Her günün sonunda uyuyup yeni güne bismillah diyerek uyandığımıza elhamdülillah.
Sanki, dalından hiç çiçek kopmamış koparılma mışcasına, sonbahar, yüzünü dönmüş yaza küskün,
İsli bir duman çökü vermiş dağ başına tende yürek gözükmez bizde, haktan gelip halka uğrayıp hakka ulaşan ateş kor olmayınca.
Velhasıl...
İlkbaharda toprak filizlenip her yer yeşil olmayınca, Sonbaharda yapraklar sararıp solmayınca.
Kışın yağan kar su olmayınca. Yazın yediğin meyvenin ne tadı var ki, ya çürük, ya ekşi, asık suratlar yada buruşuk yüzler.
Sonunda olacağı bu…
Doğadaki ve yeryüzündeki bütün canlıların hayatı birbiriyle uyumlu aslında.
Düzene uyan gemisini yürüten kaptan adeta.
Düzeni ve kuralı bozmaya çalışan İNSAN!!!
İnsanın olduğu yerde barış olmalı, huzur olmalı, güven olmalı, maalesef çok acı bir gerçek ki, insanın olduğu yerden adeta kaçış başladı.
Olsada bir yer gitsek…
Peki nasıl geldik biz bu hale?
Dilsiz belli dinli belli belirsiz. Müslüman kimliği altında Müslümanlıktan bir haber yaşayıp duruyoruz.
İnsanları dolandırmak, artık alışkanlık haline geldi. Menfaat ve çıkar uğruna her şeyi yok saymamalıyız.
Benlik bilinci ile yaşayıp, bencillik, ederek kendi menfaatini gözetmek uğruna kendinden başkasına saygı göstermemek.
Hangi toplum ahlakının aslıdır bu davranış.
Durun!! Ey insanlar müslümansanız eğer ona göre yaşayın. Sizin birilerini dolandırmanızdan insanları mağdur etmenizden sıkıldık yorulduk. ALLAH dediğiniz için inandık kandırılmaktan yorulduk.
Kin ve nefret uğruna kustuğunuz cümleler neden hep Müslümanların inancı olan dinimize.
Kiliseye gittiniz de camdan taş mı attık kafanıza varın inancınızı istediğiniz şekilde yaşayın özgürsünüz ha bulunduğunuz yerde papaz, haham yoksa bilemem onu da siz düşünün.
Ama her gün evine kelle koltukta gidenlerin değil de, koltuğunun altında. Ekmek götürenlerin maneviyatına dil uzatırsanız eğer orada işler biraz değişir.
Tamam yüzde doksan dokuzu Müslüman bir ülke sıfatını kaybettik. %9 (17) lık grubu deist, ateist ve benzerleri almış.
Özümüze karışmış. Olsa da fitne tohumları Elhamdülillah kökümüz halen sağlam lakin biran önce önlem alınmazsa eğer. zehir kana karışacak.
Hiç şüphesiz ki ALLAH en büyük ve tek galiptir.
Gençler günümüz tabiriyle. Z kuşağı diyelim bir çoğunu tenzih ederim. Başıboş bilgiye kültüre aç küfre isyana tok elde telefon. bir gayret çaba yok cahiliz cahiliz diyen bir topluluk var.
Daha doğrusu itilmiş başı boş bırakılmış bir kuşak var. Bir sayfa kitap okuyan oldu sana sanki, kırk yıllık alim.
Olmaz arkadaşlar kader gayrete aşıktır.
Birileri bu gençlerin elinden tutmalı artık eğitimde müfredat değişsin, şuan ki sistem çocukları oyalamaktan başka bir işe yaramıyor.
Meslek edindirme kursları başlamalı ilkokulda öğrenci keşfedilip ortaokulda o yöne yönlendirilip üniversitede meslek sahibi olarak okulu bitirmeli.
Teşvik edilmeliler balık verilmemeli ellerine, balık tutmak öğretilmeli ki, bu insanlar gelecekte mağdur olmasın.
Burada biraz topluma, biraz öğretmenlere, birazda ailelere iş düşüyor.
Öğretmenler, veliler öğrencilerin dertleriyle dertlenmeli ne kadar ( hemde çok) eti senin kemiği benim metoduna geçene kadar.
Yani ilk önce ahlak eğitimi vermeli aileler, sonrada öğretmenlere güvenmeli ki veliler, çocuk aileden aldığı eğitimi okulda tamamlasın.
Kimse bizim güven problemimiz yok demesin, çocuğun başını okşamak taciz iken.
Her türlü davranışa sabredip bir kızma belirtisi olarak yan gözle bakmanın adı taciz iken.
Hal böyle bunlar bir kısmı iken bu öğretmenlerle öğrenciler nasıl sağlam bir diyalog kursun.
Mazallah insanın adı çıkacağına canı çıksın.
Diye bir söz var.