Mina, mübarek bir bölgedir; Hac ibadetinin yapıldığı Arafat ve Müzdelife’den sonra 3.cü durak, 3.cü mübarek yerdir; etrafı dağlarla çevrili bir vadidir. Mescid-i Haram’dan yaklaşık 7 km. uzaklıktadır. Arafat’tan Mekke-i Mükerreme’ye gelinirken, Müzdelife’den sonra Mina’ya gelinir. Önceleri, Zilhicce Ayının 8.ci günü sabah namazı Kabe’de kılındıktan sonra Mina’ya hareket edilir ve 9.cu günü sabah namazı Mina’da kılındıktan sonra akın akın Arafat’a hareket gidilir, Akşam namazından sonra, aynı gün Müzdelife’ye gelinir, burada da vakfe yapıldıktan sonra sabaha karşı Mina’ya hareket edilir. 10., 11. ve 12.ci günler orada kalınarak üç gün şaytan taşlama, kurban kesme ve tıraş olma ibadetleri orada yapılırdı. Fakat zamanımızda her yıl 4-5 milyon hacının gelmesi nedeniyle kalabalık ve izdiham olmakta ve Müzdelife’den sonra Şehirdeki otellere gelinip üç gün Mina’ya gidip şeytan taşlanmaktadır. Asr-ı Saadet döneminde 100.000 civarında hacının bulunduğu alana, aynı günlerde, aynı ibadet için 4-5 milyon insanın bulunması mecburiyeti insanların adeta üst üste bulunmasını, sakin lik anında bile adım atmanın mümkün olmadığı bir yerde, en küçük bir panik ve dalgalanma olunca insanlar birbirini ezmekte idiler. Yaşlılar ve kucağında çocuk taşıyan kadınlar en çok mağdur olan kişilerdi. Nitekim, Cenab-ı Allah’ın nasip ve kısmet etmesiyle 2006 yılında yapmaya çalıştığımız Hac farizesi sırasında, eşim Solmaz ile beraber Mina’da iken, birden çıkan karışıklık, panik ve izdiham yüzünden 350 civarında Hacı ezilerek vefat etmiştir. Bu olaydan sonra şeytan taşlama alanları 3 kat köprüler yapılarak, daha müsait hale getirilmiş, genişletilmiştir.
Mina, aynı zamanda tarihî olayların geçtiği yerdir: Birinci ve ikinci Akabe görüşmeleri ve Biatleri, Resulullah ile Medine’ liler arasında burada gerçekleşmiştir. Yukarıda belirtildiği üzere eskiden burada konaklayarak, günümüzde ise otellerde konaklayıp gündüz gelinerek şeytan taşlama, kurban kesme gibi Hac ibadetlerinin yapıldığı yerdir. Allah Tealâ’nın yer yüzüne gönderdiği her elçinin-resulün ziyaret ettiği mahaldir. Peygamber Efendimiz (s.a.s.), Hac zamanı burada hutbe irat etmişlerdir. Mina; can, mal, mülk, mesken, evlat, eş, kardeş, ticaret, aşiret, mevki, makam, rütbe v.b. fani sevgilerin aşıldığı, Allah (c.c.) sevgisinde zirveye ulaşıldığı yerdir. Kurban Bayramında üç gün, küçük, orta ve büyük olmak üzere üç “cemrelere” yedişer adet taş atılır. Hac sırasında yapılan bu olaya şeytan taşlama denilir. (Bahattin Akyön, a.g.e. s.198, 287, 307)
ŞEFAAT.
Kervanlar çölleri aşar,
Amaç menzil, Kabetullah!
Hacı’dan, istek-özlem taşar,
Şefaat yâ Rasûlullah!
Lebbeyk’le inler semalar!
Ev sahibi Yüce Allah!
İçten yapılır dualar,
Şefaat yâ resûlullah!
Tavaflar kapılar açar,
Günahlar dökülür vallah!
Melekler üstünde uçar,
Şefaat yâ Resûlullah!
Sây yapmak mana yoludur,
Cennete giden güzergâh!
Dillerde zikir doludur,
Şefaat yâ Resûlullah!
Mina’da şeytan taşlanır,
OYTAN, nişan aldı billah!
Arafat: Vakfe başlanır!
Şefaat yâ Resûlullah.