Sivasspor, Alanya deplasmanında tüm umutlarını kaybetmek üzereyken, uzatma dakikalarında gelen 2 golle hayat buldu.
Hem de öyle böyle değil.
İç sahada maç kazanamama alışkanlığı edinen kırmızı-beyazlılar Alanya deplasmanında maça ürkek, oyunu kendi alanında kabul ederek ve yine klasik haline gelen defansif hataları da bolca yaparak başladı. Rakip biraz dikkatli olsa ilk yarı soyunma odasına farklı mağlup gidebilirdi.
İlk yarı bulduğu tek pozisyon Saiz’in ceza alanında vurduğu, kalecide kalan top.
Onun dışında rakibin direkten dönen topu dahil etkili ataklarını gördük.
Kanatsız kuş gibiydi Sivasspor ilk yarıda. Ne sağda Njie, ne de solda Rodrigues bekleneni veremedi.
Hele Njie, futbolu kafasında bitirmiş gibi,
Belli ki aklı halen Moskova’da kalmış.
İlk yarıda neredeyse Njie nedeniyle Sivasspor 10 kişi oynadı dersek abartı olmaz.
Njie-Emrah değişikliği ile başlayan Sivasspor, ikinci yarıda biraz daha etkili olmaya başladı. Maç boyunca bulamadığı pozisyonları da üretmeye başlamışken, basit bir duran top pozisyonunda kademe hatası sonucu kalesinde golü görünce maç çıkmaza girdi.
Servet Çetin de maçı kaybettiğinde neleri kaybettiğini görmüş olacak ki, oyun içi dağılımında değişikliklere gitti.
Burada en çok beğendiğim kısım, Burak Kapacak’ın nihayet maçın son bölümlerinde de olsa asıl yeri olan önde oynamaya başlamasıydı.
Futbol hayatında hiç sağ bek oynamamış, sadece gecen yıl Fenerbahçe’de birkaç hazırlık maçında o bölgede denenmiş adamı tutup ısrarla orada oynatmak yersiz. Barrow sakat, Njie ve Rodrigues formsuzsa sağ beke Alaattin veya Murat Paluli’yi koyup Burak’ı öne atmak lazım. Son bölümde takıma hareketlilik getirdi, daha etkili oldu.
Bu maçta Servet Çetin’i sonradan oyuna girenlerin performansı ipten aldı desek her halde yeridir. Hem yavaş yavaş şans bulmaya çalışan Kvet’in hem de geldiğinden beri, artık ne zaman kendine gelecek diye fallar açmaya başladığımız Manaj’ın şık dokunuşları, gitti denilen maçta 3 puanı Sivasspor’un hanesine yazdırdı.
Futbol bu yüzden güzel, bu yüzden milyonların ilgisini çekiyor. Son düdük çalmadan teslim olmamak gerektiğini bir kez daha gördük.
Çok önemli bir galibiyet. Üstelik evinde kazanamayan Sivasspor’un 3 deplasmandan galibiyetlerle dönmesi, kayıpların bir nevi telafisi gibi. Ama bu döngüyü değiştirmek, iç saha maçlarında da şeytanın bacağını kırmak gerek.
Servet hoca hem 3 puanı hem de kendi koltuğunu kurtardı.
Ama alışkanlıklarından vazgeçmeli, yanlışta ısrar etmeyi bırakmalı.
Bu maçta çok net gördük.
Denemekten zarar gelmez.