Öyle ağır zamanlardan geçiyoruz ki, bir sonraki kötülüklere, ya da kötü günlere şaşırmamaya başladık artık. Her gelen kötü gün, insan yaşamında normal haldeymiş gibi yer almış durumda. Kimileri canından çok sevdiklerini kaybederken, kimileri de evlerini, işlerini kaybediyor. Kimileri umudun yakasını hiç bırakmazken, kimileri olabildiğince umutsuz durumdalar. Tüm bu olup bitenleri umursamazken kimi insanlar, hep kaygı içinde ve korkuya kapılmış bir şekilde, hayatta olabilecek olumsuzlukları beklerler. Kimileri dua ederken, kimileri de isyan etmektedirler.
İyiliğe ve umuda tutunmanın, en çok lazım olduğu günlerdeyiz.
Tüm yaşamımız boyunca, yaşadığımız olumsuz olaylar karşısında, hayata gülümseyerek bakmak oldukça zor. Yaşadığımız kötü olaylar bizleri, hayattan bezdirip, yaşantımızı zor durumlara kadar sürükleyebilmektedir. Pek çok insanın yaşadığı kötü olaylardan dolayı psikolojisi bozulmakta ve yaşama olumsuz bakmaktadır.
İnsanları güldürmek çok zor bir olaydır. Her insan her şeye gülmediği gibi, insanların artık şu dönemlerde gülebilmesi de zorlaşmış durumda. Çünkü insanlar öyle şeyler yaşıyorlar ki, hayat karşısında yaşadıkları kötü olaylardan dolayı, anlatılan her komik olaya gülemeyebiliyorlar. Bu olaylar, kişilerin yaşam tarzlarını olumsuz yönde etki etmiştir. Yaşamış oldukları psikolojik sorunlar yüzünden, anlatılan komik olayları, ne yazık ki gülümseyerek karşılayamamaktadırlar
Maalesef hayat bu, her şey herkesi istediği gibi olmuyor. Çok şey istiyoruz ama, hayattaki beklentilerimiz, her defasında bizim beklentimizin dışında gelişiyor. Yaşadıklarımızın çok güzel olmasını istiyoruz ama, maalesef yaşadıklarımızın hepsi, her seferinde çok güzel olmuyor. Böylece, hayatın getirdikleri, insanda ağır yük bırakıyor ve dünyaya gülümseyerek bakmayı unutturuyor insanoğluna. Seller depremler, çığ düşmeleri gibi doğal afetler, ya da kazalar insanları yaşamla sürekli mücadele etmeye mecbur bırakıyor. İnsanların ettikleri bu mücadele sonucunda, pek çok insan hayata somurtkan bir yüzle bakmak zorunda kalıyor. Çünkü somurtkanlık ve asabiyet, kişilerde alışkanlık haline gelerek, insanlara gülmeyi ya da tebessüm ettirmeyi unutturuyor.
Ama şunu unutmamak gerekir ki bizler yaşamımız boyunca somurtan bir yüzle dünyaya bakamayız. Hayat içerisinde o kadar çok olumsuzlukla karşı karşıya kalabiliriz ki, her ne olursa olsun inadına gülmek ve inadına tebessüm etmek gerekir. İşte o zaman, yaşam mücadelesindeki zaferi kazanmış oluruz. Çünkü biliyoruz ki hayatı karşılamasını bilmeyenler için, hayat her zaman ağırdır ve zor geçer.
Güçlü olmak insan iradesinin mücadelesindeki direnci ile alakalıdır. Hayata karşı ne kadar dirençli iseniz, yaşam içerisinde de o kadar güçlü olursunuz ve hayata daha kolay tutulursunuz. Direncinizin kırıldığı yerde yaşam zorlaşır ve hayata karşı olan mücadele bitme ile karşı karşıya gelir.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?