Zaman geçtikçe, asırlar dönmeye devam ettikçe; insanlar, sistemler değiştikçe çok şeylerden şikayet eder hale geldik. Ne yediklerimizden memnun kaldık ne de giydiklerimizden hoşnut olabildik.
Haliyle fütursuz davranışlarla ve ağır eleştirilerle birbirimizi topa tutmaya çalışıyoruz. Belki de haklı bir sebebin neticesinden kaynaklanmaktadır. Fakat bozulan sistemlerin alt yapısını sorgulamak söz konusu ise memnum kalmamak elden gelir bir durum değil. Aksine üstüne gidilmesi gereken zaruriyeti şart şikayetlerdendir.
Misal adalet yok, nizam yok, merhamet, dürüstlük, vicdan yok, saygı yok ve en önemlisi de sevgi yok. Tabi bunlar yok olunca bir toplumun yozlaşması kaçınılmazdır. İşte o an yeniden yapılandırılması ve yeniden inşa edilmesi gereken yorumlamalara muhtaç kalıyoruz.
Dolayısıyla sizleri şuan yazmış olduğum bu yazının temelini oluşturan bir soruyla karşı karşıya getirme ihtiyacında bulunuyorum. Ülke olarak bu yok olan ahlaki değerlerin sebebi nedir?
Bende bugün arkadaşımla beyin fırtınası yaptığım bu sorunun üzerinden bir takım gerçeklerle yüzleşme imkanına erişebildim. Bana soracak olursanız bu sistemi bir inşaat gibi düşünelim. Binanın temelini sağlam atmazsanız o bina yıkılır bunda hem fikiriz.
Peki, bu binanın temeli nedir? Hiç şüphesiz SEVGİ´dir derim kardeşlerim. Çünkü hani derler ya dünya sevgi üstüne kurulmuştur diye. Aynen öyle! Belki de Allah dediğimiz şeyin adıdır sevgi ve kesinlikle her şeyin temelinde, özünde, merkezinde sevgi aramak zorundayız.
O halde bunun için gerek ailedeki gerekse okullardaki mevcut eğitim anlayışını değiştirmekle hareket etmek gerekmiyor mu?
Yani eğitimin temel hedeflerinden biride sevgi olmak zorundadır. Çünkü çocuk yaramazlık yaptığında Allah yakar yerine Allah bir daha sevmez dediğimizde, bitkileri, hayvanları, çocukları, evrendeki güzel olan her şeyi sevdirdiğimizde, bilgi felsefesi yerine sevgi felsefesine dair kafa patlatan filozoflar yetiştirdiğimizde, bir erkeği adam gibi bir kadını naif sevdiğimizde işte o zaman dünyayı sevgi kurtaracak anladınız mı?
Ve savaşlar duracak, insanlar ise yaradanı yaradandan ötürü sevmesini öğrenecek.
