğitimini de sürdürmüş olacak. Birinci yıldan itibaren üç yıl bu çocuklara devlet asgari ücretin yüzde otuzu (Bugünkü şartlarda 1650 lira) maaş verecek. Üçüncü yılın ardından kalfalık sınavını kazananlar iş yerinde kalfa olurken, maaşı asgari ücretin yarısı seviyesine getirilecek. 4 yılın sonunda öğrenci ustalık sınavına girecek. Sınavda başarılı olanlar ustalık belgesi, işyeri açama ruhsatı ve meslek lisesi diploması ile mezun olacak.

Beş aydır yürürlükte olan sistem sayesinde atölyelerde, meslek erbaplarının dükkânlarında eski günleri görmek mümkün, hemen hemen hepsinde çıraklar göze çarpıyor. Uygulama ile Sivas merkezde şu ana kadar 1662, il genelinde 2144 çocuk çıraklığı seçmiş durumda. Eğitim-öğretimin başladığı bu hafta başı itibarı 1130 çocuk başvuru yapmış durumda. Bu sistemle hem işletme sahipleri çırak maliyetini üstlenmemiş olacak, hem de çocuklar mesleki eğitim alarak hayata adım atacak. Önümüzdeki dört yılın sonunda büyük oranda ara eleman sıkıntısı sona erdiği gibi aranan elemanlar yetiştirmiş olacağız.

Bu uygulama mutlaka geliştirilerek devam ettirilmeli. Millî Eğitim Bakanlığı çırak olarak atölyelere yerleştirilen öğrencilerin durumunu belli periyotlarda kontrol etmeli, gerçekten öğrenci geliyor mu, işletme gerçekten ona mesleki eğitim şartları sunuyor mu? Bakmalı gerekli uyarıları da gerektiğinde yapmalı. Devir artık kısa yoldan hayata atılma devri. Gelecekte aranan elemanlar da, yeteri kadar para kazananlar da bu çocuklar olacak.

Aklı olan oğlunu bu sisteme dahil etsin. Kimse oğlum doktor olsun, avukat olsun diye zorlamasın. Çileli eğitim hayatının ardından doktor olan birisi on yıl çalıştıktan sonra milyon verip aldığı otomobilini götürüp ilkokul mezunu olmayan kalfaya teslim ediyor ve ne diyecek diye de gözünün içine bakıyor.  Mühendis banyosunda su akıtan bataryayı değiştirmesi için okul görmemiş tesisatçıyı rica minnet eve getirebiliyor. Kısacası günümüzde arananlar mesleği olanlar, bir başka deyişle kolunda altın bilezik taşıyanlar... Bu fırsat insanımızın da ülkemizin de kurtuluş reçetesi vesselam...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?