USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

HAYALLERİMİZİN GERÇEKLEŞMESİNİ İSTİYORSAK

18-12-2023

Bazen gidilecek yol insana çok uzun gelmekte, hayallerin de ulaşılamaz olduğu düşünülmektedir. Oysa böyle anlarda insan kendisine “daha ilk adımı atmadan bir yolun asla bitmeyeceğini” hatırlatması, kendisini motive etmesi gerekir. Hiçbir şey bir anda istenildiği gibi gerçekleşmeyebilir. Çalışmadan, öğrenmeden, yorulmadan hedefe ulaşmak mümkün değildir. Usanmadan, bıkmadan, yılmadan hayalleri gerçekleştirmek için de kararlı ve planlı, özverili çalışmaları sürdürmek gerekir. Çünkü “İnsan bildiği sürece değil, bildiklerini hayatında uyguladığı sürece mutluluğu kucaklayıp özgürlüğe ulaşabilir.” Unutmamalıdır ki, bin millik yol bir adımla başlar. Önemli olan ilk ve doğru olan o adımı atmaktır. Yine unutmamak gerekir ki “hayat sadece yola çıkmayı göze alanları kahramanlaştırır.”

 

Hemen hemen her insan, genellikle gelişmenin bir yolu olarak kendisine çeşitli hedefler belirler. Herkesin kendine göre, kendi hayatına, amaçlarına, yeteneklerine, bilgisine, tutkusuna, görgüsüne, düşünce derinliğine göre değişen hedefleri mutlaka vardır, olmalıdır da. Çeşitli hedefleri belirlemek ve onlara ulaşmak için çalışmak, çabalamak insanın hayatta gerçekten neyi istediğini bildiğinin bir göstergesidir.

 

İnsanın hayallerini gerçekleşmesi için öncelikle kendini geliştirmesi, kendi içine dönerek kendini tanıması ve hedeflerini belirlemesi gerekir.

 

Bu bireysel değerlendirme sürecinde insan hayatındaki amacı ve hedefleri belirlemeli, mevcut durumunu ve hangi adımları kendisini hedefine ulaştırması için atması gerektiğini iyi bilmeli ve iyi hesaplamalıdır. Bu nedenle, kişinin kendine özgü bir durum değerlendirmesi yapması, kişisel gelişimine başlaması ve hayallerinin gerçekleşmesi için atacağı ilk adımdır.

 

Yahya Kemal Beyatlı bu hususu ne kadar güzel özetlemiş, “İnsanoğlu doğası gereği hayal kuran, imgeleyen, düşleyen bir canlıdır. Yapmak istediklerini, başarmak istediklerini, hoşuna gidecek olan durumları düşlemek insan olmanın belki de en mucizevi yetisidir.  Çünkü insan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar.”

 

Hayal ile hedef arasında tek fark “eylem”dir.  Hayal kurduktan sonra bu hayali gerçekleştirmek için hedefler belirlenmeli yani eyleme dökülmeli, harekete geçilmelidir. Daha sonra bu hedeflere ulaşmak için de hayalleri gerçekleştirmek için çaba sarf edilmelidir. İşte bu hayalleri gerçekleştirecek, hedeflere ulaşmayı sağlayacak olan en büyük etken içsel motivasyon’dur. 

 

Aslında temel sıkıntı insanın bir şeyi gerçekten isteyip istemediğidir. Yani içsel motivasyonu gerçekleştirip, gerçekleştiremediğindedir. Hiçbir başarının tesadüf olmadığı ve başarının özverili bir çalışmanın ürünü olduğu bilinmeli ve hedefler ona göre belirlenmelidir.

 

Elbette her zaman başarılı olmak da mümkün olmayabilir. Her hevesli, gayretli, özverili çalışmanın hayalleri gerçekleştireceğinin bir garantisi bulunmamaktadır. Hayat acısıyla, tatlısıyla bir bütün ve fazla bilinmeyene sahip. Bu noktada asla vazgeçmemeyi kendimize ilke edinmemiz gerekir. Hiçbir bilim adamı buluşlarını ilk denemede ortaya çıkartmamıştır. Hepsi birçok başarısızlıktan ders alıp istediklerini elde etmiştir.

 

İlk adımı atmak için kişinin kendisine güvenmiyor oluşu da kendini kandırma ya da çeşitli bahanelerden başka bir şey değildir. Örneğin, her günün başlangıcında “Bugünden itibaren sigarayı bırakacağım ve daha sağlıklı bir hayat yaşayacağım” diyen birinin başarısızlığının nedeni de bu aldatmacanın sonucudur.

 

Bir insanın yapabileceği kimi şeyleri yapamayacağına inanması, bir işi yapmaya teşebbüs ederken cesaretinin kırılması, kişinin başarısız olmasına neden olur. Kendine güvenini yitirdiği için de o uğraşta asla başarılı olamaz. Hedefin gözde büyütülmesi sadece kişinin kendisine duyduğu inancı zayıflatır.

 

Kimi zaman üst üste yaşanılan başarısızlıklar ya yanlış yöntem belirlemekten ya gücün doğru kullanılmamasından ya da doğru zamanda doğru eylem gerçekleştirilmediğinden kaynaklanabilir. Ancak tüm bu olumsuzlar sorunun çözülemeyeceği anlamına gelmez elbette. Yeter ki insan sahip olduklarının ve gücünün farkında olabilsin; kendisine duyduğu inancı her zaman diri tutabilsin, kuvvetlendirsin; düşündüklerini “dilek, istek” olmaktan çıkarabilsin ve “hedef” hâline dönüştürebilsin. Çünkü dilek kişiyi hayallere götürür ve hayallerde bırakır, hedef ise kişinin hayallerine ulaşmasını sağlar.

 

Günümüzün hızlı tempolu dünyası, iş hayatının stresi, kişisel problemler,  çeşitli ailevi sorunlar, ekonomik krizler ve farklı dış faktörler kişilerin motivasyonunu doğal olarak azaltabilmektedir. Bu nedenle başarılı ve mutlu bir hayat için en önemli olan şeylerin başında motivasyon gelmektedir. Motivasyon, kişinin bir amaç doğrultusunda harekete geçmek için istekli olmasını sağlayan,  çalışmaya iten ve davranışlarını şekillendiren bir güçtür.

DÜNDEN HIZLI MISINIZ?
 
Her sabah bir ceylan uyanır Afrika'da. Kafasında bir tek düşünce vardır.

En hızlı koşan aslandan daha hızlı koşabilmek.

Yoksa aslana yem olur.
 
Her sabah bir aslan uyanır Afrika'da. Kafasında bir tek düşünce vardır.

En yavaş koşan ceylandan daha hızlı koşabilmek, yoksa açlıktan ölecektir.

 

İster aslan olun, ister ceylan olun hiç önemi yok. Yeter ki güneş doğduğunda koşuyor olmak gerektiğini, hem de bir önceki günden daha hızlı koşuyor olmak gerektiğini bilmelidir.

 

Yaşam adlı koşu, öz bir şekilde ne kadar güzel özetlenmiş.

Evet, her zaman bir önceki günden daha hızlı koşmak gerekmektedir.

Çünkü eğer aslansanız ve en yavaş koşan ceylanı bir önceki gün yakalamışsanız ve bugün bir ceylan yakalamak niyetindeyseniz, artık bilmelisiniz ki en yavaş ceylan sizden daha hızlıdır. O hâlde düne göre hızınızı artırmanız gerekmektedir.

 

Yok, eğer ceylansanız ve henüz aslana yem olmamışsanız, hızınızı düne göre mutlaka artırmalısınız. Çünkü sıra size gelmiş olabilir


Yani...
 
Hayat koşusunda, devam edebilmenin tek şartı var... Dünden daha hızlı olabilmek... Ondan, şundan, bundan değil “Dünden” hızlı mısınız?

*

Hedefsiz insan, hem hayattan zevk almayan hem de kendisini geliştirmek istemeyen, gelişimine katkıda bulunamayan bir insandır. Oysa hedef belirlemek, insanın hayatta ilerlemesine yardımcı olacak bir yol haritasıdır.

 

Hedeflere ulaşmak için özellikle hedef alanlarına yönelik eğitimler alınmalı ve sürekli olarak öğrenmeye devam edilmelidir. Çünkü bilgi çağında yaşanıldığından, sürekli öğrenme ve gelişme her insan için çok önemlidir.

 

Her insan hayal dünyasının sınırlarını zorlamalıdır. Çünkü insan hayalini görmediği hiçbir şeyi başaramaz. Bugünün yaratıcı fikirleriyle ortaya konulan teknolojik ürünler, dünün hayaliydi. Üzerinde oturulan sandalyeden, kullanılan bilgisayara kadar sayılamayacak binlerce ürün… Durum ne olursa olsun hayal kurmaktan ve hayallerden asla vazgeçmemelidir. Hayaller en karanlık anlarda dahi insanı aydınlatacak ve kılavuzluk edecek bir deniz feneri gibidir.

 

Başarmak konusundaki inanç kaybedilmediği sürece hiçbir şey insanı başarıdan alıkoyamaz. İnsan bir şeyi mükemmel yapmayı başaramayabilir ancak yetecek kadar başarılı olmak potansiyeli her insanda vardır. Epictetos ne güzel ifade ediyor, “Yarın bambaşka bir insan olacağım diyorsun; niye bugünden başlamıyorsun.”

 

Hangi yaşta, hangi konumda olunursa olunsun, başarısızlık bir kader olmayıp, çalışmakla başarıya dönüşebilecek bir gerçektir. Yeter ki bir amaç, bir hedef ve bunu gerçekleştirebilecek bir sabır ve irade ile çalışma kararlılığı olsun. İşte o zaman zorunlu olan başarıyı yakalamak zor olmayacaktır.  

 

Allah insana akıl melekesini vermiş, onu gerektiği gibi kullanmadığı zaman ne hale geleceğini bildirmiştir. Ama aklın kullanımını kişinin kendisine bırakmıştır. Dolayısıyla her ne kadar akıl insanı diğer canlılardan ayıran temel bir özellikse de, doğru bir şekilde kullanılmadıkça var olmasının bir değeri de yoktur.


Zaman ve emek harcanan konuların emek veren kişiye yarar sağlaması, kişiyi geliştirmesi, mutluluk vermesi ve büyük, küçük kafasında düşlediği hayallerini gerçekleştirmesi dileğimle…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?