Allah’ü Teâlâ şöyle buyurur: “Hac, bilinen aylar (da)dır. Kim o aylarda hacca başlarsa, artık ona hacda (ihramlı iken) cinsel ilişki, günaha sapmak, kavga etmek yoktur.” (Bakara 197)
Bu ayetin izahında günümüz Hocalarından Cemal Külünkoğlu şu yorumları yapmıştır:
Cemal Külünkoğlu Meali
Bakara Suresi 197. Ayet Açıklaması
Hac, Hicret’in 9. yılında farz kılınmıştır. Peygamberimiz bu yıl, Hz. Ebu Bekir’i hac emiri tayin etmiş, kendileri de bir yıl sonra yani Hicret’in onuncu yılında haccetmişlerdir. Bu, Peygamberimizin ilk haccı olduğu gibi aynı zamanda da son haccı olmuştur ve buna “Veda Haccı” denmektedir.
Çünkü Peygamberimiz bu hacdan sonra hem dünyaya hem de bütün sevdiklerine veda ederek “dar-ı beka” eylemiştir. Ayetin açık anlamına göre haccın belirli bir vakti vardır ve bu vakit belirli aylardadır. Bu aylar Şevval ve Zilkade ayları ile Zilhicce ayının ilk on gününden oluşur. Yine ayete göre sadece bu aylar süresince Hac için ihrama girilebilir.
Görüldüğü gibi ayet açıktır ve yapılan izahta bunu göstermektedir. Evet, Peygamber Efendimiz bir kere Hac etmiş ve Zilhicce ayının on günün de yapmıştır.
Bugün yeryüzünde Müslümanlar çoğalmış, ulaşım kolaylaşmış, ekonomik şartlar ağırlaşmış ve yoğunluk bakımından belli günlerde Haccın şartları yapılamadığı için kotalar konmaya başlanmıştır.
Bu sene Hacca yazılan kişiye 13-14 sene sonra sıra gelmektedir. Bu kadar süre de yaş ilerlemekte, insanların sıhhati bozulmakta ve Hac masrafları bu zaman zarfında katlanarak çoğalmaktadır.
Buna rağmen Beytullah’ın bulunduğu Mekke’ye gitmek, dört büyük ibadetten biri olan Haccı yapmak, Resulüllah’ın yaşadığı yerleri görmek arzu ve isteği insanları adeta teşvik etmektedir.
Bu arzular, sadece Haccı değil onunla beraber Umreyi de adeta patlatmış durumdadır. Fakat insanların bu arzularını yapabilmeleri ilgili kurumlarca kolaylaştırılması gerekirken adeta zorlaştırılmaktadır.
Bir Haftada yapılabilir olan Hac için bir ay, bir buçuk ay, yine bir hafta da yapılan umre için 20-30 günlük seferler yapmak ekonomik yönden insanlarımızı zora sokmaktadır.
Diğer taraftan Hac organizelerinin dolarla yapılması memleketimize, milletimize zarar vermektedir. Bu da yetmiyormuş gibi altı saatlik yere 300 dolara giden uçaklar üç saat bile olmayan hac seferlerine 600 dolar verilmektedir. (Bu rakamlar bundan 25 sene evveline aittir.)
Hâlbuki bu ayete göre amel ederek bu üç ay içinde haftalık dönemler halinde hava yoluyla olduğu gibi karayoluyla, hatta tirenle çok rahat gidip gelinebilir. Binlerce dolar yerine kendi paramızla veya Suudi’n parası ile ibadetimizi yapabiliriz. Ham insanımız, hem memleketimiz menfaatlermiş olur.