USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

DESTEKLİYORUM

23-11-2021

Kim ne derse desin bu defa Kemal Kılıçdaroğlu’nun çıkışını destekliyorum, hatta alkışlıyorum. CHP Genel başkanı Kılıçdaroğlu geçtiğimiz hafta kendi sosyal medya hesabından “Helalleşme yolculuğuna çakacağım” dedi. Dediği andan itibaren de her kesimden ses yükseldi.

 

         Kimisi çıktı dedi ki “Helalleşeceksen önce Baykal'la helalleş” iyide size ne kardeşim o ikisinin arasındaki mesele, hadi öyle olmasın en fazla CHP’nin içinde bir helalleşme. Kemal bey onu kast etmiyor ki Partisinin neden olduğu toplumsal mağduriyetler üzerinden bir helalleşmekten söz ediyor.  Birisi diyor ki; “ 28 Şubat mağduru olan başörtülü kızlar ile de helalleşecek misin”  Evet, adam öyle diyor onlarla da helalleşmekten dem vuruyor. Kimlerle neden helalleşeceğini kalem kalem saydı zaten...

 

         CHP’nin tek parti yönetiminde aldığı kararlar, yaptığı zulümler, kan kusturduğu kesimler dahil yakın zamandaki kumpas davalarına, ikna odalarına kadar mağdur olan her kesimle helalleşmekten söz etti. Kabul ediyorum liste yaparken biraz kafası karışmış, biraz ajansı yönlendirmiş, birazda seçimde oy almayı düşündüğü kitleleri memnun etmek istemiş her şeyi bir torbaya atmış. Olmaması hiç olmaması gereken konuları da listeye eklemiş ama ben yine de genel anlamda bunun bir özür olduğunu, bunun bir hatadan dönme niyeti olduğunu düşünmek istiyorum.

 

         Bunun çok tartışılacak bir olay olduğunu eminim kendisi de bekliyordu. Özellikle kendi partisi içinden de seslerin yükselmesi beklenen bir şeydi. Hele hele Cumhurbaşkanlığı adaylığı için amansız rakiplerini düşünecek olur isek. Özellikle İmamoğlu’nun ajansının yönlendirdiği kesimler anında saldırıya geçti. “CHP’nin tarihini reddi miras yaptı. Atatürk döneminde yapılan icraatları da hedef aldı” gibi tepkiler yükseldi. Peki haksız mı? CHP’nin geçmişinde top yekûn mağdur ettiği bir halk yok mu? Atatürk de nihayetinde bir insan değil mi? Şartların dayatması ile hatalı kararlar almış olamaz mı? Hadi diyelim o hatalı kararlar almadı, aşağıda uygulayanlar hatalı uygulamış olamaz mı? Bunların hepsi mümkün, mümkün olduğunu gördüğü için Kılıçtaroğlu onlardan da af dilemeyi tercih ediyor bundan daha güzel ne olabilir.

 

         Hele bir kesimde var ki çıtayı daha da yükseğe koyuyor. “Helalleşmek için önce hesaplaşmak gerekir” diyor. Eyvallah hesaplaşılsın da, 70yıl, 50 yıl, 30 yıl önce yaşanmış olaylar için o günlerde CHP’nin kapısından içeri girmeyen Kılıçtaroğlu’nu asacak mısınız. Böyle bir şey olmayacağına göre adam sorumlu bir siyasetçi olarak çıkmış “biz hatalar yapmışız. Bende o hataları yapan partinin başındayım. Ben bu hataları gördüm, üzüldüm helalleşmek istiyorum. Helalleşelim ki geçmişte yaşadıklarımızı bir daha yaşamayalım” diyor. Bunu samimi olarak mı söylüyor, oy avcılığı için mi söylüyor. Yetki kendisine geçince o da partisinin fabrika ayarlarına dönmesine göz yumar mı? bunları bilmek şuan için imkansız. Öyle düşünmek niyet okumak olur. O da en az geçmişte CHP’nin yaptığı hatalar kadar kötüdür.

 

         O nedenle bin Kemal beyin bu çıkışını destekliyorum. Bırakalım Helalleşsin. İsteyen hakkını helal eder isteyen etmez. İsteyen güvenip oy verir, istemeyen vermez. Lakin bu olumlu bir adım. Bu desteklenmesi gereken bir adım. Nasıl ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmişte devletin mağdur ettiği kesimlerden özür dilemesini desteklemiş isem bugünde Kemal Kılıçtaroğlu’nun CHP’nin mağdur ettiği insanlarla helalleşmesini destekliyorum....

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?