Tenkit, meşveretlerde kimseyi nazara vermeden yapılmalıdır. Zira yüze karşı yapılan tenkit kırıcı, gıyabında yapılan ise gıybetin sahasına girer.
*
Sabırlı kulların bu alemde çektiği cefa O´ nun gözünden kaçmaz. Siz, bir an olsun O´ nun uğruna sabredersiniz, yıllarca mükâfatını alırsınız. Zaten ömrü boyunca ?Kahraman? lakabıyla gezen, onu bir anlık cesaret sonunda almıştır.
Her Mü´min şu üç hususa azami derecede dikkat etmelidir.
-Allah´ın emir, yasak ve ihsanlarının dışında her şeye kapalı olmalıdır.
-Abd ve Mabud münasebetlerinde sır tutmasını bilmelidir.
-Amellerini Cenab-ı Hakk´ın teftişine arz ediyor gibi yapmalıdır.
*
İbrahim olmayı isteyen, aynı zamanda ateşe atılmayı da istemektedir. Yusuf gibi olmanın yolu zindanlardan geçer. Dava adamı olarak ölmek, havari gibi yaşamaya bağlıdır. Bunları birbirinden ayrı düşünmek imkansızdır. Hem şehadet iste hem can pazarına gelme. Olacak şey mi bu? Şimdiye kadar olmamış bundan sonra da olmaz.
*
Asiye tövbe gerekse, irfan sahibine de edep gerek. Ona niçin edep gerekli olmasın. Çünkü o halkın içinde Hakk´a en yakın olanıdır.
*
Bütün Evliyaullah´a göre zikirden murat, şekilsiz ve misilsiz olarak Allah (cc) yu düşünerek kalbin helâk olması suretiyle Allah´a yönelmek ve O´ndan başka şeyden yüz çevirmektir. Zikir işte budur. İnsan bunu tam becerirse ne şeytan ne nefis kendisine tesir edemez.
*
Deniz feneri konumunda olanların halleri ve hareketleri de o ölçüde dengeli olmalıdır.
*
İnsan gayret içinde olursa umduğu yerde aradığını bulur; ummadığı yerde de aradığı ile buluşturulur.
*