USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

HADİ HAYIRLISI

20-10-2024

Hayır mı, şer mi bilmem ama ülkemizde tabiri caizse, (utanarak yazıyorum) "şeytanın bile aklına gelmeyecek" şeyler oluyor artık.

 

Haberiniz var mı? Ya da duydunuz mu bilmiyorum. Yepyeni vergiler ile yeniden çözüm süreci konuşuluyor son günlerde.

 

Peki ne oldu? Ne değişti?

 

Tasarruf tedbirlerinden gerekli tasarruf sağlamamış olacak ki, kol saatinden bile vergi alınması bile tartışıldı. 

 

Ama gelen tepkiler üzerine kredi kart limitleri 100 bin lira olanlardan yıllık 750 lira, tapu işlemleri, araç alım satım işleri ve beş bin lira üzeri saati olanlardan alınacak vergiler, şimdilik yeni yıl sonrasına bırakıldı.

 

Açıklamada ise; bunlar vergi değil, hizmet bedeli denildi. Bu şekildeki ifadeyle acaba başka bir şekilde yine uyutulma yolu tercih edilmedi mi?

 

Bu gidişle nefes alıp vermekten dahi vergi alınırsa şaşmamak gerekecek gibi duruyor.

 

Öte yandan; yeniden mutabakat konuları neden ve niçin gündeme geliyor?

 

Yazıldığım bu konuları kimler takip ediyor ya da takip edebiliyor? Çoğumuz bu gelişmeleri, ancak uygulamaya geçince veya kendimiz de bu uygulamadan zarar görünce fark edebiliyoruz.

 

Çünkü; hepimiz bir şekilde korkuyor veya uyutuluyoruz. Nasıl uyutuluyoruz derseniz? O konuya birkaç paragraf sonra değineceğim.

 

Dünyada değişik bölgelerde savaş olduğu doğru mudur? Doğrudur; ancak savaş var bahanesiyle alınmak istenen vergiler büyük sıkıntılar yaşayan biz vatandaşların daha zor bir döneme girmesine yol açmıyor mu?

 

Üç ay sonrasına bırakılan yeni vergi teklifine göre; motosiklete MTV (Motorlu Taşıtlar Vergisi), kol saatine ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) gelecekti. Burada getirilecek tüm vergileri yazıp tekrara girmek istemiyorum.

 

Buradaki amacım, geçen hafta söylediğim gibi bir hafta ötelediğim çoğu yemek, magazin ve yarışma tarzı programlarla hepimizin gündemden uzaklaştırılarak uyutulmaya çalışıldığımız TV programlarına konuyu getirmek.

 

Evet; daha sabahın erken saatlerinden başlayan bu programları izleyen bizler, peşi sıra devam eden yemek ve yarışma programları ile günü tamamlıyoruz.

 

Kesinlikle de bu tür programları yapan, sunan ve yayınlayan kişi ve kurumları eleştirmek amacında değiliz. Burada değinmek istediğimiz, bizlerin kendimizi bu programların akışına kaptırmak suretiyle gündemden uzak kalmamız.

 

Bu nedenle diyorum ki, bu tür programlar bizleri uyutuyor ve bizler de uyumaya hevesli bir şekilde hareket ediyoruz.

 

Daima halkın sesi olmaya çalışan ve her hafta değişik konuları gündeme getirerek değerlendirmeye çalışan acizane bir gazeteci olarak "Hadi Hayırlısı" diyerek sözlerime son veriyorum.

 

Bu duygu ve düşüncelerle siz değerli okurlarıma sağlıklı ve mutlu günler dileyerek Allah'a emanet ediyorum.

 

Kalın sağlıcakla...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?