Bir taraftan kalbinde çarşıdaki kargaşalıklar gibi çeşitli vesveseler ve düşünceler varken, bir taraftan da “ALLAH, ALLAH” diyorsan bu gafletle zikir olur. Allah’ı kalpteki vesvese ve düşünceleri atarak zikretmek gerek.
*
Her kim Allah katında mertebesini bilmek isterse, Allah’u Tealanın , kendisi yanındaki yerine baksın, çünkü kişi Allah’a ne kadar değer verirse Allah’ta ona o kadar değer verir.
*
Sevmek için Allah, arkadaş olmak için Kur’an, nasihat için ölüm yeter.
*
İnsanlık tarihinde pek çok dâhî yetişmiştir. Ve bunlar ancak belli sahalarda bir kısım değişiklikler yapabilmişlerdir. Yaptıkları münhasıran o sahaya mahsus kalmıştır. Ancak Hz. Muhammed (s.a.v) dir ki hayatı bütün üniteleriyle kucaklamış, onu alıp zirvelere taşımış ve ona “ebed-müddet” zirvelerde kalma garantisi vermiştir. Evet O iktisatta zirvedir.. içtimaiyatta zirvedir.. insanlara kendisini kabul ettirmesinde zirvedir..dünya ve ahiret muvazenesi kurmada zirvedir, eşya ve hadiselere nüfuz etmede zirvedir. Evet her şey de zirvedir. Böylece Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) ‘nın terbiyesinde insana ait hiçbir duygu güdük kalmamış, hiçbir şey ihmale uğramamış, aksine her şey inkişaf ettirilmiş, hepsi geliştirilmiş ve insanlara dört başı mamur olma yolları açılmıştır.
Kim ki Kur’an-ı bilmedi, dünyaya gelmedi.
*
Her beşik içindekine sorar: “nereden?” ve her kefen içindekine sorar ”nereye?”