USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

ENERJİMİZ YÜKSEK

26-07-2022

Eskiden babalarımız yaz ayları başlamadan gelecek kış yakılacak kömürün telaşına kapılırdı. Kömür tevzilerinde kayıtlar açılır, temmuz ayında kasım-aralıkta yakılacak kömürler kapılara yıkılır ve yaz mevsimi boyunca o kömürün taksitleri ödenirdi. Doğalgaz ile tanıştıktan sonra böyle bir telaş kalmadı. Şimdilerde kışın gelecek Doğalgaz faturalarının tedirginliği yaşanıyor.

 

         İki yılı aşkındır insanlığın yakasını bırakmayan salgın, ne zaman biteceği kestirilemeyen savaşlar, dünyanın güçlü diye kabul ettiği, top atsan bir şey olmaz tabiri ile nitelediği devletlerin ne kadar kırılgan, ne kadar kâğıttan kaplan olduğunu ortaya çıkardı. Üretime verilen aralar, kırılan tedarik zincirleri, savaş nedeni ile yok olan üretim ve nakliye hizmetleri Dünyanın en gelişmiş ülkeleri olan Avrupa Birliği devletlerini krize soktu. Dünya yıllardır unuttuğu enflasyon gerçeği ile yüzleşti. Enflasyonu önlemek için alınan tedbirler resesyon riskini doğurdu. Daha da önemlisi Avrupa önümüzdeki kışı buzul çağında geçirmekten endişe ediyor.

 

         Savaş nedeni ile AB’nin Rusya'ya uyguladığı ambargolara Ruslar gaz akışını keserek karşılık verince hepsinin etekleri tutuştu. Son bir yıldır her gün roket hızı ile yükselen enerji fiyatları ile baş etmeye çalışan ülkeler şimdi para olsa dahi gaz bulamamanın korkusuna kapıldı. Geçtiğimiz hafta ABD Başkanı Bıden Suudi Arabistan’a, Fransa Cumhurbaşkanı Macron Birleşik Arap Emirliklerine, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi Almanya’ya, AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen Azerbaycan’a gitti. Konu ortaktı: Nasıl enerji bulunacağı. Bu temaslar sonrasında AB tüm ülkelerde Dogalgazı yüzde 15 kısma kararı aldı.  Almanlar duş almayı dahi haftanın bazı günleri ile sınırladı. Paraları var ama yokluğa mahkûmlar. Her biri dört koldan nereden enerji bulacaklarının telaşında. İçinde bulunduğumuz mevsimde sıcak havalar ile mücadele eden Avrupa, muhtemelen kışı buzul çağında geçirecek. Bu durum yüksek olan enerji fiyatlarını biraz daha yükseltecek.

 

         Küreselleşen dünyanın bir parçası olan Türkiye, işin ekonomik zorluğu yönünden sıkıntı yaşasa da, enerji bulma noktasında çok çok rahat bir pozisyonda. Gelecek kış yakacağımız doğalgaza ne kadar ödeyeceğimizi kestirememek en büyük endişe. Ancak bizim Avrupa’dan farkımız gaz bulamamak gibi bir derdimizin olmaması. Enerji koridorunda olmamız ve etkili dış politikamız sayesinde istediğimiz kadar gaz tedariki yapma şansına sahibiz. Avrupa'ya diz çöktüren Rusya ile doğrudan gaz hatlarımız mevcut ve o gazın kesilmesini engelleyecek ikili ilişki içindeyiz, Kardeş ülke Azerbaycan'la hayata geçirdiğimiz TANAP hattından istediğimiz kadar gaz çekme hakkına sahibiz. Herkesin ambargo uyguladığı İran ile uzun yıllara dayalı anlaşmamız mevcut.  Türkiye gaz tedariki noktasında dünyanın geri kalanından daha avantajlı. Yani bir enerji kıtlığı çekmeyeceğimiz aşikâr.

 

        

 

         Yalnız enerji uzun vadeli politikalar gerektirir. Bizim başta enerji olmak üzere dünyanın içinden geçtiği bu kriz ortamını fırsata çevirmemiz gerekiyor ki gelecekte ekonomiyi de düzeltme şansımız olsun. Güneyimizdeki ülkelerde elektrikler sadece günün belli saatlerinde veriliyor, büyük oranda enerjiye ihtiyaçları var. Bizim petrolümüz, doğalgazımız yok şimdilik ama iyi bir planlama ile tüm komşularımıza elektrik enerjisi satabiliriz. Yapılacak olan iş belli Bu yılsonunda hizmete girecek Akkuyu nükleer santrali ve Yusufeli barajına ilave olarak, ne kadar akarsuyumuz varsa HES, ekilmeyen ve ağaçlandırılmayan ne kadar dağımız, tepemiz varsa GES, ne kadar yükseltimiz varsa rüzgârgülleri ile doldurmamız şart.

 

         Herkesi olumsuz etkileyen Rusya-Ukrayna savaşı bizi olumlu etkileyebilir. Şu sebepten, her yıl Rusya, Belarus ve Ukrayna üzerinden batı pazarlarına kuzeyden taşınan 700 milyarlık ticaret hacminin Türk Cumhuriyetleri ile işbirliği yapılarak Türkiye üzerinden taşınmasını sağlayabiliriz. Bu da bizi oldukça avantajlı duruma geçirebilir. Her şeye rağmen dünya enerji krizi içinde kıvranırken biz enerjimizi zirveye çıkarabiliriz. Yeter ki birbirimizin ayağına basmayalım...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?