Toplum nezdinde gerçek manada kabul görecek yeni ve etkin isimler ile parlamento adaylarını açıklayarak yola devam etmek ister ise ve bu hususta böylece sıkıntının erken şekilde farkına varıp tespit ve teşhis ile netice arasında doğru bir illiyet bağlantısı kurar ise netice biraz daha istenilebilir düzeylere gelebilecektir.
Aksi takdirde; Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN oyu ile parti oyu en az 20 puan fark edecektir.
Yeni süreçte Milliyetçi Hareket Partisi Lideri Sayın Devlet BAHÇELİ tarafından Cumhur İttifakı Stratejisi kapsamında aday Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN açıklanmış, bu strateji üzerinde yürüneceği belirtilmiştir.
Özellikle geçmiş süreç, Adalet ve Kalkınma Partisi ile Milliyetçi Hareket Partisi arasında bir dönem yaşanılan sıkıntılardan sonra şimdiki noktada her iki parti tabanını bir arada tutabilmek, tüm oyları aynı hedefe yönlendirebilmek çok da mümkün olmamıştır.
Özellikle ülkemizin en son seçimi olan 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimlerinde yerelde kullanılan oylarda Milliyetçi Hareket Partisi tabanı belirli oranda tercihini farklı yönde kullanmış, Cumhur İttifakı bloğu bir çok büyükşehir belediyesi olmak üzere ciddi seçim kayıpları vermiştir.
Bu nedenler iledir ki; yeni sürece Cumhur İttifakı bloğu tüm bu yaşanılanları gözden geçirerek hazırlanmalı, mevcut durumda sıkıntı oluşmaz mevcut durumda olduğu gibi yolumuza devam ederiz düşüncesi bu blok açısından oldukça aleyhe sürpriz sonuçlar doğurabilecektir.
Tabi Adalet ve Kalkınma Partisi içerisinde hatta kurucularda yer alıp da bugün farklı siyasi oluşumlar içerisinde bulunan DEVA ve GELECEK PARTİLERİ açısından bir değerlendirme yapalım.
İlk önce Sayın Ahmet DAVUTOĞLU partisini kurdu, ancak gözlemim bu oluşumun etkisiz kaldığı ve etkisiz de kalacağı noktasındadır. Sayın DAVUTOĞLU´nun Adalet ve Kalkınma Partisine danışman olarak giren süreci, Dış İşleri Bakanlığı süreci ve en son da Genel Başkanlık ile beraber Başbakanlık süreci ve 20 ay görev yaptıktan sonra görevi bırakıp Adalet ve Kalkınma Partisine sadık kalacağını beyan eden ancak sonrasında kendi partisini kuran süreci kanaatimce toplumda hiçbir şekilde etki etmemiş, göz doldurmamış olup, yapılacak ilk seçim ile birlikte tıpkı Abdullatif ŞENER liderliğindeki Türkiye Partisi gibi seçim akabinde teşkilatlarını fesh ederek siyasi hayatını sonlandıracaktır.
Tabi burada üzerinde durarak bahsetmek istediğim DEVA partisidir. Sayın Ali BABACAN ekonomi uzmanı olup, hem Adalet ve Kalkınma Partisi içerisinde uzun süre önemli ve üst düzey görevlerde bulunması hem de ekonomi açısından batı dünyası ile yaşanılan süreçleri oldukça iyi bilmesi Sayın Ali BABACAN´ı Sayın DAVUTOĞLU´ndan farklı kılmaktadır.
Sayın DAVUTOĞLU´nun Adalet ve Kalkınma Partisi içerisindeki görevleri ile bugün gelinen noktada ekonomik olarak yaşanılan ciddi sıkıntılar Sayın BABACAN´ı özellikle bu açıdan daha fazla ön plana çıkarmaktadır.
Sayın BABACAN teşkilatlanmakta, özellikle bugün gelinen noktadaki ekonomik sıkıntılar üzerinden de vurgu yapmaktadır. Görevde beklenilenden daha uzun süre kalan Sayın ALBAYRAK´a milletimizce yöneltilen tepkiler, ekonomik alanda yaşanılan daralmalar, faizlerdeki ciddi artışlar, özellikle de eskilerin deyimi ile tencereye yansıyan belirgin pahalılık, faturalardaki fahiş artışlar bu meyanda ekonomik vurgu yapan liderlere halkımızı daha rüçhanlı bir yönelme eğilimini hızlandırmaktadır.
Deva Partisi sağ merkezde bir parti olarak yarını bekleyecek, çıkacak ilk seçim sonuçlarına göre de yol haritasını daha da netleştirecektir.
Ancak, gözlemim Deva Partisi teşkilatlarının saha ve özellikle kırsal ile bağlantısı biraz uzak isimlerden seçilmesi şehir merkezlerine bu partiyi yönlendirecek, kırsalda bu teşkilatlar tam manası ile beklenileni yansıtabilmekten uzak kalacaktır. Bu hususta Deva Partisi daha etkin bir çalışma yapmalı, şehir merkezi tandansına saplanmaktan kurtulmalı, açılımı geniş tutmalıdır.
Tabi şimdi sırada Millet İttifakı Bloğu değerlendirmesi var;
Millet İttifakı cephesinde en çok tartışılan durum İYİ Partinin durumu olmuştur. Üzerinde birçok tartışma yaşanmasına rağmen anketlerde alabileceği oy açısından durumu iyi görünmektedir.
Milliyetçi Hareket Partisi Lideri Sayın BAHÇELİ tarafından süreçte defaten evinize dönün çağrısı yapılmasına rağmen İYİ parti bloğu dönüş yapmamış, yoluna devam etmekte kararlı durmaktadır.
Cumhuriyet Halk Partisi Cephesinde ise bir yandan Sayın Muharrem İNCE´nin durumu ve kuracağı Memleket Partisi ve bir yandan da Sayın Mustafa SARIGÜL tarafından kurulan Türkiye Değişim Partisinin yeni sürece nasıl gireceği ve Cumhuriyet Halk Partisinden bu iki parti için kopmaların yaşanıp yaşanmayacağı noktasında tartışmalar mevcuttur.
SAYIN MUHARREM İNCE ile ilgili ilk ziyaretini ilimiz Sivas´a yapmış olması sebebi ile ayrıca bir köşe yazısı kaleme almış ve sizlerin takdirlerine sunmuş idim.
Bir önceki dönem Cumhuriyet Halk Partisi Cumhurbaşkanı adayı da olan Sayın İNCE´nin MEMLEKET HAREKETİ adı altında başlattığı oluşumda verdiği mesajlar;
- Bu bir muhalefet hareketi değil,
- Bu bir parti içi muhalefet hareketi değil,
- Bu bir muhalefete muhalefet etmek değil,
- Bu bir iktidarı eleştirmek değil şeklinde beyanlarını sunmuş,
BU HAREKETİN AMACININ;
- Çocuklara güzel hayaller kurmak,
- Emeklileri huzur içerisinde yaşatmak,
- Beyin göçünü engellemek,
- Topraklardan bereket fışkırtmak,
- Adil paylaşım sağlamak,
- Nitelikli eğitim,
- Ayrımcılıktan uzak, Ankara merkezli, ülkemizin bağımsızlığı, insanımızın mutluluğu ve refahı olduğunu beyan etmiş idi.
Sayın İNCE konuşmasında;
- Eğitim konusunda eleştirilerde bulundu. Ders başarı oranlarının düşüklüğü hususunda açıklamalarda bulundu.
- Tarım hususunda; Meraların pahalılığından bahsederek tarım politikalarına yönelik eleştiriler getirdi.
- Dış politikada başta Suriyeli, Afganlı vb insanların bulunmasını eleştirerek 46 Milyar dolar harcama yapılması hususunda eleştiriler getirdi.
