Gittikçe daha fazla tedirgin bir hal almadık, hayır.
Gittikçe sevgisiz, hoşgörüsüz bir topluma dönüşmüyoruz.
Sevgi ve hoşgörü olmadıkça saygı da yok olmadı, hayır.
Son zamanlarda daha çok mutsuz bir toplum haline mi dönüştüğümüzü düşünüyorsunuz, hayır.
Diyelim ki düşünüyorsunuz. O halde ne yapıyorsunuz? Sık sık şikâyet mi ediyorsunuz? Ya da “Bugün ülkeme, vatanıma, milletime bu toplumuma katkı sağlayabilmek için ne yapabilirim?” diye mi düşünüyorsunuz?
Problem üretmek kolaydır ancak zor olan çözüm üretmektir. Evet, çevrende seni zor durumda bırakan birçok olay ve kişi var ancak neler geçmedi ki, bunlar da geçecektir.
Hayat gayeniz nedir? Yaşama amacınız nedir? Bu dünyadan göçüp gittikten sonra geride ne bırakmak istersin? Yazılmış bir eser mi; yapılmış bir çeşme mi; güzel yetiştirilmiş çocuklar mı?
Çevreniz sürekli sizin kusurlarınızı mı görüyor? Sizi sürekli aşağıya mı çekiyor? Gül ve geç; hayatından dahi çıkarmaya değmez. Yok say lütfen! Unutma üstüne oynayan insan sana ulaşmadığı için acizliğinden yapıyordur bunu! Merhamet et ve insanca yaşayabilmesi için dua et. Herkese her şeye inat; o kadar iyi ol ki seni görmezden bile gelemesinler.
Basit hareketlere takılıp kalacak kadar vaktimiz yok. Kendimizi bulmamız için yoğun emek vermemiz gerekiyor. Önemli olan bulmak değil aramaktır; hakikati aramaktır. Mutlak hakikat ise doğruyu aramada kat edilen yolda olmaktır. Bu problemleri bertaraf etmenin en etkili yolu çok yönlü düşünebilmektir. Defalarca yaşamadık mı, her zorluktan sonra kolaylık gelmedi mi?
O halde…
Bizim kendimizi bulmamızı sağlayacak olan bu gayemizde, başarısız kılacak şeyleri nedenleriyle birlikte ortadan kaldırdığımız takdirde ötekinden sıyrılıp gayemize ulaşabileceğiz.
Hiç kimseden nefret etmeyeceğiz, yalnızca işimize odaklanıp yolumuza devam edip kazanan biz olacağız…