Yaşayan kuşağın bildiği adı ile Tüdemsaş kendisi vagon fabrikası olsa da 81 yıldır Sivas ekonomisinin lokomotifidir. Yıllardır Sivas'ta istihdam yaratan fabrikaların başında gelir. Hatta öyle ki yıllarca beşbinli rakamlarda işçi çalıştırarak büyük pay sahibi olmuştur. Sivas olarak yıllardır üstüne titriyoruz. Adı her geçtiğinde kalp çarpıntımız artıyor, göz bebeklerimiz büyüyor, heyecanlanıyoruz. Başına bir hal gelmesin diye tedir oluyoruz.
Hal böyle olduğu için de Tüdemsaş yıllardır siyaset malzemesi olmaktan kurtulamıyor. Özellikle son 40 yıldır Sivas olarak küçüldü, söküldü taşındı, zarar etti, özelleştirilecek tartışmaları yapılıyor. Mal devletin olduğu için devlet zaman zaman Tüdemsaş üzerinde tasarrufta bulunuyor. O her tasarrufta bulunmasında biz “gitmesin, kalsın” diye ayağa kalkıyoruz. Oysaki günümüzde artık devlet eliyle bir şey üretme devri geçeli yıllar oldu. Artık gelişmiş ülkelerde hatta Çin’de dahi üretim özel sektörler eliyle yapılıyor. Ancak biz halen Tüedemsaşı'ı tartışıyoruz. En son geçtiğimiz yıl Devlet Demir Yollarına ait, içinde Tüdemsaş'ın da birleştirilme kararı üzerine gitti gidiyor tartışması yapmıştık.
Her neyse ben bugün Tüedemsaş'ı yazmayacaktım, konum başka ama bakın yine Tüdemsaş iki paragraftan fazla yer işgal etti. Ben geçen yılki tartışmalar üzerine uzun uzun bir Tüdemsaş yazısı yazmış ve o yazının bir bölümünde demiştim ki, “bizim yapmamız gereken bu saaten sonra el birliği ile ikinci bir Ttüdemsaş kurmaktır. Yoksa bir gün Tüdemsaş gidecek biz de arkasından bakakalacağız. Şimdi söz konusu yazının ilgili paragrafını aynen hatırlatıp asıl konuya gireceğim.
Hal buysa bize düşen siyasiler üstünden ahvah etmek değil. Yapılacak gayet basit. 80 yılda bunca birikime rağmen yeni bir Tüdemsaş kuramamışız. Bu bile bizim ayıbımız. Bizim şimdi hemen harekete geçerek yapmamız gereken şey şudur. Siyasilere baskı yapacaksak, baskının âlâsını yaparak ikinci organize sanayi bölgesi için Demiryolu alanında sektörel teşvik çıkarmak olmalıdır. Sadece Sivas'a özgü olacak olan bu teşviği kaptıktan sonra, Optik merkezinin kuruluşundaki yöntemi takip ederek, TSO'nun öncülüğünde yatırımcı ne kadar iş adamı varsa bir araya getirmek, eğer onlar da yetersiz kalır ise onlarla devleti ortak yaparak yeni bir Tüdemsaş yapmaktır. Biz bu yöntemle özel ve modern bir Vagon fabrikası kurarsak ondan sonra devlet Tüdemsaş'ı atıyor mu, satıyor mu umursamayız.. Bugün itibarı ile Tüdemsaş’ta istihdam edilen 1100 insanı her şekilde istihdam ederiz. Çare de yapılması gereken de budur.
Biz bu tartışmaları yaparken, ben bu yazıları yazarken aslında ikinci Tüdemsaş sessiz sedasız Sivas'ta kurulmuş ta bizim haberimiz yokmuş. Yıllardır olduğu gibi yine toplum olarak iyiye güzele değil, çirkine olumsuza meyletmişiz. Bunu iki hafta önce televizyon programında Gök Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Yıldırım ile yan yana gelince anladım.
İstanbul’da Sivaslı bir inşaat firması olan Gök Yapı, 2008 yılında dönemin Ulaştırma Bakanlığı bürokratları tarafından yönlendirilmek sureti ile Sivas'a gelerek Tüdemsaş'a yedek parça üreten bir fabrika kurmuş. Sonra Tüdemsaş ile birlikte ortak yük vagonu üretmeye başlamış. 2012 yılında ise Yerli ve Milli Tren projesinde O günün Başbakanı bugünün Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli yük vagonunu siz üreteceksiniz demiş ve ikinci Cer Atölyesinin Sivas'ta ete kemiğe bürünmesi böyle başlamış. Gök Yapı 2016 yılında dünyanın en hafif en teknolojik yük vagonunu üretmiş ve yurt dışına satmaya başlamış. Geçtiğimiz pandemiye rağmen 600 işçi istihdam ederek Avrupa Birliği ülkelerine 600 adet yük vagonu ihraç etmiş.
Türkiye'nin 2023 hedefleri doğrultusunda geçtiğimiz Mayıs ayında Nuri Demirağ Organize Ssanayi Bölgesine ilk temel atan firma oldu Gök Yapı. Orada ilk yıl için 30 bin, 2022 yılında 70 bin, 2023 yılında ise 120 bin metre kare kapalı alana sahip dev bir yük vagonu üretme fabrikası olacak. Bu yılın sonuna kadar çalışan sayısı yukarıda belirtiğim Tüdemsaş'ın istihdam ettiği 1100 rakamının üstüne çakıcak. 2023 de ise çalışan sayısı 2500 olacak. Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Yıldırım dünyanın bir çok yerinden sipariş aldıklarını, ancak 2030 yılına kadarki tüm üretimlerini Avrupa Birliği ülkelerine satma konusunda sözleşme imzaladıkları için başka ülkelerin taleplerini karşılayamayacaklarını belirtiyor. Üretimin tamamının ihraç olacağını belirten Yıldırım satılan vagonların bakım ve onarımı için Avrupa’da da bir fabrika kuracaklarını sözlerine ekliyor.
Şimdi gel de sevinme, şimdi keyfimiz nasıl yerine gelmesin. Ben inanılmaz sevindim ve mutlu oldum. Günümüzde olması gereken budur. Ülkeyi yöneten siyasi kadroların alt yapıyı tamamlayarak özel sektörü teşvik etmesidir. Sivas'ta hayata geçirilen ikinci Tüdemsaş yatırımı için hem siyasetçilerimizi, bürokratlarımızı ve tabi ki yatırımcımızı yürekten kutluyorum. Gök Yapı böyle ilerlediği sürece ve ona yenileri eklendiği sürece Tüdemsaş'ın statüsünün ne olduğunu ve devletin orayı ne yapacağını belli bir süre sonra konuşmaz olacağız. Yeter ki çağın şartlarında böyle müteşebbislerimiz olsun.