Çocuğunuza baskı ile otorite kurup ‘’söz dinleyen’’ bir çocuk olmasını sağlayabilirsiniz. Veya çocuğa daha demokratik davranarak onun kendi kimliğini bulmasını sağlayabilirsiniz. İlk yöntem basit ve emek gerektirmeyen bir yöntem iken ikincisi bilgi, emek ve tecrübe gerektirmektedir.
Bireyin sosyal ilişkilerinin temellendiği ve kişiliğinin geliştiği yılların çocukluk dönemi olduğu artık bilinen bir gerçektir. Çünkü insan yaşayan bir organizmadır. Zaman içinde gelişim ve değişim göstermektedir. Bu değişim ve gelişimi nezaket çerçevesinde kazanabilmektedir. Ancak bazılarının çocuklarla iletişimlerinin kaba olduğu görülebilir. Oysaki ikili ilişkilerde nazik olmak önemli olduğu kadar çocuk yetiştirmede de nezaket önemlidir. Nezaket çerçevesinde olmak çocuğun kişisel ve ruhsal gelişiminin unutulan yönüdür. Çocuğunuza katı bir disiplin uygulamanız gerektiği geleneksel çocuk yetiştirme kitaplarında yer alır. Siz de, bunun doğru bir yöntem olduğuna inanıp uygulamaya geçerseniz çocuğunuzun geleceğini olumsuz etkilersiniz. Çünkü despot bir yöntem her zaman bireylerin yaratıcılığını törpüleyecektir. Çocuk özelinde ise onların kendi dünyasına has sırları sizinle paylaşmasını engelleyecektir. Size karşı güvenini sarsılan çocuk, duygularını açmayacaktır. Despot bir yöntem uygulamak yerine söz konusu problemler olmadan yaşanmadan engellemek mantıklı olandır. Bu da çocuğu ikna ederek onunla yetişkin gibi iletişime geçerek mümkün olabilir.
Bir çocuğun geleceği için ilk önce bakıcısı olarak tanımladığı kişi olmak üzere etkileşim geçtiği bütün sosyal çevresi etkendir. Sizin sorumluluk verme adına fırından ekmek almaya gönderdiğiniz çocuğunuz orda bile eğitimdedir.
Bir de çalışan ebeveyn iseniz, çocuğunuzu bıraktığınız kreş, gündüz bakım evi, bakıcı, dadı her ne ise bakıcısıdır. Çocuğunuzu kreşe gönderiyorsanız sürpriz denetlemelerle mutfağından lavabosuna kadar kontrol etmenizi öneririm. Mesela, temizlik malzemeleri ile unları bir arada gördüyseniz, lavaboda tahtakurusuna rastladıysanız, antrede sökük halılar varsa, yemekleri pişirdiği teflonun alüminyumu çıktıysa, yemekleri ucuz yağlardan yapıyorsa ve margarinleri ağzı açık bir şekilde buzdolabında saklıyorsa, çocuklara her gün makarna yediriyorsa… İstifa edin çocuğunuza kendiniz bakın daha iyi. Çocuğunuzu evinizde pişirdiğiniz kuru ekmekle besleyin daha iyi. Böyle kreşlere pirim vermeyin, susmayın. Çocuğunuzun hakkını arayın. Unutmayalım, çocuklar geleceğimizdir.